Kumsal
O adamla evlenirsin ama bir daha bizim yüzümüzü göremezsin ,senin gibi bir kızım olmaz artık yada evlenmezsin bizden de ayrılmazsın. Seçim senin kızım.
Aklımda çıkmıyordu bu sözler , ne yapacaktım ben? Ailemi seviyordum ama Kahraman'nı da seviyordum. İki ucu boklu değnek.
Annem telefonu vermişti bana ,Kahraman'la konuşmuştuk ,babamın dediğini söylememiştim. Düşünüyordum ,ne yapacağımı düşünüyordum.
Ablam yanıma geldiğinde yatağımın oturdu."Çok mu seviyorsun sen bu adamı?"
"Çok ,kelimelere dökemeyeceğim,kelimeler yetersiz kalır benim bu sevgimle."
"Git!"
"Ne?"
"Git Kumsal ,insan hayatında kaç defa sevebilir birisini.Bazı insanlar bu dünyada sevemezken sen kalbinde hissettiysen sevgiyi,bırakma aşkını.Git peşinden!"
"Siz? Sizi göremeyeceğim."
"Annemle ve benimle görüşürsün ama babamı bilemiycem. Belki bir yeğenim olursa gelirsiniz yanına affeder o zaman."
"Yani alıyım çantamı ,gideyim mi?"
"Yani evet ama babam görürse bırakmaz seni."
"Dur bir abla biraz daha bekleyelim belki babam ikna olur."
"Sen bilirsin kuzum ama babamın kararından döneceğini sanmıyorum."
Omuz silkip cama döndüm , parmağımda duran yüzüğe bakıp iç çektim. Akşam yemeğini yerken içime bir sıkıntı düşmüştü,eli kalbime giderken nefes alamamıştım. Annemler başıma toplanmıştı.
"Ne oldu kızım?"
"Bilmiyorum içime bir sıkıntı düştü."
Yemekten sonra odama geçtiğimde Kahraman'nı aradım ama açmadı. İşi olduğunu zaman açmazdı , o yüzden telefonu bıraktım gördüğünü zaman arardı. Bir saat sonra çalan telefonuma baktığımda Selim arıyordu.
"Selim?"
"Kumsal , şey abim hastanede."
"Ne! İyi mi?"
"Ameliyatta ,vuruldu."
Elim boğazıma giderken gözlerimi yumdum.
"Geliyorum."
Telefonu kapatıp ağlamaya başlarken kapının önünde düşüp ağlamıştım. Kendime gelirken hızla yerimden kalkmış üstüme doğru düzgün bir şeyler geçirip kapıya koşmuştum.Annem yanıma geldi.
"Nereye?"
"Kahraman hastanede onu yanına."
Babam başımda dikilmişti.
"Ne olmuş?"
"Vurulmuş."
Apartamandan hızla çıkıp taksiye bindim hastaneye geldiğimde. Ameliyatın önüne gelmiştim. İdris ve arkadaşları , Koçovalı kardeşler , Sultan anne bekliyordu. Selim'in yanına gittim.
"Kahraman nasıl?"
"Bilmiyoruz hala ameliyatta."
Ameliyatın kapısı açılıp içeriden doktor çıktığında başına toplanmıştık.
"Oğlum nasıl?"
"Gayet iyi birazdan normal odaya alacağız."
Derin nefes aldığımda gülümsemiştim. Sultan hanım yanıma gelip elini koluma koyup okşadı.
"Ağlama artık kızım , Kahraman'ım iyidir ,güçlüdür o."
Kafamı salladım ,birlikte Kahraman'ın odasının önüne geldik. Herkes sırayla girdiğinde sona kalmıştım. İçeri girdiğimde yavaşça yanına yaklaştım , beni gördüğünde gülümsemişti.
"Boncuğum."
"Kahramanım. İyi misin?"
"İyiyim boncuğum."
Yanına oturdum ,yanağını okşadım.
"Sana bir şey olacak diye çok korktum."
"Bir şeyim yok merak etme güzelim."
Kahraman'ın yanında bir saat kaldıktan sonra Kemal diye Kahraman'ın adamlarında biri beni eve bırakmıştı. Eve geldikten sonra babam salonda oturuyordu.
"Öldü mu?"
"Allah korusun. Ölmedi iyi."
"Evlenirsen evde acaba vuruldu mu? Öldü mü yoksa? Kaçırıldı mı? Diye sürekli düşüneceksin,böyle bir hayat mı istiyorsun?"
"Baba sen emekli olmadan önce bizde seni bekliyorduk ,öldü mü? Vuruldu mu? Diye hep düşünürdük. Bilmediğim bir şey değil."
Odama gittiğimde üstümü değiştirip kendimi yatağa attım.
Ne yapacağıma karar vermiştim. Pişman olmazdım umarım.
•••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun - Kahraman Koçovalı
Fanfiction"Kumsal ben." Konuşmamla bana bakmış gülümsemişti. "Kahraman bende." İsmini söylemesiyle kıkırdamıştım. "Ne oldu?" "Adının hakkını veriyorsun." <ÇUKUR>