İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... ELLİ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"Yine mi kirlisin? Şu haline bak. Neden yapıyorsun bunu?" diye bağırdı kadın. Küçük çocuğu yakasından yakalayıp banyoya doğru sürüklemeye başladı. "Senin yüzünden hasta olacağını anlamıyor musun? Ağabeyini öldürmek mi istiyorsun?" Çocuğu banyo zeminine doğru attı. "Gerçek anlamda temizlenene kadar çıkmayacaksın oradan" dedi ve banyo kapısını kapatıp çocuğun üzerine kilitledi.
Caleb, yerinden hızlı bir şekilde doğruldu. Çok ani bir uyanış yaşamıştı ve kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Bir insan en fazla ne kadar terlerse o kadar çok terlemişti. Derin nefesler alarak kendisini sakinleştirmeye çalıştı.
Bazen gerçekten kendinden tiksiniyordu. Bunca zaman sonra bile hala aynı rüyayı görebiliyordu. Hızla yatağından çıktı ve salona açılan kapıdan çıkarak salona geçti. Bir süit odaya nasıl olurda yalnızca bir banyo konulurdu aklı almıyordu. Muhtemelen ana yatak odasında bir tane vardı ama o odaya girip Keith'i uyandırma riskine girmek istemiyordu.
Bu rüyayı görmüş olmasının tek nedeni bu oteldi. Otellerde kendisini rahat hissetmiyordu. Burasının ne kadar dikkatli temizlendiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu ve mor ışığını evde unutmuştu. Her ne kadar banyo bembeyaz ve tertemiz görünse de bu konuda kendisini iyi hissetmiyordu.
Dalgın bir şekilde bir süre banyoya baktı. Bütün bir geceyi terlemiş bir şekilde geçiremezdi. Yeni çarşaflara ve çamaşır suyuna ihtiyacı vardı. Belki biraz da tuz ruhu ve yüzey temizleyici...
Eleanor, dışarıdaki seslere karşı huzursuz bir şekilde uyandı. Genç kadın, yanında uyuyan küçük çocuğu uyandırmamaya çalışarak yavaşça yerinden kalktı. Boğuşma ya da kavga sesleri olmadığı için daha çok meraklı bir şekilde çıktı odadan.
Süit odanın salonuna çıktı. Sesler banyodan geliyordu ve ışıkları yanık duruyordu. Genç kadın, kaşlarını çatarak banyo kapısına gitti. Geçen seneler içinde pek çok kere Bay Sullivan'ı bu manzara içinde görmüştü. Tek merak ettiği beş yıldızlı bir otelde temizlik eldivenleri, yüzey temizleyici, tuz ruhu ve çamaşır suyunu nereden bulduğuydu? Dahası neden gecenin üçünce otelin banyosunu temizleme ihtiyacı duyuyordu ki?
Hafifçe öksürerek kapıya yaslandı. "Bay Sullivan"
Erkek onun varlığını fark etmemişti bile. Küveti ovmaya nasıl daldıysa tamamen kendi dünyasına gömülmüştü. Bunu daha önce de gördüğü olmuştu. Bazen sabah onu almaya gittiğinde adamı mutfağı, banyoyu ya da duvarları ovalarken bulduğu oluyordu ama otelde bu durumda olacağını düşünmemişti.
Üzerinde bütün gün üstünde olan kumaş pantolon ve gömlek vardı çünkü evine gidip pijamalarını alamamıştı. Derin bir nefes aldı ve paçalarını sıyırarak çıplak ayakla banyoya girdi. Böyle bir durumda erkeğe nazik yaklaşmak gerektiğini öğrenmişti.
Yan tarafından ona yaklaştı ve küveti ovan elinin bileğini tutup hareket etmesini engelledi. "Bay Sullivan" dedi sakin bir şekilde.
Caleb başını çevirip ona baktı. Sanki kadını ilk defa görüyormuş gibi gözlerini kırpıştırdı. Girdiği transtan çıkmak ister gibi başını iki yana salladı. "Bayan Aldrin" dedi elini kadının tutuşundan geri çekerek. "Ne yapıyorsunuz bu saatte?"
Ona mı soruyordu? Asıl sorunun tam tersi olması gerekmiyor muydu? Genç kadın yüzünü ifadesiz tutmaya özen gösterdi. "Banyoda leke mi gördünüz?" diye sordu aynı sakin sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAM KADIN- MİLYONLUK BEBEK 4. KİTAP
ActionCALEB SULLİVAN, MİZOFOBİ YANİ MİKROP FOBİSİ OLAN GÜÇLÜ, SAĞ DUYUSU YÜKSEK VE ZEKİ BİR KUMARHANE PATRONUDUR. NORMAL ŞARTLARDA BAĞLI OLDUĞU GRUBUN TEMİZLİKÇİLİĞİNİ YAPAR. PİSLİĞİ TEMİZLEMEK VE ARKALARINI TOPLAMAK ONUN İŞİDİR. UZUN ZAMANDIR YANINDA ÇAL...