23/ BESTE

484 55 3
                                    

Bir ay sonra ön elemeler başlamıştı. Bu zamana kadar Dora ortalıklarda fazla görünmemişti, kendi şirketi de stajyerlerini gönderdiği bir 'girişimci' yarışması için hazırlanıyordu ve bu süreçte oldukça yıpranan Dora her şeye rağmen çabalıyordu. Lorie onu gördükçe besteye yeni notalar eklemeye devam ediyordu, bunu bilen Dora da habersiz gibi durmasına rağmen sırf bu sebeple nadir de olsa okula uğruyordu. Dean Lorie ile görüştüğü vakitler arttığı için takım ödevini de yapabilecekleri fırsatı bulmuştu. Son zamanlarda Lorie ile oldukça fazla vakit geçiriyor, bundan hoşlanıyordu. Bazen okuldan sonra kafeye ya da çalışma salonlarına gidiyorlardı. Buna rağmen Lorie'nin gözü sürekli Dora'yı arıyordu. Jane dans grubundan ayrılmış, prova salonunda Dora belirdikçe görünen bir hayalete benzemişti. Babasının şirketinin başına geçecekti ve okulun son yılı onun için ciddi bir önem arz etmiyordu.

Ön elemeler gelip çattığında herkesi zorlayacak bir jüri oluşturuldu. Jüriler kendi okullarından müdür yardımcıları, enstrüman ve çalgı bilim bölümü profesörü, müzik ve sahne sanatları profesörü ve temel sanat eğitimi bölümünün öğretim elemanından oluşuyordu. Okulda okuyan herkes bu insanların işinde ne kadar iyi olduğunu bilirdi. Dora jürilerin içinde değil, yarışmanın yürütülmesinden sorumlu olanların danışman koltuğundaydı. Yarışmacılarla ilgili herhangi bir durumdan o sorumluydu.

Birçok kişi yetersiz kalmıştı. Birinci tur için bu kadar zorlu bir süreci kimse tahmin etmemişti. Lorie elenenleri gördükçe geriliyordu. Turu geçenler genelde tanınmışlıktan ziyade, ciddi anlamda yeteneği olan bilinmemiş kişilerdi. Lorie onlara baktıkça kendinden şüphe ediyordu. Yarışmaya katıldığı şey herhangi bir sonat olsaydı işi daha kolay olabilirdi, fakat o Dora'yı dinlemiş ve kendi yaptığı (bazılarına saçma gelebilecek) bir beste ile katılmayı tercih etmişti.

Sıra kendisine gelene dek Sae-leo ile oturmuştu. İkisi de elenenler arasındaydı ve kendisine tavsiye veriyorlardı.

"İlk başta öksür, birkaç dakika süre kazan heyecanını yenmek için. Evet biraz garip bakıyorlar ama korkma. Kesinlikle bakışları kadar korkutucu değiller. Öksürüyor gibi yap ve bir süre zaman kazan."

"Peki sonra?" dedi Lorie "Öksürüp süre kazanmalıyım ama ne yapmak için?"

"Tabi ki de içinden ona kadar sayıp sakinleşmek için. Bu yöntemi hiç mi duymadın?"

Lorie kafasını iki yana salladı.

"Hatta heyecanını yenmek için baş parmağını tutanlar var. Eğer korktuğun bir anda bir elinle başka bir uzvunu tutarsan korkun oraya akmaya çalışırmış ve sonra yolu şaşırıp uçup gidermiş."

Lorie gülmekten ölecekti. "Böyle saçma şeyleri nereden duyuyorsunuz?"

Sae-leo ikilisi onun kadar komik bulmamıştı. "Buna enerji denir. Nesi bu kadar komik?"

Sarah dikkatle açıklamaya çalıştı. "Enerjin kaderini belirler Lorie. Onu olumlamayı ve olumsuzunu kendinden uzaklaştırmayı başarırsan korkun gidecek ve yerine taze ener-"

"Lorie Akira!"

Kendi sesini duyan Lorie ayağa kalkıp toparlandı. "Benim sıram."

Üzerini düzeltti ve sürekli saçmalayan ikiliye el sallayıp jürilerin olduğu odaya yöneldi.

Odaya girdiğinde hepsinin önündeki kağıtlara baktığını gördü. Normalde derslerde gördüğü öğretmenleri şimdi burada jüri koltuğunda görmek onu oldukça germişti. Onlar da öğretmen havasından çıkmış, sanki kimseyi tanımıyormuş gibi yabancı ve seçici birer jüri elemanı rolüne bürünmüştü zaten.

Hepsine selam verirken gözü onların yanında oturan Dora'ya kaydı. Çok kısa bir an için birbirlerine baktılar. Onun bakışlarından ruhuna sızan desteği hissedebiliyordu.

Sonların Kaçınılmaz GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin