~son flashback~
Lorie derin bir nefes aldı. Arlet kolunu piyanoya yaslamış eliyle yüzünü destekler bir şekilde gözünü bile kırpmadan onu izliyordu. Zaten Lorie'yi geren şey de buydu; Arlet'in delici, etkileyici ve ellerini birbirine dolayan bakışları...
Parçayı çalmaya başladı ve düşündü, bu parçayı onlarca kez dinletmişti Arlet'e ama hala kendisini izlerken bu kadar dikkatli bakmasına alışamamıştı. O çok az şeyle 'gerçekten' ilgilenirdi. Sahip olduğu tüm dikkati kendisine yöneltmesi öylesine iyi hissettiriyordu ki.
'Arlet ve onun kıymetli dikkati.'
Gülümsedi, onun gülümsediğini gören Arlet içinden bir parçanın kayıp bin bir parçaya bölündüğünü hissetti. Kristal parçalar vücudunun her zerresine yayılmıştı sanki. Kendine hakim olamayıp yüzünü biraz daha onunkine yaklaştırdı, biraz daha...
Tuşlara bakmasını gerektiren parça yüzünden kafasını eğen Lorie kafasını kaldırdığında Arlet'in yüzünü hemen yanında gördü ve çalmayı kesti. Nefes almaya bile korkuyordu.
"Neden durdun?" dedi Arlet sırıtıp.
"B-ben..." dedi ve kafasını biraz geri çekti. Konuşabilmek için bu mesafeye ihtiyacı vardı. "Parçanın devamını düşünüyordum."
"Hmmm." Dedi Arlet de geri çekilerek. "Nasıl devam edecek?"
"Bilmiyorum."
"Neden? Daha önce yaptığın gibi birkaç nota ekle."
Lorie güldü. Arlet piyano çalmada o kadar kötüydü ki bunu kolay bir şey sanıyordu. Lorie bunu oldukça sevimli buldu.
"Ya da," dedi Arlet "Kendine bir iyilik yap ve besteyi nasıl yaptığını açıkla artık. Beni meraktan öldürerek eline hiçbir şey geçmez. Belki yardımcı olurum ha?"
Lorie sesli güldü. "Sen ve piyano mu? Ahahah!"
Arlet de onunla birlikte güldü. "Ateş ve barut gibiyiz biliyorum. Ama ateş ve baruttan da etkileyici bir sonuç çıkabilir. Söylüyor musun artık? Bu bana söylemen için son fırsat olabilir."
Lorie onun ne demek istediğini anlıyordu. Kafasını çevirip eşyaları seyrelen odaya baktı. Bay ve Bayan Akira bu hafta içinde şehirden taşınıyorlardı. Lorie bu haftanın Arlet'le geçirdiği son hafta olduğunu fark ettiği an kendini büyük bir boşluğa düşmekten alamıyordu. Artık ona besteyi nasıl yaptığını açıklamalıydı.
"Peki," Boğazını temizledi. "Bu bestenin adı günlerin haritası, bunu biliyorsun. Bu ismi vermemin sebebi seni ilk gördüğüm andan itibaren bütün tarihleri eksiksiz bir şekilde not alıp, her tarih için belirli tekrarlamaları ve seni görmediğim günler için de birbirinin birkaç nota gerisinden gelen sakin notaları eklemem. Yani aslında bu bir beste değil, bir takvim. Çünkü tekrarlamalardan ibaret. Tekrarlamaları bozan şey seni görmediğim zamanlarda araya giren günlerin sayısı. Mesela," dedi ve defteri eline alıp ilk notaları gösterdi. "Şurayı görüyor musun? Burada notaların tekrarlaması oldukça sık. O sıralar yeni tanışmıştık ve birbirimizi çok sık görüyorduk."
"Vay canına," dedi Arlet "Demek o yüzden parça bu kadar hareketli ve ilginç başlıyor."
Lorie onun yüzünde böyle bir hayranlık ifadesi görünce heyecanla kafa salladı. "Evet. Uzun bir süre böyle tekrarlıyor, elbette yalın kalmaması için diğer yandan da o notaların farklı tekrarını kullandım. Ayrıntıya girmeme gerek yok."
"Ve burada da," dedi deftere dikkatle bakan Arlet "Tekrarların arasında biraz boşluk var çünkü birbirimizi beş yıl boyunca görmedik. Öyle değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonların Kaçınılmaz Gerçekliği
Short Story"Beni boğacaksın sarı kafa." Dedi Dora, Lorie onu sımsıkı sardığı için sesi boğuktu. "Umurumda değil." Dedi Lorie istifini bozmadan "Eğer istemiyorsan ittir, uzaklaştır. Umurumda değil." Dora bir süre sessiz kalmış, sonunda kollarını Lorie'nin b...