Hongjoong biraz geç uyanmıştı. Gece yorulmuştu çünkü. Uyandığında yanına baktı Seonghwa hala uyuyordu. Siyah saçları gözlerinin üstüne düşmüştü. Hongjoong parmağıyla hafifçe çekti bu tutamları onun gözlerinden. Tüm gece mükemmeldi. Ikiside fazlasıyla zevk almıştı. Parmaklarının Seonghwa'nın yüzünün her ayrıntısında gezdirdi.
Seonghwa kendisine yapılan bu hareketle gözlerini aralamıştı ve Hongjoong'un gözlerine dalmıştı. "Kalkmak istemiyorum Seonghwa. Biraz böyle kalsak?" Seonghwa kafasıyla onayladı. Hongjoong başını daha çok yasladı büyüğünün çıplak göğsüne. "Sabah olunca tekrar kaybılacaksın diye çok korktum Hwa."
Seonghwa huzursuzca iç çekti. "Özür dilerim. Artık senden kopamam. İstesen de istemesen de." küçüğünün saçlarının arasında gezdirdi parmaklarını. Hongjoong'un düşen yüzünün yerini hafif bir gülümseme almıştı."Miniğim. Bugün seni özel birileriyle tanıştıracağım. Onları seveceğine eminim."
Hongjoong heyecanla gözlerini ona çevirdi. "O zaman hızlıca kalkıp hazırlanmalıyız merak ettim." Seonghwa kıkırdarken Hongjoong da uzandığı yerden kalktı ve duşa girecekti ki Seonghwa ona seslendi. "Bekle. Beraber duş alalım." Hongjoong'un gözleri kocaman açılmıştı. Seonghwa tedirginliğini anlayınca açıklama gereği duydu. "Sadece duş alacağız miniğim."
"Pekiiii" Hongjoong ne olduğunu anlamadan cevap verdikten sonra ikiside duşa girmişlerdi. Dediği gibi sadece duş alacağız. Ama bu neden beni utandırıyor? Tanrım kafayı sıyırmış olmalıyım. O düşüncelere dalmışken Seonghwa elinde köpürttüğü duş jelini yavaş hareketle Hongjoong'un omuzlarına sürmeye başlamıştı...
***
Bir süre sonra duştan çıkmış ve hazırlanmışlardı. "Bak ne diyeceğim Seonghwa." Seonghwa gömleğinin düğmelerini iliklerken miniğine döndü. "Gideceğimiz yer her nereyse oradan önce beraber alışveriş yapsak olur mu? Üzerinde farklı şeyler de görmek istiyorum." Şuan o kadar masum bakıyordu ki Hwa istese de onun bu isteğini geri çeviremezdi. "Ahh tamam. Hazırım ben çıkalım mı?"
Hongjoong onaylayınca ikiside evden çıkıp arabaya bindiler. Buraya en yakın avm neredeyse otuz dakikalık bir uzaklıktadı. Ama sorun değildi vakitleri fazlaydı bugün. Hemde oldukça.
***
Yarım saatten biraz daha fazla süren bu yolculuk sonunda bitmişti. Yol boyunca normal konular konuşmuşlardı. Yavaş hareketlerle arabadan indiler ve Hongjoong Seonghwa'ya daha da yakınlaşıp elini sıkıca tuttu, parmaklarını onunkilere kenetledi. Birbirlerine bakıp gülümsediler. "Gidelim miniğim."
Aynı hızda yürüyüp uzaktan fazla büyük görünen avmye girdiler. İkinci kata çıktılar ve Hongjoong'un favori mağazasına girdiler. Tabiki de Hongjoong'un zoruyla değildi bu. "Baksana bunların rengi çok güzel." Seonghwa kafasını iki yana salladı. "Fazla tatlılar. Sana yakışır ama bana..." Hongjoong dudak büzdü. "O zaman biraz daha bakınalım."
Yaklaşık yarım saat bakındıktan sonra sonunda couple giyinmişlerdi. Seonghwa saks mavisi ve siyah kereli bir gömlek, kot pantolon. Hongjoong ise kırmızı ve siyah kareli gömlek, kot pantolon giyinmişti. Aynada birbirlerine baktılar."Baksana kot pantolon sana yakışıyor. Kendini tek bir renkle kısıtlamamalısın bebeğim."
Bebeğim lafıyla Seonghwa duraksayıp Hongjoong'a baktı önünde durdukları aynadan. "Ne dedin?" Hongjoong utandı ve kafasını önüne eğdi. "Gidelim hadi bebeğim."
İkinci söyleyişle Seonghwa dişlerinin görünmesini sağlayarak kocaman bir gülümseme sundu ona. "Gidelim."Seonghwa ani hareketiyle Hongjoong'un elini tekrardan tuttu ve peşinden sürükledi.
Hongjoong meraklıydı nereye gidecekleri hakkında. Yolculuk sandığından kısa sürmüştü. On beş dakika kadar neredeyse. Seonghwa Hongjoong'un inmesi için kapısını açtı dışarıdan. Hongjoong da arabadan inince bahçesi büyük, lüks eve doğru yürümeye başladılar.
Kapının önüne geldiklerinde sürgülü, otomatik kapı kendiliğinden açıldı, sanki onları bekliyormuş gibi. Yemyeşil bahçe ayaklarının önüne serilmişti resmen. Sadece yeşşillikti ve kenarda duran minik bir çocuk parkı. Onlar evin kapısına yetişmeden kapı açılmıştı. Uzun iki adam vardı. Birinin aurası çok farklıydı ve bakınca insana ferahlık veriyordu sanki. Diğeri ise kalın dudaklara ve düzensiz dişlere sahipti ama nedense bu ona çok ayrı bir hava katıyordu ve fazlasıyla yakışıklıydı.
Seonghwa Hongjoong'a dönüp konuşacaktı ki içeriden gelen neredeyse beş yaşlarında küçük bir kız çocuğunun sesi ve koşuşu duyuldu. "SEONGHWA AMCAAAA" küçük kız hızla koşup Seonghwa'nın kucağına atlayınca, Seonghwa onun simsiyah saçlarına bir öpücük kondurdu. Hongjoong anlamaz gözlerle bakarken, Seonghwa tekrardan ona döndü. "Hongjoong bu benim kardeşim Yunho."
Ferahlatıcı aurası olanı işaret ederek konuştu ve devam etti. "Yanında ki de onun eşi. Mingi. Veee bu bücürük de Siyeon. Onların kızları." Hongjoong şok içinde şok yaşıyordu Seonghwa'nın bir kardeşi olduğunu bilmiyordu. Üstüne evliydi ve bir kızı vardı. "Genelde beni tanıyan kimse bir kardeşim olduğunu bilmiyor Joong. Şaşırmış olabilirsin. Biliyorsun ben fazla tanınıyorum. Onları tehlikeye atabilirim bu bilinirse."
Seonghwa lafını bitirince Hongjoong güler yüzüyle Yunho'yla eşine döndü. "Memnun oldum ikimizle de. Ben Hongjoong... Imm Seonghwa'nın..." Hongjoong ne diyeceğini bilemeyerek duraksayınca Yunho lafa girdi. "Bende memnun oldum. Abim senden çok bahsetti önceden."
Hongjoong küçük gülümsemesini sunmuştu. "Seninle de memnun oldum Siyeonnn." Seonghwa'nın kucağında duran miniğe dönmüştü. "Bende memnun oldum Hongjoong amca. Mingi babam senin de amcam olduğunu söyledi. Bide saçların çok tatlıymış çileğe benziyorsun. Koklayabilir miyim saçlarını?"
Hongjoong utanmıştı. Başını Siyeon'a uzattı daha rahat ulaşsın diye. Siyeon saçlarının kokusunu içine çekerek konuştu."Çilek gibi kokuyorsun Hongjoong amca." Hongjoong gülümserken Mingi lafa girmişti."Hadi bebeğim biraz git sallan. Bizde amcanlarla oturalım biraz. Yorulmuş olmalılar."
Küçük kız babasını dinleyerek Seonghwa'nın kucağından indi ve bahçedeki salıncaklara koştu. "Hadi içeri girelim." Yunho'nun konuşmasıyla eve girdiler.
***
Seonghwa ve Hongjoong'un giydikleri:)))
🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋🍋
Bölüm sonu 🤚🤚🤚🤚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU MAKE ME//SEONGJOONG
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Hongjoong çizgi roman okumaya bayılan bir gençti ve ünlü çizgi roman yazarı Seonghwa'ya aşık oldu. Peki ama işler istediği gibi gidecek miydi?