21.BÖLÜM

475 17 0
                                    

Aradan geçen günler haftalar aylar. alya'ya deriz'le kalıyordu. deriz ona asla kötü davranmıyordu ama alya her defasında sınırları zorluyordu. artık pes etmişti. çünkü  ne yaparsa yapsın deriz ona sinirlenmiyor hata bazen onu görmemezlikten geliyordu. 

uğur iki ay içinde bir az bile toparlanmıştı. alya'yı uyanır uyanmaz aramaya koyulmuştu. defalarca aradı. başarısız oldu. en sonunda iyice delirmişti. kendine etrafındakilerine zarar vermeye başlamıştı. utku onun artık değiştiğini görebiliyordu. bu yüzden onun yerine her şeyle kendi ilgileniyordu. uğur uzun süre önce yemek yemeği kesmişti. sadece kahve bazende uzun süre aç kalıyordu. bedeni yorgun düşmüş zayıflıyordu. bu umutsuz bedenle alya'yı bulamazdı nerede o güçlü korkusuz uğur alya için her şeyi göze alan uğur. çalışma odasında öylece alya'nın fotoğrafına bakıyordu. kapı çalınca elindeki fotoğrafı ters çevirip masaya bıraktı. kapı açıldı. utku gelmişti. utku uğur için yiyecek bir şeyler getirmişti. uğur onu reddedince utku uğur'a kızmış uğur'un pek oralı olduğunu söyleyemezdim. 
"böyle mi kurtaracaksın alya'yı uğur"dedi artık patlama zamanı gelmişti. birinin artık uğur'la konuşması gerekiyordu. 
"yeter uğur yeter bir dedik iki dedik ama artık yapma kendini toparla aradan iki ay geçti alya'yı kurtarman gerekiyor"dedi uğur ona boş boş bakınca sinirle odadan çıktı. kapıyı çarptığında uğur derin bir nefes bıraktı. bence de artık yeterdi. ayağa kalktığı gibi odasına gitti. siyah takımlarından bir tanesini giyinip uzamış sakallarını düzeltti. ardından saçlarını da düzene sokunca telefonunu arabanın anahtarını alıp odadan çıktı. aşağı indiğinde dosyalarla cebelleşen utku'yu gördü. hala kaşları çatılmıştı.  televizyonda duyulan isimle ikisi 
"ünlü iş adamlarından olan ahmet yetkin'in kızı alya yetkin bardan çıkarken kameralara yakalandı. yanında dünyaca tanına iş adamı deriz sertin vardı. mekandan el elle çıkan çift tüm gözleri üzerlerine topladı" dediğinde uğur televizyondaki görüntüye baktı. alya gülüyordu. demek ki mutluydu. utku televizyonu kapattığında uğur hala televizyona bakıyordu. kısa süre sonra kendine gelip utku'ya döndü. 
"hadi kardeşim dosyaları al gel şirkete gidiyoruz"dedi ve eden çıktı. utku bunun anlamını biliyordu. alya artık uğur'un hayatından tamamen çıkmıştı. utku dosyaları topladığı gibi  uğur'un arkasından gitti.

alya zorla yaptığı kahvaltının ardından yine kendini odaya kapatmıştı. dün olanlar aklına geldikçe delir gibi oluyordu. deriz ona hazırlanmasını söylemişti. o her ne kadar istemese de deriz rüya'yı görevlendirmişti. rüya alya'yı hazırlamıştı. deriz alya'yı görünce hayran olduğu yüzü ve fiziğine tamamen kapılmıştı. bara gitmişler bir az vakit geçirmişlerdi. alya sadece meyve suyu içerken deriz bir iki kadeh şarap içmişti. alya yanında varken bile kızlar gelip oturmuştu. en sonunda gitme vakti gelince alya'nın elinden tutmuş ve mekandan çıkartmıştı. alya onlarca gazeteciyi onlara doğru geldiğini gördüğünde gerilmişti. ama deriz onu sert bir şekilde uyarmış ve gülümsemesini söylemişti. 
şimdi de sanki deriz dün yaptığı şeyler normalmış gibi  etrafta geziyordu. Uğur dün olanları görmüşse ondan vazgeçeceğini biliyordu.
Sanırım bu onu daha çok üzüyordu. alya  odada öyle oturmuşken kapı açıldı. 
"alya hadi canım kalk seni hazırlayalım"dedi rüya deriz'in emri üzerine dışarı çıkacaklardı. alya yerinden kalktığı gibi rüya'nın verdiği elbiseyi alıp banyoya girdi. çıktığında rüya gülümsemekle yetindi. 
"hadi gel makyajını yapalım"dedi tam o sırada kapı açıldı. deriz giyindiği takım elbiseyle alya'ya bakıyordu. alya sinirle bakışlarını yere sabitlemişti. 
"hadi alya bak abim hazırlanmış gel makyajını da yapalım"dediğinde deriz konuştu.
"onun makyaja ihtiyacı yok her hali çok güzel"dedi bunu söylerken rüya'ya odadan çıkması için işaret verdi. rüya ısrar etmeden odadan çıktı. deriz alya'ya yaklaştı. elinden tutacaktı ki  alya ondan uzaklaştı. 
"bu gün yine ellerimiz buluşacak biliyorsun değil mi alya"dedi 
"nereye gideceksek defolup gidelim mi artık"dedi alya içinde sadece makyaj malzemesi  bulunan çantasını aldığı gibi  odadan çıkacaktı ki deriz alya'nın kolundan tutuğu gibi sırtını duvarla buluşturdu. ardından ona yaklaşıp 
"unutmadın değil mi vazgeçmedin hala ama o vazgeçti ve sen onun artık umurunda bile değilsin"dedi fısıltıyla  alya dolan gözlerini ondan saklamak için bakışlarını yere indirdi. deriz kendine engel olamadan ulya'nın yanağına bir buse kondurdu. alya onu kendinden uzaklaştırdığı gibi yüzüne sert bir tokat attı. onu orada bırakıp aşağı indi. sonunda yemek yiyecekleri yere gelmişlerdi. deriz siparişleri verirken alya lavaboya gideceğini söylemiş ve oradan ayrılmıştı. orada gördüğü bir kadından telefonu istediğinde kadın ona telefonu vermiş ve konuşması için bir az uzaklaşmıştı. alya hafızasından silemediği uğur'un numarasını tuşlayarak  kulağına koydu telefonu. 
"efendim" dedi sesi yorgun çıkıyordu.
"uğur?"dedi alya ağlayarak 
"alya? neden aramıştın"dedi şaşkınlığı sesine yansımıştı ama uğur kendini toparlamış ve ciddi bir şekilde sormuştu  son sorusunu.
"nasılsın?" dedi o vurulma olayından sonra ilk defa sesini duymuştu uğur'un 
"sevgilim beni düşmanımla aldattı nasıl olabilirim"dediğinde alya artık dudaklarından kaçan hıçkıra engel olamadı artık ağlaması gerekiyordu.
"gerçekten inandın mı buna inandın mı?"dedi 
"inandım o yüzündeki gülümsemeden inandım bana her şeyi anlatı"dedi   
alya daha fazla konuşmasına izin vermeden 
"yazıklar olsun sana" dedi ve telefonu kapatıp numarayı sildi ve o kadın teşekkür edip lavaboya girdi. öylece oturup ağlamaya devam etti. kısa süredir öylece oturmuş ağlıyordu. lavabonun kapısı açılıp kapandı. bir kaç adımda kapının önüne gelen deriz kapıyı çaldı. 
"dolu"dedi alya ağlayarak 
"artık dışarı çıkman gerekiyor alya"dedi deriz alya kapıyı açtığında deriz gözleri ağlamaktan kızarmış alya'yı görmeyi beklemiyordu. 
"onu aldattığımı söyledi bana inanmadı"dedi akan göz yaşını sildi. 
"gel buraya sümüklü"dedi onu kendine çekip sıkıca sarıldı. alya birinin ona sarılmasını bekliyormuş gibi ona sarıldı. deriz sevdiği kadının saçlarını okşadı. uzun süredir bu anı bekliyordu sanki. 
"iyi misin alya?" dedi  alya cevap vermeden başını olumsuz anlamında salladı. 
"eve gitmek istiyorum"dedi ağlarken 
"tamam hadi gidelim"dedi alya ondan ayrıldı aynada yüzüne bakıp ıslanmış yüzünü sildi. önden çıkacaktı ki gözünün kararmasıyla geriye düşerken deriz onu yakalayıp kucağına alıp oradan çıktı altı yedi gazeteci dışarı çıktığında ikisinin etrafını sarmıştı.
"deriz bey alya hanım neden bayıldı"
"deriz bey yoksa müjdeli bir haber mi var"
"Deriz bey alya hanım ünlü iş adamı uğur deniz'in eski sevgilisi olduğu söyleniyor doğrumu ?"dedi alya'yı arabaya bindirdikten sonra ona soru yağdıran muhabirlere döndü.
"arkadaşlar alya gayet iyi sadece bir az yorgun ayrıca maalesef henüz müjdeli bir haber yok birde uğur deniz alya'nın eski sevgilisi evet ve o büyük bir hata yapıp böyle mükemmel bir kadını kaybetti onun adına üzüldüm. ama ona da teşekkür ederim o öyle bir hata yapmasaydı şu an böylesine harika bir kadınla birlikte olamazdı neyse size iyi akşamlar arkadaşlar"dedi ve arabaya binip oradan ayrıldı. eve yetiştiğinde alya'yı odasına çıkarttı. rüya daha uyumamıştı. abisi ona alya'nın üzerini değiştirmesini istedi. o da odasına gidip üzerini değiştirdi. yorucu bir gündü. alya'nın kaldığı odaya gidince doktorda gelmişti. alya'yı muayene  ettiğinde. sadece fazla strese maruz kaldığını ve uzun süre aç ve uykusuz kalmasının bayılmasın da etkisi olduğunu söyledi. doktor ve rüya odadan çıktığında deriz koltuğa bıraktı kendini. 
"çok büyük bir hata yaptın uğur bu kız senin için burada kalmayı kabul etmişken sen büyük bir hata yaptın maalesef bu kadın artık benim her şeyim güzel seksi hırçın bir o kadar narin kırılgan ve temiz sen hayatının hatasını yaptın uğur ve bu hata yüzünden sana teşekkür ederim" dedi  fısıltıyla seviyordu onu pelin'den sonra ilk defa birine bağlanmıştı ve kolay kolayda bırakmaya niyetli değildi......

SESSİZ SEDASIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin