KumsalYıllar geçmiş hayatımız aynı şekilde devam ediyordu arada kavgalar oluyordu ama onlarda hayatın tuzu biberiydi. Bu geçen senelerde ablam evlenmiş iki çocuğu olmuştu. Beni tanıştırdı o doktorla evlenmişti.
Düğününe gittiğimizde ikizler beş yaşındaydı,ortada koşturup durmuşlardı. Kahraman'la ben annemlerin masasında otururken gözlerim düğün boyunca babamın üzerindeydi hep, neler yaptığını gözlemlemiştim. Gelen misafirleri karşılaması ,masaları gezmesi, mutlulukla atan kahkahaları,ablamda dans edişleri,gözlerimin önünden gitmiyordu. Benim düğünümde olsa aynılarını yapardı ama yoktu.O zamanlar pek sorun etmemiştim ama şimdi kalbimde yaraydı. Şimdi anlıyordum ,düğümde yarım kalmıştım. Gelmeyen akrabalarımız ,komşularımız, babamın arkadaşları...
Meğerse ne kadar kimsesizmişsim.
Ama ben yaptım , bile isteye ben yapmıştım. Mutsuz musun diyecekseniz ,hayır değildim çok mutluydum sevdiğim adamın yanında çocuklarımın yanında,kendi ailemle çok mutluydum.
Hayat işte bir yerden bir şey olurdu.Yıllarca görmedin birini görmek gibi. Kırmızı gözlü adam.
Vartolu Saadetin.
Eski bir dost.
Kahraman'nın yanına giderken görmüştüm onu ,o da beni görmüştü. Yanıma gelmiş Kumsal demişti, sonra sıkıca sarılmıştı bana. Kahraman kaşları çatarak gelmişti yanımıza. Eski bir arkadaş olduğunu söylemiştim. Vartolu Kahraman'la evli olduğumu öğrendiğinde şaşırmıştı.
Bilmiyordum ama benim sayemde Kahraman'ın ölmesini engellemiştim. Benim Vartolu'nu hayatını kurtarman , Vartolu'nun bana bir can borcu olması. Bu evrene mahsus bir şeydi.
Yine gitmişti Çukur'a Vartolu ama kardeş katili olmamıştı. İntikamını almıştı,ellerinde kan vardı ama kardeş kanı yoktu.
Yamaç da gelmişti yanında karısı Sena ile , uzak duramamıştı daha fazla. Ne kadar kızsa da babasına ,özlemi ağır basmıştı ailesine karşı. Yine de uzak durmuştu Yamaç bu işlerden, çalışıyordu bir yerde.
Hepimiz için şoktu Vartolu'nun Salih olduğu. O şokun üstüne Selim'in ihaneti. Bilmeseler de kardeş olduklarını ortak olmuşlardı.
Gitmiştik Çukur'dan.
Düşmanlar biter miydi?
Bitmezdi.
Akşın ve Celasun'un düğününde taramışlardı bizi.
Hayatta kızını vermek istemiyordu Kahraman, ben ikna etmiştim vermezsen kaçar gider daha çok pişman olursun diye.
İlk o zaman anne demişti Akşın bana.
Teşekkür ederim anne,iyi ki varsın.Bizi taradıktan sonra hepimiz dağılmıştık bir yana. Akşın kocasının yanında Çukur'da kalırken. Ayşe, Akın ve Karaca gitmişlerdi bir yere. Biz İdris babamın yakın bir yerde yaşamaya başlamıştık,Sultan anne felç geçirmişti.
İkizler iyiyken. Acar'ı kurtaramamıştık. Gitmişti yavrum. Kendi evladımdan ayırmadığım Acar'ım gitmişti. Evlat acısını yaşamıştım. Yüreğim, içim yanmıştı ve halada yanacaktı. Kahraman desen kardeşinin ihaneti , oğlunu acısıyla yıkılmıştı, aynı babası gibi.Aramızda Yamaç kendindeydi bir tek.
Çukur'a çöken kara kuzuları o temizleyecekti.Hapisten kaçan Cumali abi başlamıştı bile. Tabi ölüm haberi gelmişti ama Cumali Koçovalı kolay kolay ölmezdi.
Yamaç toplayacaktı Koçovalı kardeşleri.
Bir olacaklardı tekrar hemde bir kişi fazla.•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun - Kahraman Koçovalı
Fanfic"Kumsal ben." Konuşmamla bana bakmış gülümsemişti. "Kahraman bende." İsmini söylemesiyle kıkırdamıştım. "Ne oldu?" "Adının hakkını veriyorsun." <ÇUKUR>