Kumsal
Çocuklar bahçede koştururken camdan bakıyordum doğrusu ablaları (Karaca ve Akşın) bakardı onlara.
Mutfakta patates soyuyordum. Saadet yanımda pirinçi ayıklıyor ,Ayşe de şekerpare yapıyordu.
Kızlar iki yaşına gelmişlerdi. Akşın ve Karaca sekiz yaşındalar. Acar altı ,Akın da on yaşındaydı.Yemek işleri bitirince çocukların yemeklerini yedirmiştik. Bizim için masayı hazırlamış yemeğimizi yemiş şimdi de çaylarımızı içiyorduk. Yamaç ve babam yine kavga ettikten sonra , Berrak ve Duru'yu uyutmak için odalarına götürmüştüm. Yataklarına yatırıp hikaye okudum. Bir saat sonra anca uyuduklarında odadan çıktım. Kapı hızla çalınca gidip açmıştım ,karşımda Kemal'i gördüm. Talaşlı bir hali vardı.
"Ne oldu Kemal?"
"Kahraman abiyi çağırır mısın?"
Salona gittim.
"Kahraman Kemal kapıda seni çağırıyor."
Kahraman kalkıp kapıya gitmişti, bende koltuğa oturdum. Kahraman içeri girmişti.
"Baba Nedret'in evine saldırmışlar."
Babamlar evde çıktığında korkmuştum. Akşın ve Acar da annelerinin yanındaydı. Yarım saat sonra Metin Kucağında Akşın ve Acar'la gelmişti. Acar'ı kucağıma aldığımda Saadet'de Akşın'nı almıştı.
"Metin! Nedret?"
Kafasını iki yana sallayınca suratımı buruşturdum. İçeri girdiğimde Acar'ın sırtını okşamaya başladım. Çocukları uyuttuktan sonra aşağıya indim. Annem bana bakınca iç çektim. Babamlar geldiğinde odalarına çekilmişlerdi. Kahraman balkona çıktığında yanına gittim.
"Başın sağ olsun."
"Hayatını maffettim."
"Deme öyle Kahraman sen demiyor muydun zorla evlendik diye."
"Çocuklara nasıl söyleyeceğim?"
"Bilmiyorum ama ben yanındayım."
***
Bir hafta sonra çocukları yatırdıktan sonra salona girdiğimde babam,annem,Ayşe ve Selim vardı. Kahraman ve Emmi babamın odasında çalışıyorlardı. Koltuğa oturup tabaktaki elmayı alıp bıçakla dilimlemeye başladım. Saadet de çayları doldurmaya gitmişti. Saadet geri geldiğinde çığlık atıp tepsiyi düşürmüştü. Hepimiz ona bakarken eve giren adamlarla ayağa fırlamıştık. Annem Ayşe, Saadet ve beni arkasına almış kenara geçmiştik. Bir adam silahını bize tutarak duruyordu. Babam ve Selim yerde dizlerinin üstünde duruyordu. Adamlar evi gezmeye başka birisini aramaya başlamıştı. Yukarında düşme sesi gelmişti. On dakika sonra Kahraman ve Emmi adamları indirmişlerdi.
Yamaç elleri kanlı babamın yanına gelmiş yumruk atmış. Ağzım açık kalırken bağırmaya başlamış odasına gitmişti geri geldiğinde sırtında çantası elinde gitar kutusu vardı. Kapının önüne durduğumuzda çocuklar (benimkiler hariç) uyanmış bütün aile kapının önündeydik.Babam Yamaç'a " O kapıdan çıkarsan bir daha geri gelemezsin."
Yamaç arkasını dönmeden sözlerini söylemiş gitmişti.
"Ne ölüme ,ne ölüne."
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun - Kahraman Koçovalı
Fanfiction"Kumsal ben." Konuşmamla bana bakmış gülümsemişti. "Kahraman bende." İsmini söylemesiyle kıkırdamıştım. "Ne oldu?" "Adının hakkını veriyorsun." <ÇUKUR>