14. Bölüm

468 25 4
                                    


Kumsal

Kahraman'la ilişkimiz güzel gidiyordu bir ayı güzel geçirmiştik,ablam hala görüşmediğimizi sanıyordu bu da benim canımı sıkıyordu ama yapacak bir şey yoktu.

Öğretmenlik yapmama izin çıkmamıştı. Kahraman'la barışmadan psikolog ile görüşmüştüm,onun sonuçları olumsuz olunca öğretmenlik yapmama da izin çıkmamıştı. Üzülmüştüm ama bir yandan da Kahraman'ı da bırakmak istemiyordum.
Evlenirsek burada İstanbul'da öğretmenlik yapabilirdim.

Salonda tekli koltukta oturmuş kitap okuyordum. Annemde televizyonda gündüz programları izleyip çekirdek yiyordu. Emekli öğretmen olabilirdi ama klasik Türk annesiydi.

"Kumsal?"

"Söyle anne."

"Sen ne zaman evleneceksin?"

"Nerden çıktı o anne? Hem benden önce ablam var ,o evlensin sıra banada gelir."

"Öyle de ablanın evleneceği yok bende sana sorayım dedim. O kadar doğuda öğretmenlik yaptın asker falan bulamadın mı? Yada doktor,polis?"

Buldum duldum da ne asker ne doktordu be annecim.

"Yok anne."

"Hayırlısı kızım,bi dışarı çıksan gezsen arkadaşlarınla buluşsan. Böyle evde otura otura olmaz ki."

"Sen merak etme anne ben evde de bulurum birisini."

Kitabıma geri döndüğümde aklıma o gelmişti. Doğuda karşılaştığım kırmızı gözlü adam, yaralı halde sokakta bulmuş yardım etmiştim, yarasına bakmış iki gün evimde bakmıştım. Terörist değildi. İşi yasal da değildi ama terörist değildi. Aramızda fazla bir şey olmamıştı. O gidene kadar, yanıma gelmiş görüşmüştük ama bir tık fazlası olmamıştı. Giderken ilk ve veda öpücüğü olmuştu o kadar.

Sonra zaten Kahraman girmişti hayatıma kalbimi de aklımı da alıvermişti.

Annem komşuya gittiğinde evde tektim. Babam arkadaşlarıyla mangala gitmişti. Telefonum çaldığında açtım.

"Efendim kahramanım?"

"Boncuğum bu akşam seni kardeşlerimle tanıştırmak istiyorum."

"Bu akşam?"

"Evet,işin yoktu değil mi?"

"Yo yok,heyecanlandım şimdi."

"Heyecanlanacak bir şey yok,sakin ol saat yedide alırım seni."

"Tamam."

Selim'le tanışmıştık, diğerleri de onun gibiyse sorun yoktu ama bir elin parmakları bile bir değil onlar nasıl olsun. Saate baktığımda ikiyi geçiyordu. Odama gidip dolabımı açtım. Kıyafetlerimi karıştırmaya başlamıştım.  Sonbahar ayındaydık.

Banyo yaptıktan sonra saçlarımı balık sırtı örmüş,gözlerimin mavisini belli eden göz makyajı yapmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Banyo yaptıktan sonra saçlarımı balık sırtı örmüş,gözlerimin mavisini belli eden göz makyajı yapmıştım. Üstümü giydikten sonra çantamı almış evden çıkmıştım. Tabi anneme arkadaşlarımla buluşacağımı söyledim. Arabaya bindiğimde Kahraman'a sarılmış öpmüştüm.

"Severler mi beni?"

"İster sevsinler, ister sevmesinler benim umrumda değil ,seninde olmasın."

"En küçüğünüz Yamaç da gelecek mi?"

"O herif  bir şeyden eksik olur mu?"

•••

Dilhun - Kahraman KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin