Lorie gecenin bir yarısı uykusundan uyandı. Sağa sola dönüp dursa da uyuyamıyordu tekrar. Aşağı inip su almaya karar verirken saatin üç olduğunu görmüş, bu kadar erken uyandığı için homurdanmıştı. Üzerinde sıkıntılı bir ruh hali vardı üstelik.
Mutfağa girdiği an annesiyle karşılaştı ve yerinde sıçradı.
"Ah," dedi göğsünü tutan Lorie "Tek olduğumu sanıyordum. Ne zaman döndün?"
"Dün," dedi annesi "Sana söyleyecektim ama çoktan uyumuştun."
Lorie kafa salladı. Suyu alıp gitmek üzereyken annesi durdurdu. "Lorie," dedi arkasından, Lorie dönüp ona baktı. "Sana bir şey soracağım. Ben yokken Arlet'in evine mi gittin?"
"Evet," dedi Lorie "Ayrıca onun ismi artık Dora. Diğer türlü denmesinden hoşlanmıyor."
"Lorie," dedi annesi lafını bölüp, "Bay Schward beni aradı."
"Ne? Neden?"
"Arlet- yani Dora'nın nerede olduğunu sormak için."
"Hah," Lorie kızgınlığını dalga geçerek çıkarmaya çalıştı. "Kendi kızının nerede yaşadığını bile bilmiyorsa bunun bir sebebi olmalı değil mi?"
"Çok acilmiş," dedi annesi "Öyle söyledi."
"Hm." Lorie pek ilgilenmemişti. Arkasını dönüp gidiyordu ki annesi tekrar konuştu. "Ona Dora'nın adresini verdim."
Lorie hışımla arkasını döndü ve bağırdı "Ne?!" Annesi onun böyle yapacağını biliyordu. "Sen nereden biliyorsun onun adresini?"
"Şoförden aldım."
"Anne!" diye bağırdı yeniden Lorie "Neden yaptın bunu? Aralarının ne durumda olduğunu bilmiyor musun? Daha dün Dora'yla konuştum, artık babasıyla uğraşmaktan vazgeçecekti. Ya tekrar görüşürlerse ve Dora'yı incitirse?"
Annesi tedirgindi. "Dora'nın psikolojik sorunları olduğunu ve onu görmesi gerektiğini söyledi. İlkin bunu yapmayacaktım ama babası olduğunu ve gerçekten onun için endişelendiğini düşündüm. Sonra ise bu yaptığım bana da doğru görünmedi. Onunla görüştüğümden beri ayaktayım. Bu his beni uyutmuyor."
Lorie saçlarını çekiştiriyordu. "Lanet olsun! O şoförü tutmanıza da, beni tek başıma hiçbir yere göndermeyişinize de, gönderdiğinizde arkamdan nerelere gittiğimi araştırmanıza da! Hepsine lanet olsun! Değiştiğinizi sanmıştım ama boşa!"
Lorie hiç olmadığı kadar kızgındı. "Bundan sonra bu evde kalmayacağım." Dedi aniden. "Artık vakti geldi. Gidiyorum. Zaten evde bile değilsiniz. Kendi hayatımı kurmanın vakti geldi."
"Lorie sen ne dediğinin farkında mısın? Nerede kalacaksın?"
"Bilmiyorum!" diye bağırdı Lorie "Bir yolunu bulurum. Tek başıma yaşarım. Belki... belki Dora'da benimle kalır."
"Dora'yla mı yaşayacaksın? Babası psikolojik sorunları olduğunu söyledi Lorie!"
"Umurumda değil!" Lorie artık avazı çıktığı kadar bağırıyordu. "Risk almak istiyorum anladın mı? Ben kimim tanımak istiyorum. Bana sunduğunuz renkli hayata tutunup insanları dinlemekten bıktım! Gidip kendi başıma neler yapabiliyorum görmek istiyorum!"
"Bunları sana hep Dora söyletiyor!" dedi annesi "Uzun zaman önceydi ve nedense hiçbir şeyi sorun etmeyen Lorie yine karşımıza geçip özgürlük nidaları atmaya başlamıştı. Neden dersin? Dora ona özgür olmasını söylüyordu! Uyan Lorie, aç gözünü! O kızın bir ailesi bile yok! Senin de onun gibi olmanı istiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonların Kaçınılmaz Gerçekliği
Kurzgeschichten"Beni boğacaksın sarı kafa." Dedi Dora, Lorie onu sımsıkı sardığı için sesi boğuktu. "Umurumda değil." Dedi Lorie istifini bozmadan "Eğer istemiyorsan ittir, uzaklaştır. Umurumda değil." Dora bir süre sessiz kalmış, sonunda kollarını Lorie'nin b...