İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ BEŞ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"Keith, koşma"
Ancak yedi yaşındaki küçük çocuk temiz parke zeminde koşarak kaymayı çok seviyordu ve kesinlikle annesinin sözünü dinlemek için fazla hiperaktifti yedi yaşındaki her çocuğun olduğu gibi. Ayrıca bu evi muhtemel olarak kendi evinden daha çok seviyordu.
Genç kadın sakin bir şekilde kahve hazırlamaya başlamak için arkasını döndüğünde küçük şeytan bu fırsattan yararlanmayı ihmal etmedi ve merdivenlerden yukarı çıkıp tırabzanlardan kayarak aşağı inmeye başladı.
"Keith!" dedi genç kadın uyarıcı bir tonda.
Çocuk anında sıkkın bir şekilde yanaklarını şişirerek üfledi ve annesinin hemen önünde oturdu. İstediği gibi koşturamayınca kesinlikle mutlu olmuyordu. "Babam bana izin veriyor ama" dedi en sonunda köpek gözlerini annesine masum bir şekilde dikerek.
"Baban senin arkadaşlarını dövebileceğini ya da yirmi birine gelmeden alkol içebileceğine de inanıyor" dedi genç kadın ellerini tezgâha dayayarak. "Ve bunların hiçbirini ben ölmeden yapmana izin vermeyeceğim." Boşandığı adamın oğluyla birlikte her zaman karşısına çıkması kesinlikle onun sorunu değildi.
Keith başını masaya koyunca koyu kahve bukleleri annesine benzeyen ela rengi gözlerini gölgeledi. Onun bu tarz minik hareketlerle kendisini sevimli göstererek yapmak istedikleri için izin koparmaya çalışmasına alışmıştı artık. Her ne kadar bu güzelliği kalbine dokunuyor olsa da bunlara direnç göstermesi gerekiyordu.
Oğluna arkasını dönüp kahve fincanını hazırlamaya başladığında çocuk içinde büyük bir bardak süt ve bal karıştırdı. Yukarıdan ayak sesleri geldiğinde Keith neşeli bir şekilde bütün hafta okulda yaptıklarını anlatıyordu annesine.
Caleb Sullivan, duşunu yeni almış ve her zamanki gibi jilet gibi giyinmiş bir şekilde aşağı indi. Her zaman olduğu gibi kravatı elindeydi. Bir şekilde bağlamayı beceremiyordu asla. Ceketi ve eldivenlerini mutfak tezgâhına koyarken gözlerindeki hayal kırıklığı ve korku dolu gözleri çocuğa dikildi.
"Günaydın, Bayan Aldrin" dedi eldivenlerini eline geçirirken. "Hafta sonuna geldiğimizi fark etmemiştim."
Muhtemel olarak da hayal kırıklığına uğramıştı. Eleanor Aldrin her zamanki ifadesiz yüzünü takındı ve kahvesini erkeğin önüne koydu. "Günaydın, Bay Sullivan" dedi en sonunda ve oğluna belli belirsiz bir baş işareti yaptı.
Keith, anında tatlı çocuk gülümsemesiyle Caleb'a döndü. "Günaydın, Bay Sullivan" dedi heyecanlı bir şekilde. "Bu hafta sonu çok uslu duracağım ve söz veriyorum bir daha masanıza kurtçuk koymayacağım"
Keşke buna inanıyor olsaydı. Ancak bu çocuk şeytan dölünden farksızdı. Sözlerini genel anlamda tutuyor olması bunu değiştirmiyordu çünkü her seferinde yapmayacağını söylediği şeyden daha beter şeyler yapıyordu. Ayrıca yedi yaşında bir erkek çocuğu olarak üzerinde taşıdığı mikropları düşünmek bile istemiyordu.
Bütün bir haftayı kendisi gibi şeytan dölü çocuklarla her türlü pisliğin içine bata çıka geçirmesi iki gününü annesinin yanında temiz geçirdiği gerçeğinin yanında çok daha dikkate şayandı.
Caleb, başını yana eğerek Bayan Aldrin'e baktı. Bu kadına gerçekten minnettardı. O kadar harika bir çalışandı ki elbette bir kusursuz olması beklenemezdi ama bu kusurun şeytan dölü bir çocuk olması gerçekten çok kötüydü. Her ne kadar sadece haftanın iki günü olsa da ona defalarca bir dadı tutmayı teklif etmişti. Ancak kadın sadece hafta sonu gördüğü oğluna dadı bakmasını istememişti.
Kadının muhteşem ela rengi gözleri cam gibi boş bakıyordu. Normal şartlarda bu duygusuz bakışlar çok hoşuna giderdi ama konu kendisine gelince pek de memnun olmuyordu. En sonunda çocuğa bir cevap vermezse yine üzerindeki kıyafetleri çekiştirebileceği aklına geldi. Gidip tekrar giyinmek zorunda kalmak istemiyordu.
Başını çevirip oğlanın parlak gözlerine baktı. Annesinin aksine duygularını olduğu gibi gösteriyordu yüzü ve şuanda çok masum bir köpeğe benziyordu. Ancak Caleb bu bakışın ve ifadenin yalan olduğunu ilk haftanın sonunda öğrenmişti. "Teşekkür ederim, Keith ama aynı şeyi odama domuz soktuğunda da söylemiştin"
Ne yazık ki her seferinde başka bir hayvanla gelmek gibi bir alışkanlığı olmuştu. Keith, parıldayan gözleriyle ona doğru eğildi. "Kedi olsa olur mu? Ya da hamster sever misiniz?"
Ona bir şekilde hayvan sevgisi aşılamaya çalışıyordu ama kesinlikle bunu yanlış yollarla yapıyordu. Çocuğun sandığının aksine Caleb hayvanları gerçekten severdi. Mümkün mertebe uzaktan çok severdi. Başını iki yana salladı. "Hiçbir hayvanı ofisimde istemiyorum" dedi en sonunda sert bir şekilde.
Kadın sakin bir şekilde bu acınası sohbeti görmezden geldi ve erkeğin ceketini eline alıp erkeğe doğru uzattı. Caleb, sakince ceketin kollarını giydi ve kadın kravatını bağlayabilsin diye önünü döndü.
"Bugün Müdür Guida ile toplantınız var" dedi genç kadın kravatı bağlarken bir yandan da günlük programını sıralıyordu. "Öğlene kadar yeni kumarhanenin inşaatını gezmeniz gerekiyor. Öğleden sonra Bayan Mendoza sizinle görüşmek istedi. Ayrıca akşam hayır etkinliğine katılmanız gerekiyor"
Bu kadar yoğun programın hangi kısmında kendisine eşlik edecekti acaba? Kaşlarını çattı. "Bayan Mendoza mı?" Onunla neden görüşmesi gerekiyordu ki? Derdi ne o ne de kızıydı sadece kocasının aptallıklarının sonucunu görmesi gerekiyordu.
"Oldukça aklı başında ve güvenilir biri olduğuna inanıyorum" diye garanti verdi kadın.
"Öyle bir adamla evli olan kimsenin gözümde bir önemi yok" dedi sakin bir şekilde. Kendini kadının ellerinden kurtardı. "Randevuyu iptal et. Akşamki bağış için bir eşlikçim var mı?"
Genç kadın sakin bir şekilde eline bir dosya tutuşturdu. Şu dönemde oldukça ünlü olan mankenler ve oyuncuların bir listesiydi. Özenle kişisel bakımlarına dikkat edenler listelenmişti. "Sizinle ilgilenen kadınların listesi" dedi. "Ancak bir hanım istemezseniz Bay ve Bayan Coldoba'ya haber verebilirim"
Sanki haberlerinin olmama gibi bir ihtimali vardı. Dosyaya ilgisiz bir şekilde baktı. Sadece bir baloya eşlik etmek bile çok fazla soruna neden oluyordu. Kadınlar balodan sonra onunla olmaya çalışıyorlardı. En son ne zaman duş aldığı ve yıkanırken ne kadar ince davrandığı belli olmayan bir kadınla yatmayı düşünemezdi bile.
Görünen oldukça yoğun bir günü olduğu yönündeydi. Başını yana eğdi. Bayan Mendoza'nın yarattığı boşluğu başka türlü değerlendirmeliydi. "Öğleden sonrası için sizde erken ayrılabilirsiniz" dedi genç adam. "Akşama kadar başka işlerim var"
"Eşlikçi seçiminizi şimdi yaparsanız akşama her şeyi ayarlamış olurum"
Kendisine eşlik etmesi gereken kadının evinde oturup çocuk bakmak zorunda olduğu düşünülürse tanımadığı ve beklentisi olan kadınlarla uğraşmanın bir anlamı yoktu. "Taehan'a haber ver" dedi dosyayı bir kenara atarak ve arkasını dönüp gitti.
Küçük çocuk hemen yerinden kalkıp onu takip etmeye başladı. Kadında onların peşinden gitti. Şoför onları bekliyordu. Bay Sullivan ile çalışmanın en güzel yanlarından biri kesinlikle Kazanova bir adam olmamasıydı. Üç yıldır onunla çalıştığı halde ne kadın ne de erkek bir sevgili yapmamıştı kendisine. Bir keşişten daha heyecanlı değildi eğer ilişkileri oluyorsa bile kesinlikle Eleanor'u bu işlere karıştırmıyordu.
Genç kadın başını kaldırıp bir an boş eve baktı. Ardından arabaya bindi. Yoğun bir günde çocuğunu nasıl zapt edebileceği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAM KADIN- MİLYONLUK BEBEK 4. KİTAP
ActionCALEB SULLİVAN, MİZOFOBİ YANİ MİKROP FOBİSİ OLAN GÜÇLÜ, SAĞ DUYUSU YÜKSEK VE ZEKİ BİR KUMARHANE PATRONUDUR. NORMAL ŞARTLARDA BAĞLI OLDUĞU GRUBUN TEMİZLİKÇİLİĞİNİ YAPAR. PİSLİĞİ TEMİZLEMEK VE ARKALARINI TOPLAMAK ONUN İŞİDİR. UZUN ZAMANDIR YANINDA ÇAL...