28/ GÖZYAŞLARI

479 54 6
                                    

Lorie arkasını döndü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lorie arkasını döndü.

"Özür dilerim." Dedi onunla göz teması kurmadan.

Dora omuz silkmiş ve mırıldanmıştı. "Özür dileyeceğin kadar önemli değiller."

Lorie kendini tutmayacaktı. "Dora," dedi "Tüm bunları başarının sana vereceği duyguyu hissetmek için mi yapıyorsun, yoksa hepsinin sebep olacağı bir şeyi beklediğinden mi?"

"Söylediklerin aynı şey değil mi zaten?" dedi Dora elindeki valizi yere bırakıp. "Yapmak istiyorum çünkü başarı hissi var, başarı hissi var çünkü yaptım."

"Farklı şeylerden bahsediyoruz," Lorie ona doğru yürümüştü. "Bunları kendin için istemen başka, birine olan nef..." Devam etmedi.

Dora yorgun gözlerle ona bakıyordu. "Ya da birine olan nefretim yüzünden istemem başka, böyle söyleyecektin değil mi?"

Lorie kafa salladı.

"Nefret seni yıpratır, yorar, canını yakar. Nefret etmek zorunda mısın Dora?"

Cevap vermeden öylece yere bakan Dora az sonra koltuklardan birinin önünde, yere oturmuş, kafasını arkaya yaslamıştı. Gözleri sabit bir şekilde tavanı izlerken konuşmaya başladı.

"Bilmiyorsun," diye fısıldadı, kendi kendine konuşur gibi kısıktı sesi. "Herkes nefretle baş etmemiz gerektiğini söyler ama bunu yapmanın ne kadar zor olduğunu bilmez. Çünkü çok az kişi hayatında gerçek nefreti hisseder. Birinden nefret edebilmek için ona karşı hissettiğimiz sevginin bitmiş olması gerekir ve bu neredeyse imkansızdır. İmkansız olduğu kadar nefretin uyanması için güçlü bir sebeptir de. En yakınından biri hayatına girip hem kendindeki sevgiyi, hem de çok sevdiğin birindeki sevgiyi öldürürse... ortaya baş edemeyeceğin bir nefret çıkar."

Lorie tüm dikkatiyle düşündü. Dora şu an annesinin söylediklerini doğrular gibi konuşuyordu. Birinci öldürülen sevgi Schward'ın Dora'da öldürdüğü sevgiydi. İkincisi ise annesi olmalıydı...

"Ama hayatta o nefretimizi bastıracak başka sevgiler de vardır." Dedi Lorie onu ikna etmek ister bir tonda. "Sevginin en güzel yanı da bu değil midir? İstemeyeceğimiz hatta yok edemeyeceğimiz kadar çok verilmiştir bize."

"Hissetme eylemini bile öldüren nefretin, sevgi ile yok edilebileceğini mi söylüyorsun?" dedi Dora.

Lorie onayladı. "Evet. Dora... Sana temin ederim sevginin onaramayacağı şeyin sayısı azdır."

"Eğer hissettiğim şey sadece nefret olsaydı sevgiyle baş edemez, yenilirdi. Ama içimde tarif edemediğim bir özlem var. Her gün, her saat, her dakika bu özlemin yarattığı durumun içine sıkışıp kalıyorum. Onu özlüyorum."

Lorie kafasını öne eğmiş kelimelerin biten noktasında sadece hislerin havada uçuşmasını izliyordu. Ona söyleyebileceği hiçbir şey kalmamıştı. Dora'ya ne söylese haklı çıkamazdı, onun hissettiklerinin yanında kendi basit kelimeleri bir hiç olmalıydı. Dora'nın loş ışıkta yüzünün parladığını gördü. Sonra bu parlaklığın yanaklarındaki gözyaşlarından kaynaklandığını anladı ve yüreği burkuldu.

Sonların Kaçınılmaz GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin