Sonların Kaçınılmaz Gerçekliği

11/ HIRSIZ KİM?

~flashback 6~

Lorie ve Arlet partinin yapıldığı yere yakın merkez parkında süs havuzuna bakan bir bank buldular. Arlet oturdu ve maskesini çıkardı. Lorie de tıpkı onun gibi yüzündeki maskeyi indirdi. Arlet ancak o an fark edebildi; Lorie çok güzeldi... Yeşil gözleri etrafta bulunan akçaağaçlarıyla birlikte daha çok ön plana çıkmış, ipek teni bir bebeğinki kadar savunmasız ve narince parıldamıştı. Hayatında gördüğü en güzel kişiydi.

"Şurada," dedi Arlet elini kaldırıp "Kirpik var, alabilir miyim?" Yanağını işaret etti.

Yalan söylüyordu, kafa sallayan Lorie'nin izin vermesiyle, kaldırdığı elini onun gözünün altına yaklaştırdı ve neredeyse değmeyecek kadar hafif bir hareketle elini tenine sürttü.

"Sıkıldım," dedi bu ufacık temastan hemen sonra ayağa kalkarak "Bana başka türlü bir çılgınlık gerek. Ne dersin sarı kafa?"

"Bana neden sarı kafa diyorsun?" dedi Lorie "İsmimle seslendiğini hiç duymadım."

"Çünkü sarı kafasın. Ve sarı kafa bugün çok şanslı çünkü arkadaşı onun için bir hediye hazırladı."

"Öyle mi?" dedi gözleri parlayan Lorie. "Nedir?"

Arlet elini ceketinin cebine attı ve sürekli aklına takılıp duran bir avuç büyüklüğünde, parlak tokayı çıkardı. "Bunu sana hediye ediyorum." Dedi ona uzatarak "Bunu benden bir hatıra olarak daima sakla tamam mı?"

Lorie minik elleriyle tokayı kavradı. "B-bu... çok güzel. Gerçekten bana vermek istediğine emin misin Arlet."

Arlet içinden kıs kıs gülüyordu. "Evet, eminim."

"Öyleyse çok teşekkür ederim." Diyen Lorie kocaman bir gülümseme ile tokayı saçına taktı.

İşte şimdi faka bastı.

Ardından Arlet'in boynuna sarıldı. Arlet temiz bir sabun gibi kokuyordu. Bu onu istemsizce güldürdü.

"Hey hey hey, sarı kafa." Dedi onu kendinden uzaklaştıran Arlet. "Artık gitmeliyiz."

"Hemen mi?" dedi Lorie. "Çılgınlık yapacağımızı söylemiştin?"

Arlet gözlerini kıstı. 'Bu kız masum görünüyor ama benden de beter bir iç güdü taşıyor.'

"Öyleyse şuradan içecek alalım. Neyli istiyorsun?"

Lorie düşünmeden cevap verdi, "Çilekli!"

"Ben de çikolatalı alacağım. Hadi gidelim."

"Arlet," dedi Lorie "En sevdiğin renk nedir?"

"Hmm," dedi Arlet "Ben her rengi severim. Hepsi ayrı ayrı güzeller ama içlerinden birine aşığım."

"Öyle mi? Hangisi?"

"Siyah," dedi Arlet "Siyah olan her şeye bayılırım. Eğer bir gün kendi evim olursa odamın her şeyini siyah yapmak istiyorum. Sexy, lüks ve rahat..."

"Bana ürkütücü göründü." Dedi Lorie.

Arlet güldü. "Öyle, çünkü senin en sevdiğin renk pembe olmalı."

"Nereden bildin?" dedi Lorie gözlerini irileştirip.

"Çünkü odanın her yanı pembeydi sarı kafa, bunda bilinmeyecek ne var?"

İçecek alacakları yerdelerdi. Arlet ikisini de söyledi ve beklemeye başladılar. Lorie önlerine dizilmiş bulunan yumuşak şekerlere bakıyordu. Her biri birbirinden güzel ve renkliydi. "Şuna baksana," dedi Arlet'e göstererek "Uğur böceği şeklinde."