Yanıma getirdikleri adama baktım. gerçekten çok korkuyordu sanki dokunsam ölecekti. elime aldığım çivili sopayla ona yaklaşıyordum ki deponun kapısı açıldı ve ege koşarak içeri girdi. arkasından da iki tane koruma gerizekalılar bir adama bile durduramamıştı. Ege şaşkın gözlerle babasını inceliyordu. babası ise acıdan gözlerini bile açamıyordu yavaş yavaş ölüyordu.
"uğur sen neden bunu yaptın" dedi belli ki haberi yoktu. ardından korumaların tutuğu amcasına çevirdi gözlerini kısa sür sonrada elimdeki sopaya baktı.
"çık dışarı ege geliyorum ben"
"lan o benim babamdı her ne kadar şerefsiz de olsa benim babam" dedi gerçekten sinirleniyordu. elimdeki sopayı yere atıp onu kolundan tutuğum gibi dışarı çıkarttım bana hala hesap soruyordu.
"kes sesini gerizekalı o baban olacak it hamile karıma dokunmaya kalktı ona vurdu ne yapacaktım" dedim şu an onun boğazından tutmuştum ve dişlerimin arasından konuşuyordum.
"alya hamile mi?" dedi şaşkınca
"evet ve emin ol o baban ölmeyi hak etti" dedim ege'den uzaklaşmıştım ki depoya doğru koşunca bende arkasından gittim. yerdeki sopayı alıp hala ölmeyen babasına vurmaya başladı. bir taraftan küfür ederken bir taraftan hala vuruyordu. o piçin ölmesiyle amcasına döndü.
"bilerek yaptın dimi lan" dedi elindeki sopayı yere attı amcasını yakasından tutuğu gibi ateşe attı. amcası bağırırken o sopayı alıp ateşin içinde yayan amcasına vurmaya başladı. işte ege senden beklediğim hareket. burada işimiz bitince hala sinirli olan ege'yi alıp depodan çıktım. artık içeriyi selim hallederdi. kanlı gömleklerimizi çıkartıp arabanın bagajında olan tişörtüm de iki tane alıp birini ege verdim. temiz kıyafetleri giyindiğimiz gibi arabaya binip eve gittik. alya hala uyuyordu ve uyanıp yemek yemesi lazımdı neredeyse sabah olacaktı. ege misafir odasında işlerini hallederken ben tepside alya için kahvaltı hazırladım. odaya girdiğimde kapıyı kapatıp elimdekini masanın üzerine bırakıp alya'yı uyandırmaya gittim. aslında korkuyordum dokunmaya elim istemsizce saçını okşadı. kokusunu içime çektim.
"güzelim uyan artık" dedim fısıldayarak korkmasını istemiyordum. alya uyandığında ilk etrafına baktı. kabus görmüş olmalıydı.
"güzelim iyi misin?" dedim sadece başını salladı. ayağa kalktığı gibi banyoya gitmişti ben de peşinden gitmişti. kusuyordu saçlarını tutup ona yardım ettim. dünden beri yemek yememişti. onu ayağa kaldırıp elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrardan odaya götürmüştüm. yatağa oturunca kahvaltıyı yanına getirdim. eline aldığı tam tahılı tahıl gevreğini eline aldığı gibi yemeğe başlamıştı. off güzelim acıktın madem niye kalkıp yemek yemiyorsun.Alya yemeğini yerken ben de üzerimi değiştirip kendimi yatağa atmıştım. alya kısa süre sonra yemeğini bitirdi ve komodinin üzerine bırakmıştı tepsiyi benim yanıma uzandı.
16 hafta sonra....
şu an alya'nın giyinmesine yardım ediyordum. çocuğumuzun cinsiyetini öğrenmeye gidiyorduk alya o günleri atlatmıştı. o şerefsiz doğruyu söylemişti alya bayılınca onu bırakıp gitmişti ve alya'ya dokunmamıştı. bunları öğrendiğimde alya biraz daha iyi olmuştu. çünkü o pisliğin ona dokunması onu deli ediyordu. hazır olunca onu kucağıma alıp aşağı indirmiştim. arabaya bırakıp evin kapısını kapatmıştım. ben de arabada yerimi alınca arabayı çalıştırmıştım ki arka kapıların açılması ve nisa utku ve ege'nın binmesi bir olmuştu.
"ulan!" dediğimde hepsi bir ağızdan konuşmuştu.
"ben yeğenimi görmeye gidiyorum" dediklerinde alya onlar bakarak kahkaha atıyordu ki ben o gülüşte takılı kalmıştım. güzel karım benim.
"siz kimsiniz lan" dedim bakışlarımı gülüşünden çekip onlara baktım.
"ben amcasıyım" dedi utku
"ben teyzesiyim" dedi nisa
"ben de dayısıyım" dedi ege
"ulan ben karımla yalnız olmak istiyorum inin lan arabadan" diyordum ki alya elimden tutu.
"bırak kalsınlar sevgilim" dedi başımı olumlu anlamda sallayıp arabayı çalıştırdım. kısa sürede hastaneye gelmiştik. karımın elinden tutuğum gibi hastaneye girmiştik diğerleri de gülerek arkamızdan geliyordu. alya bir anda arkasına döndü ve sinirle onlara bağırdı.
"BİRAZ SESSİZ OLUN" demişti etraftaki herkes sessiz olurken ben gülmemek için kendimi sıkıyordum. alya herkeste bakışlarını gezdirdi ve en son bana baktı onun bakmasıyla ben de ciddi bir hale büründüm.
"sevgilim" dedi alya yürümeye devam etmemizi işaret ederek başımı sallayıp ilerlemeye başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ SEDASIZ
Fiksi RemajaHayatta başlarken kaybetmiş bir kız gerçek ailesiyle anlaşamaması geride bıraktığını düşündüğü zorlukların tekrar önüne çıkması hayatını baştan sonra değiştiriyor