SESSİZ SEDASIZ

13.BÖLÜM

"Ben de seni seviyorum" dedi uğur alya'yla hala derin bir şekilde bakışıyorlardı.
"Seni öpebilir miyim?" Dedi uğur alya utanmıştı. Yanakları al al olurken uğur dudaklarını alya'nın dudakalarıyla birleştirdi. İkisinin de kalbi heyecandan deli gibi atarken kapı çalmaya başladı. Uğur alya'dan ayrıldığında alya bu an bozulduğu için sinirlenmiş bir elini uğur'un yanağına diğerisini ise kulağının altına koyduğu gibi kendine çekmiş öpmüştü. Uğur her ne kadar şaşırsa da bu hoşuna gitmiş alya'nın öpüşüne karşılık vermişti. Kapı ısrarla çalmaya devam  ederken ikisi dudaklarını birbirlerinden ayırmıştı.
"Sen burada kal güzelim ben geliyorum" dedi uğur ayağa kalkıp odadan çıkınca alya kendini yatağa atmış kalbinin yavaşlaması için derin nefesler alıp veriyordu. Uğur da ondan farksız değildi. Kapıyı açtığında nisa ve utku'yu gördüğünde şaşırdı uğur.
"Günaydın kardeşim" dedi utku
"Günaydın oğlum niye geldiniz sabah sabah"
"Aslında bakarsan abi dün nisa ve alya arasında bir tartışma oldu onu konuşmak için geldik. Nisa hata yapmış alya'da nisa'ya tokat attı ve çok sert konuştu" dediğinde uğur şaşırmıştı çünkü alya ne olursa olsun nisa'ya asla vurmaz ve hep onunla iyi konuşurdu. Ne olmuştu ki?
"Geçin mutfağa ben geliyorum" dediğinde ikisi ayakkabılarını çıkartıp mutfağa gittiler. Uğur da odasına alya'nın yanına gitti. Alya olanları duymuş olmalıydı. Ayaklarını yataktan sarkıtmış oturuyordu.
"Güzelim dün ne oldu?"
"Git onlardan dile uğur" dedi alya anlatmayacağını anlayıp alya'nın saçına öpücük kondurdu uğur.
"Geç bir duş al güzelim dolabımda bir kaç kıyafet var onlardan giyinirsin"
"Tamam" dedi uğur daha odadan çıkmadan banyoya girdi alya. Uğur odadan çıkıp nisa ve utku'nun yanına gitti. Mutfağa girer girmez.
"Sizi dinliyorum" dedi sandalyeyi çekip otururken
Nisa utku'nun bilmediği kısmıa kadar anlattı. Utku ise devamını getirdi. Alya ağır konuşmuştu ama nisa nasıl böyle bir şey düşünürdü?
"Sen nasıl böyle bir şey yaparsın nisa alya her ne kadar güçlü bir kız olsa da bu konuda ne kadar hassas bilmiyor musun?" Dedi
"Bir an ağzımdan kaçtı abi alya'dan tokatı yiyince anladım zaten ne dediğimi" dedi 
Uğur nisa ve utku'ya doğru eğildi.
"Dün siz tartıştınız kavga ettiniz sonra biz tatıştık alya'yla ve sonra ne oldu biliyor musunuz?" Dedi uğur ikisi birbirine bakınca uğur konuştu.
"Siz kafanızı yormayın ben söylüyüm ailesi buradan yeni bir konak aşmışlar ve tahmin o konak hangisi ? -" dedi sözünü bitirmeden nisa titreyen sesiyle konuştu.
"Alya nasıldır şimdi orada" dedi
"Gidip onu alalım" dedi utku ayağa kalkınca uğur
"Alya şu an burada duş alıyor sizde ya burada kalır kendinizi affettirisiniz ya da şimdi gidersiniz karar sizin" dedi uğur onları orada bırakıp odasına gitti. Alya hala çıkmamıştı. Kapıyı çalsa da ses gelmeyince endişelendi.
Alya kendini buz gibi suyun altında oturmuştu. Ne saçma bir hayatı vardı. Bir gülüyor bir ağlıyordu. Suyun altından çıktığında uğur'un bornozunu gitip aynanın karşısına geçti.
"Toparla kendini alya sen bu değilsin senin ağlaman yasak senin onları hatırlaman yasak" dedi fısıltıyla kuvetin kenarına oturdu. Kapı ısrarla çalmaya devam ederken uğur daha fazla dayanamamış kapıyı kırmıştı. Öyle boş boş bornozla oturan alyaya yaklaştı.
"Güzelim iyi misin?" Dediğinde alya uğur'a baktı.
"Beni gerçekten seviyor musun?" Dedi ciddi ciddi sormuştu bu soruyu uğur neden sorduğunu biliyordu. Geçmişini biliyordu. Bu yüzden sadece bir heves olduğunu düşünmüştü alya.
"Ben sana tapılacak kadar aşığım ve bunu hiç kimse bozamaz" dedi alya'nın elinden tutup öptü.
"Beni bırakma olur mu?" Dedi boşta kalan eliyle gözyaşlarını sildi.  Uğur alya'nın alnından öptükten sonra
'Asla!" Dedi onu ayağa kaldırıp
"Hadi yavrum gel üzerini giyin" dedi ve odaya geçirdi. Alya bir kaç kıyafet alırken kapının önünde bekelemeye başaldı. Alya giyinip dışarı çıktı. Uğur'la birlikte oturma odasına gittiler. Nisa herkes için kahve yapmıştı. Utku ile konuşuyorlardı. Nisa alya'yı görünce yanına gitmek için ayağa kalkmıştı ki alya mutfqğa doğru ilerledi. Nisa da peşinden gitti.
"Alya" dedi onu durdurup önüne geçti.
"Özür dilerim" dedi ağlarken alya onunla daha fazla küs kalmak istemiyordu. Onun tek arkadaşı oydu.
"Nisa sen benim tek arkadaşımsın onu bana nasıl söyleyebildin" dedi nisa özür dileyerek alya'nın boynuna sarıldı. Alya ilk başta ona sarılmasa da sonradan sarılmıştı. İkisi birlikte içeri girdiğinde uğur'la utku'nun gülerek bir şey konuştuğunu gördüler alya uğur'un yanına oturup başını omzuna yasladı.
"Siz barıştınız mı?" Dedi utku nisa, alya ve uğur'u göstererek
"Evet barıştık" dedi nisa sonra uğur konuştu.
"Biz sevgiliyiz" dediğinde alya gözlerini  açıp uğur baktı.
"Ben çıkma teklifi aldığımı hatırlamıyorum" dedi alya arkasına yaslandı.
"Gerçekten sevgili mi oldunuz" dedi nisa çığlık atarken utku nisa'nın ağzını kapattıp susmasını sağladı....

Bir az daha oturup evden çıkmışlardı. Nisa ve utku alışveriş yapmaya gitmişlerdi. Uğur alya'yı evine bırakıp ahmet beyin yanına gitmişti. Şirkete girdiğinde ahmet Bey onu toplantı odasında bekliyordu. Oraya gittiğinde yanlız başına düşünceli bir şekilde oturan ahmet beyi görünce onu fark etmesi için kapıyı çaldı. Ahmet bey kendinw gelince ayağa kalkıp uğur'a elini uzattı. Uğur uzattığı elini sıkınca
"Hoş geldin oğlum"
"Hoş buldum ahmet bey sözü uzatmadan  Size söyleyeceklerimi söyleyeyim  ve gideyim" dedi ikisi de  oturunca uğur ahmet beyin konuşmasına izin vermeden konuştu.
"Dün gittiğiniz konak alya'nın eski yaşadığı yerdi. Siz alya'nın bu ailede en yakın olduğu kişisiniz ve alya mutlaka gitmek istemediğini söylemiştir..." dedi ahmet beyin gözlerini içine bakarak ahmet bey olumlu anlamada hafifçe kafasını salladı.
"....alya bu konularda çok hasas ahmet bey alya size değer veriyor belli ki. Dün saatlerce yanımda ağladı. Kabus gördü. Yaşadığı şeylerin gözünün önünde canlandığını bile söyledi. Yerinizde olsam daha dikkatli olurum çünkü ben Alya için her şeyi yaparım ve alya'nın değer verdiği birini karşıma almak istemem" dedi ayağa kalktığında ahmet beyde ayağa kalktı. Hata yapmıştı alya'yı oraya götürmemeliydi. Uğur'un gözlerindeki ve yüzündeki  tüm ciddiyeti görmüştü. Uğur elini  uzattı.
"İyi günler" dediğinde ahmet bey uğur'un uzattığı ellini sıkıp
"İyi günler evlat" dedi
uğur şirketten çıktığı gibi kaffeye gitmişti. Sedef ve ege bir şeyler konuşuyordu. Dün ege uğur'la buluşmuş konuşmuştu. Alya'nın onu sevdiğini ama korktuğunu söylemişti. Tabi uğur alya'yı ege'den kıskanması da ayrı bir olaydı. Alya ege'yı anlatırdı. Ama hiç karşılaşmamışlardı. Uğur kuzeni olduğunu anlayınca derin bir nefes aldı.
"Ege senin burada ne işin var" dedi yanlarına ilerlerken
"Alya buraya geldi mi diye bakmaya geldim"
"Alya'yı evine bıraktım" dedi uğur kaşları çatılırken
"Abi emin misin çünkü  eve gittim. Kapıyı çaldım kimse açmadı" dedi
Hemen korkma uğur belki uyuyor kız biliyorsun uykusu ağır ! Hayır! Hayır! Kesin bir şey oldu. Uğur koşarak kaffeden çıktı. Arabasına bindiği gibi alya'nın evine gitmişti. Kapıyı çaldı ama açan olmadı.  Etrafta kimse yoktu nereye gitmişti bu korumlara lazım olduklarında neden ortadan kayboluyorlar ki Evin arkasına dolamıp kapıyı açmayı çalştı. Ayla'nın odasına uzanan ağaca tırmadı ve balkona atladı. Odaya girdiğinde her şeyin dağılmış olduğunu gördü. Aşağı indiğinde yerlerde kan lekesi vardı. Salona yetiştiğinde tüm korumaların kafasından vurum üst üste atıldığını görünce yüzünü buruşturdu. Etrafa göz atarken ileride yerde yatan alya'yı görünce kalbi sıkıştı. Yanlış gördüm diyerek kafasını iki yana salladı. Tekrar baktı gerçekti orada yatıyordu.
"ALYYYYAAAA!!!" Acıyla bağırdı. Koşarak yanına gidip yüzündeki saçları çekti. Onu incelerken gözündeki  yaş yanağından alya"nın dudağına damlamıştı. Uğur ona yaşlaştı ve dudaklarına öptü.
"Asla seni bırakmayacağım".....