Kumsal
Meyhaneye gelmiştik ama içeride kimse yoktu yani üç Koçovalı kardeşten başka. Yanlarına gittiğimizde Selim'le göz göze gelmiş gülümsemiştik. En büyükleri Cumali ile el sıkışmış tanışmıştık , yanında duran genç oğlan Yamaç'la tanışmış elimi tutmuş öpmüştü, Cumali abisi ensesine bir tane patlatmıştı. Sıra Selim'e geldiğinde el sıkışmıştık.
"Merhaba yenge."
Dediğine gülmüştüm.
"Merhaba yengesinin gülü."
Selim dediğime kahkaha atarken bende gülmüştüm. Diğerleri bize tuhaf şekilde bakarken ben açıklamaya başlamıştım.
"Selim'le daha önce tanıştık."
"Nerede?"
"Doğum günümde ,seninle barışayım diye bana yalvarıyordu, ne kadar bıktırdıysan artık."
Ortamda kısa bir kahkaha sesleri dolmuştu. Yemeklerimizi yerken konuşmaya devam etmiştik. Cumali abi Kahraman'la küçüklük anılarını anlatıyor ,gülüyorduk. Kahraman'ın pek hoşuna gitmiyordu ama onunda arada güldüğünü görüyordum. Yamaç da çok tatlıydı ve çapkındı. Kahraman'dan duymadığım güzel itiraflar duyuyordum.
"Senin kız kardeşin var mı?"
"Bi ablam var."
"Hadi ya!"
"Ne o üzüldün?"
"Senin gibi birisinin kardeşi senin kadar güzel olurdu.Seni de abime kaptırdım."
"Yamaç seni getirdiğime pişman etme o çeneni kapat."
Kahraman dayanamamış en sonunda patlamıştı. Yamaç ve Kahraman hariç hepimiz gülmüştük hallerine.
Selim aralarında en sessizi ve sakiniydi, tanıştığımız gün ki gibi konuşmuyordu , biraz kendini geriye çekmiş gibiydi. Cumali abi ilk başta ciddi ve sert duruyordu ama konuşmaya başladıkça komik kişiliği ortaya çıkmıştı ve baya eğlenceliydi.
Kalkma zamanı geldiğinde hepsiyle vedalaşmış arabaya binmiştik. Küsmeden önce geldiğimiz eve geldiğinde gülmüş yandan Kahraman'a bakmıştım.
"Özledim seni."
Gülerek arabadan inmiştim,yanıma geldiğinde elinden tutarak yürümeye başladık. Eve girdiğimizde ayakkabılarımı çıkartıp mutfağa ilerledim.
"Kahve içer misin?"
"Olur içerim."
Kahve malzemeleri bulup kahveleri yapmış içeri geçmiştim. Kahraman'ın yanına oturup kahvelerimizi içmeye başladık.
"Eee sevdin mi kardeşlerimi?"
"Sevdim, hepsi çok iyi davrandılar bana özellikle Yamaç ,favorim."
"Yamaç deme bana yemin ederim bütün gece dövmemek için zor tuttum."
"Eve gidince dövme çocuğu."
"Kumsal yüz verme şu ite."
Kıkırdamış yanağından öpmüştüm.
"Sen kıskandın mı?"
"Ne kıskanacağım ben 16 yaşındaki çocuğu."
Gülerek Kahraman'a bakıyordum, belimden tutup kendine çekip öptü. Ellerimi boynuna dolamıştım. Beni koltuğa yatırdığında üzerime çıkmıştı. Hırkamı çıkarttığında elleri göğsümü okşamaya başlamıştı. Üstündeki gömleği çıkarttığımda boynunu okşamaya başladım. Dudakları boynuma öpücük konduruyordu.
"Kahraman!"
Beni kucaklayıp odaya götürdü. Üstümüzde kalan parçaları çıkartmıştık ve sadece bedenlerimiz değil ruhlarımızda birbirine karışmıştı.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun - Kahraman Koçovalı
Fanfiction"Kumsal ben." Konuşmamla bana bakmış gülümsemişti. "Kahraman bende." İsmini söylemesiyle kıkırdamıştım. "Ne oldu?" "Adının hakkını veriyorsun." <ÇUKUR>