CAM KADIN- MİLYONLUK BEBEK 4. KİTAP

Bölüm 20

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... GECİKME İÇİN ÖZÜR DİLERİM ANCAK TOPARNALABİLDİM... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... ELLİ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

"Korkaklardan nefret ederim"

Kimse sevmezdi korkakları ve Diesel kaçak dövüşüyordu. Evini dağıtmıştı. Dün gece Bayan Aldrin'in ev sahibi ölü bulunmuştu. Keith'in okuluna gittiğine de hiç şüphe yoktu. Bir şekilde buradaki toplantılarından sonra Diesel, Caleb ile karşı gelmemeye uğraşıyor gibiydi. Hiç şüphesiz ki bundan sonraki hamlesinde kumarhanelerden birine saldıracaktı. Onu yıpratmaya çalışıyordu.

Eleanor, sessizce ikili koltuğun bir ucunda oturuyordu. Caleb diğer ucunda. Keith muhtemelen kalenin içinde bir yerleri karıştırıyordu şuan da çünkü arada sırada şangur şungur bir şeylerin kırılma sesi ve hizmetçilerin söylenmeleri geliyordu.

Küçük çocuğu gördüklerinde gerçek Azrail ile karşı karşıya gelmiş gibi görünen Ian ve Taehan gözünden kaçmamıştı. Lenka ve Skyla ise gerçekten mutlu olmuş gibi görünüyorlardı. Hiç şüphesiz ki onunla daha fazla alay edememelerinin tek nedeni elinde Keith gibi güçlü bir silah olmasıydı ve Caleb onu fazlasıyla kullanmayı planlıyordu.

Azrail, başını yana eğdi. "Korkaklar her zaman için cesur insanlardan tehlikeli olurlar" dedi. "Bir kere sayıları çok fazla. Arkadan vururlar hep. Vurdukları zaman da kötü vururlar çünkü sağ kalırsanız öç alacağınızdan korkarlar."

Ne yazık ki haklıydı hem de çok fazla. Diesel korkak bir şekilde kaçak dövüşüyordu çünkü Caleb onu yakaladığında bu sefer kafasına mermiyi sıkacağını biliyordu. Erkek öfkeli bir şekilde tısladı. Eldivenli parmakları sabırsız bir şekilde koltuğun kenarında ritim tutuyordu. "Ona saldırabileceğim bir yol bulabilsem hiç durmam" dedi sinirli bir şekilde.

Bu işi bir an önce bitirmek istediği çok belli oluyordu. Eleanor, başını eğdi. Bu konuda ne yapabileceği konusunda en ufak bir fikri bile yoktu. Asıl korkusu Diesel kazara bile olsa onları bulursa olabileceklerdi. Kendisine, Keith'e ve Bay Sullivan'a neler olacağını hiç bilmiyordu.

"Belki bir fikriniz vardı, Bayan Aldrin?"

Genç kadın başını kaldırıp Azrail'e baktı. Diğerleri de onun bir şey söylemesini bekleyerek genç kadına bakıyordu. Eleanor, hafifçe başını iki yana salladı. "Benim zamanımda bu ülkede herhangi bir bağlantısı yoktu" dedi genç kadın sakince. Zaten bu yüzden bu ülkeye kaçmıştı. "O zaman Diesel evden yani İtalya'dan yönetiyordu her şeyi"

Bir şekilde bir ipucu bulmuş ve gelmiş olmalıydı. İlginç bir durumdu bu. Onları kaçıran kişi Çöl Gülü'ydü. O kadın yarım yamalak iş yapmazdı. Eleanor'u kaçıran oysa kimsenin onu bulamayacağı bir şekilde bunu yapmış olması gerekirdi.

Caleb, dalgın bir şekilde durdu sessizce. Bir yol vardı ve bunun herkes farkındaydı ancak Caleb bu yola yanaşmak istemiyordu. Ian, Tanya'yı yakalamak için bunu kullanmıştı ve sonunda neredeyse organlarından olacaktı. Eleanor'u yem olarak kullanma fikri cazip gelmiyordu. Başka bir yolu olmalıydı.

Azrail, sanki onun düşüncelerini okumaya çalışıyormuş gibi parlak gümüş rengi gözlerini erkeğe dikmişti. Caleb başını iki yana salladı. Elbette ki ne düşündüğünü biliyordu. Bunca zaman sonunda birbirlerini fazlasıyla iyi tanıyorlardı artık.

"O zaman kocanızın dışarı çıkmasını umalım" dedi Azrail en sonunda.

"Adamların bir şey bulamıyor mu?"