🥂Final🥂

471 34 39
                                    

Yemek boyu Seonghwa Hongjoong'un ailesine biraz daha alışmış ve rahatlamıştı. Kolaylıkla sohbetlere katılıp arada herkesi güldüren espriler yapıyordu. Bay Kim ara da şirketinden bahsetmiş, Bayan Kim ise  Hongjoong'un yemek yapma yeteneğinden bahsedip durmuştu. Hongjoong annesinin övgülerine utanıp durmuştu. Uzun uzun sohbeti geçen konu ise futbol maçlarıydı. Seonghwa ve Bay Kim neredeyse yemek boyu bu konuyu konuşup durmuşlardı.

Kahveler de içildikten sonra bugünlük beraber geçirdikleri vaktin sonuna gelmişlerdi. Bayan Kim ayaklanıp oğluna sıkıca sarıldı. "Biz gitmeden tekrar görüşelim." Hongjoong onaylayınca annesi kollarını onun bedeninden ayırdı ve Seonghwa'ya yönelip ona da sarıldı. Seonghwa bunu beklemiyor olsa gerek ki biraz şaşırdı ama sonradan kendini toparlayıp Bayan Kim'in sarılışına karşılık verdi."Tatlım. Numaram Hongjoong da var biliyorsun. Beni her zaman ara. Sana her konu da yardımcı olurum. Biz gittikten sonra bir ara sizde tatil için bizim oralara gelin olur mu? Sanırım artık sürekli özleyeceğim iki oğluşum var.

Bayan Kim kollarını Seonghwa'dan da ayırdı. "Teşekkür ederim. Elbette geliriz." Seonghwa ona sıcak bir gülümseme sunduktan sonra Bay Kim'le beraber ikili mekandan ayrıldılar. Seonghwa rahatlamışçasına derin bir nefes verdi sesli bir şekilde. Hongjoong onun bu haline kıkırdadı. "Sandığım kadar da gerici değildi aslında. Onlar çok sıcak kanlılar. Ama yinede heyecanımı attığım söylenemez." Hongjoong kollarını sevgilisine sardı. "Biliyorum. Ama sorunsuz atlattık. Hem onlar da seni çok sevdiler." Seonghwa Hongjoong'un saçlarını okşadı. "Hımhım."

"Evimize gidelim." Seonghwa duyduğuyla tebessüm etti. "Böyle söyleyince gerçekten birbirimize aitmişiz gibi hissediyorum." Hongjoong kafasını gömdüğü geniş omuzlardan kaldırdı ve Seonghwa'ya baktı. "Öyleyiz zaten. Sen benimsin. Bende senin." Seonghwa Hongjoong'un alnına bir öpücük bıraktı ve elini tuttu...

***

Eve geldiklerinde kıyafetlerini değiştirmiş, uykuları henüz gelmediği için bir film izleme kararı almışlardı. Hongjoong yere bir minder koymuş ve üstünde oturmuştu. Seonghwa ise ona arkadan sarılmış çenesini omzuna yaslamıştı. Hongjoong aniden kendini onun bedeninden çekti. Ve yüzünü onunkine yaklaştırdı. "Bilmiyorum. Vücudumda anlatamadığım bir sıcaklık var. Seni arzuluyorum..." Hongjoong baygın gözleriyle sözlerini nefesiyle beraber Seonghwa'nın dudaklarına üfledi resmen. Seonghwa onun bu kadar açık olmasına biraz şaşırmıştı. Çünkü normalde böyle şeyleri içinde tutardı Hongjoong. Kendini durdurmayı bilirdi.

Seonghwa dudaklarını onunkilere biraz daha yaklaştırdı. "Şimdi mi yapmak istiyorsun? Yorgun değil misin?" Hongjoong iç çekti ve önüne döndü. Böylece Seonghwa'nın bakışları boşluğa düşmüştü. "Yorgunsan sorun değil." Seonghwa gülümsedi ve tekrar Hongjoong'u kendine çevirdi bağdaş kuran bacaklarından tutarak. "Ben seninleyken yorgunluğumu atıyorum sevgilim. Ayrıca şuan yorgun değilim. Sadece seni düşündüğüm için söyledim."

Seonghwa tekrardan dudaklarını onun dudaklarıyla yaklaştırdı. "Peki." Hongjoong'un kısa cevabından sonra Seonghwa dudaklarını daha çok yaklaştırdı ve pembe yumuşak ve çilek aromalı dudaklarla buluşturdu. Hafifçe karşılık verdi Hongjoong. Seonghwa onun alt dudağını dişleri arasına aldı yumuşak ısırıklar bıraktı. Hongjoong aynı işlemi Seonghwa'nın üst dudağı üzerine uyguladı. Seonghwa dudaklarını ayırmadan Hongjoong'u kucağına aldı. Öpücüklerinin bıraktığı ıslak sesler tüm koridorda dolaştı. Sonunda geldikleri yatak odasında ki makyaj masasının üzerine oturttu Hongjoong'u. Öpücükler artık yumuşak değildi.

Birbirlerini sömürürcesine öpüşüyorlardı. Dilleri birleşmiş, kısa süre sona Seonghwa Hongjoong'un dilini emmeye başlamıştı. Hongjoong'un küçük inlemeleriyle kafasını ileri geri hareket ettirerek devam etti işlemine Seonghwa. Zor da olsa ayrıldılar kısa bir süreliğine Seonghwa'nın konuşması için. "Sanırım en çok bunu yapmaktan zevk alıyorum... Dilinin verdiği hoş tat... " gülümsedi ve Hongjoong tekrardan dudaklarını onunkilerle buluşturdu.

Bir süre daha birbirlerinin dudaklarının tadını çıkardıktan sonra Seonghwa Hongjoong'un gömleğinin düğmelerini attı ve gömleği odanın öylesine bir köşesine fırlattı. Bir eliyle Hongjoong'un bel boşluğunu okaşmaya başladı. Ardından dudaklarını kar beyaz tenle birleştirdi. Öpücüklerini ve ısırıklarını Hongjoong'un önce omuzlarına sonra ise yavaş yavaş karnına indirdi. Sabah kendinden kalan izleri görmeyi anlatamayacağı kadar çok seviyordu.

Seonghwa dudaklarını onun teninden ayırdıktan sonra elini pantolonunun cebine attı. Hongjoong anlamayan bakışlarla ona bakarken onun ter yüzünden alnına yapışmış saçlarıyla ne kadar çekici göründüğünü düşünüyordu. Seonghwa'nın cebinden çıkardığı kadife ve lacivert renk kutuyla Hongjoong ne olduğunu idrak edip gözlerini heyecan ve sevince  bürüdü. Seonghwa Hongjoong'un oturduğu makyaj masasının önünde diz çöktü ve küçük kadife kutuyu açtı ve içinde duran yüzük ortaya çıkınca Hongjoong'a yöneltti ve konuşmaya başladı. "Sevgilim. Süslü cümleleri pek beceremem biliyorsun ama ben tüm bu yaptıklarımız bir ömür sürsün istiyorum. Kendini tamamen bana teslim eder misin?"

Hongjoong oturduğu yerden heyecanla aşağı indi ve diz çöken Seonghwa'nın önüne geçip o da diz çöküp bir eliyle yanağını okşmaya başladı." Ben yıllardır bunun hayali ile yaşıyorum Seonghwa. Bir gün birbirimize ait olma hayali ile. Bu durumda hayır deme olasılığım var mı sence?... Evet sevgilim. Kendimi tamamen sana teslim etmeye hazırım." göz yaşlarını tutamadı ve diz çöktüğü yerde Seonghwa'nın boynuna atlayıp sıkabildiği kadar çok sıktı. Ardından kollarını ondan çekti. Seonghwa kutudaki yüzüğü nazikçe çıkartıp Hongjoong'un narin parmağına geçirdi.

Tekrardan Hongjoong'u kucağına aldı ve makyaj masasındaki yerine oturttu. İnlemelerinin birbirine karışacağı bu  gecede tek bir fark olacaktı... Gerçek aitalik duygusu...

***

Eveeett sonuna geldiiikkk. Finaller genelde içime pek sinmiyor:( Buraya kadar okuyan tüm okuyucularıma çok teşekkür ederim. Desteğiniz, oylarınız ve yorumlarınız... İnanın hepsi benim için çok çok önemli,değerli ve özeller... Ne demeliyim daha bilmiyorum. Finalleri sevmiyorum. Bir hikayeye son veriyorum çünkü. Biraz duygulandırıyor beni... Kendinize iyi bakın ve Seongjoong'la kalııınn💜🐾

YOU MAKE ME//SEONGJOONGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin