37. Bölüm

339 19 0
                                    

Kahraman

Sabah pazara giderken yolda Yamaç'ı görmüştüm. Yanıma geldiğinde sarılmıştık.

"Abi."

"Abim"

"Abi sana ihtiyaçımız var."

"Ne için?"

Yamaç bir şey dememiş kolumdan tutmuştu. Arabaya bindiğimizde bizim güvenli evlerden birine geldik. Eve girdiğimizde Cumali abimi görmüştüm. Yaşıyordu. Gidip sarılmıştım. Salih de buradaydı. Kemal, Metin , Celasun ve Medet de vardı.  Yamaç oturup karakuzuları anlattı.

"Peki teslimat yerini nasıl öğreneceğiz?"

"Ben öğrendim bile abi."

Kafamı salladım. Ne yapacağımızı biraz daha konuştuktan sonra eve gitmiştim. Kumsal ve kızlar oturmuş televizyon izliyordu. Kızlar beni gördüğün koşmuş sarılmışlardı. İkisinin saçlarından öptükten sonra arkada sarılmak için sırasını bekleyen boncuğumu gördüm. Kollarımı açtığımda hemen yerini almış sarılmıştı.

"Hoşgeldin sevgilim."

Alnından öptüm, odaya gidip üstümü değiştirip salona geldim karımın yanına oturup omzuna elimi atıp sarıldım. Kumsal çocuklar duymasının diye fısıldamıştı.

"Neler yaptın bugün?"

"Babam aramış herhalde gelmedi diye."

kumsal kıkırdamış kafasını sallamıştı. Bende onun gibi fısıldıyordum.

"Yamaç geldi."

Kumsal bana dönmüş dikkatli bir şekilde bakmaya başladı.

"Çukur'u almaya çalışıyor ,yardım istedi. Bu arada Cumali abim yaşıyor."

"Ne! Gerçekten mi?"

"Evet. Yamaç,Cumali,Salih,Medet, Kemal ve Metin. Birlikte almaya çalışacağız."

"Dikkatli olun Kahraman."

Dudaklarına öpücük kondurmuştum. Kumsal gülümsemiş yanağımı okşamıştı.

"Babamla annem biliyor mu Cumali abinin yaşadığını."

"Hayır, söylememi istemedi. Sende söyleme."

"Tamam söylemem. Kahraman ben yarın Akşın'ı görmeye gideceğim."

"Ah be boncuğum ,dikkat et tamam mı?"

"Tamam."

***

İkizler okula gittikten sonra bende evdeki işleri bitirip Çukur'a gitmeye başladım. Çukur'a adım attığım andan beri nasıl değiştiğini gördüm. Akşın ve Celasun'un evine doğru hızla yürümeye başladım. Kahvenin oradan geçerken sokağın pisliğinden ve yerde oturan ayyaşlarla suratımı buruşturdum. Berber dükkanında oturan Meke ve gençleri gördüm. Meke bana bakmış sonra yüzünü çevirmişti. Akşın'ın evine geldiğimde kapıyı çaldım. Kapıyı Celasun'un annesi açtı.

"Merhaba."

"Merhaba gel içeri."

İçeri girdiğimde ayakkabılarımı çıkartıp salona geçtim. Akşın gülen yüzle yanımagelmiş sarılmıştı.

"Hoşgeldin anne."

"Hoşbuldum ak kızım."

Akşın'ın karnını okşadım. Hamileydi iki aylıktı.

"Torunum nasıl?"

"İyi iyi. Midem bulanıyor ama."

"Olur bu zamanda."

Celasun'un annesi elinde çaylarla gelmişti, bir oğlunu kaybetmişti,diğeri bel altı felç kalmıştı.

"Kardeşlerim nasıl?"

"Kavga edip duruyorlar sürekli ama beş dakika sonra kıkır kırır gülüyorlar."

"Olur kardeşler arasında anne."

Akşın'ın yanağını okşadım. Bana her anne dediğinde içim kıpır kıpır oluyordu.

•••

Dilhun - Kahraman KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin