~günümüz~
Lorie odasında oturmuş düşünüyordu. 'Birkaç boktan yılımız bir arada geçti diye kendini ne sanıyorsun?' böyle söylemişti değil mi tam olarak? Geçen onca zamanı ve yaşanan tüm olayları bir çırpıda silip atan bu sözler Lorie'yi düşündükçe hayal kırıklığına uğratıyordu.
"Demek hiçbirinin onun için bir önemi yokmuş... Ne sanıyordum ki! Arlet gibi birinin yedi yıl sonrasında hala beni hatırlaması gerçekten de bekleyip durduğum şey mi! Aptallık!"
İçinde gerçekten büyüyüp giden bir öfke dalgası hissediyordu. Şimdi Jane'in ne hissettiğini anlamak mümkündü onun için. Karşısındaki kişi Arlet değildi artık. Arlet ne olursa olsun nefretle karşılık verse bile onu görmezden gelmezdi. Bu kişi Dora'ydı ve Lorie karşısındaki yeni kişiyi, bakışlarını, konuşma tarzını hiç tanımıyormuş gibi hissetmişti.
'Bir yabancıya dönüşmüş...' içinden tam olarak böyle geçiriyordu.
O sırada Jane kendisine mesaj attı. Bir dans grubunun koreografisini sosyal medya hesabı üzerinden kendisiyle paylaşmıştı. Lorie açıp izledi, sonra Jane'in açıklamasını okudu.
'O Dora denen ahmağa iyi bir ders vermeye hazır mısın? Bunlar dans grubundan arkadaşlarım ve yarışmaya katılmışlar. Küçük bir ricamla bizi de aralarına alacaklar. Bu dans grubunun okuldaki en iyisi olduğunu biliyorsun. Ne olursa olsun kazanacaklar. Aralarında yer alacak kadar şanslı olmamız hakkında bana sonra teşekkür edersin. Şimdilik biraz hareketlere çalış, yarın prova yaparız."
Lorie sevinse mi üzülse mi bilemiyordu. Son zamanlarda Jane'in davranışlarına zar zor tahammül etmesine mi takılmalıydı yoksa ikisinin de Dora'ya olan öfkesinin tek noktada birleşmesine mi? Tepkisiz kelimelerle birkaç cümle yazıp gönderdi. Yine de az sonra ayağa kalkmış ve Jane'in az önce attığı videoyu izleye izleye istemsizce dans hareketlerine uyum sağlamaya çalışıyordu. Farkında olmadan bütün gece o hareketlere çalışmıştı. "Ne yapıyorum ben?" dedi gece yarısı nihayet yatağının kenarına oturunca. Neden kabul bile etmeyeceği dans ortaklığının saçma hareketlerine çalışıyordu ki?
Telefonunu eline alıp çok geç saatte olmasına rağmen gezinmeye başladı. Odası darma dumandı, tıpkı kafası gibi... Buna rağmen kalkıp her şeyi yoluna koymaktansa çenesini yasladığı yastığın üzerinde yatmış, telefonuyla oynayıp duruyordu. Derken bir fotoğrafla karşılaştı. Okulunun paylaşmış olduğu bir fotoğraftı. Dora ve okul müdürü yan yana durmuş ellerinde tuttukları plaketle kameraya gülümsemişti. Lorie anlamayarak altındaki açıklamayı okudu. 'Genç girişimciler için düzenlenen ödül töreninde bu yılın plaketini kazanan isim Isidora O'Connell. Kendisini içten duygularımızla tebrik ediyoruz ve okulumuzda düzenlenen yarışmada uygulama danışmanı olmayı kabul ettiği için teşekkürlerimizi sunuyoruz.'
Lorie içinde büyüyüp giden tuhaf bir duyguyla yorumları okudu. 'Bu kız kafasına koyduğunu yapar, onun kadar ciddi bir genç görmedim.'
'Üstelik sadece 25 yaşında, onun yaşındakilerin gidip bir yerlerde sarhoş olması gerekir.'
'Hiçbir destek almadan buralara kadar gelmesi şaşırtıcı.'
Lorie hissettiği şeyin ne olduğunu yavaş yavaş anlayabiliyordu; tarifi imkansız bir kıskançlık. Dora değişmiş, gelişmiş ve kendi ayakları üzerinde duran güçlü birine dönüşmüştü. Kendisi ise aradan geçen uzun yıllardan sonra hala toplum tarafından kabul görmeyi arzulayan sıradan bir gençti.
Düşündü, "Nasıl oluyor da tüm bunları babasının desteğini anlamadan gerçekleştiriyor? Sahi, bunları yazan insanların Dora'nın kim olduğundan haberi olmasa gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonların Kaçınılmaz Gerçekliği
Short Story"Beni boğacaksın sarı kafa." Dedi Dora, Lorie onu sımsıkı sardığı için sesi boğuktu. "Umurumda değil." Dedi Lorie istifini bozmadan "Eğer istemiyorsan ittir, uzaklaştır. Umurumda değil." Dora bir süre sessiz kalmış, sonunda kollarını Lorie'nin b...