43. Bölüm

2.1K 51 84
                                    

*

Evet; Aradan haftalar hatta aylar geçmeden bir bölüm gönderdim. Şok şok :)

Keyifli okumalar, yorumlarınızı bekliyorum.

*

"Ne videosu bu?" diye sordu Oğuz. Ben de aynı merakla Gül ve Filiz'e baktım. Bu kadar karmaşaya sebep olacak nasıl bir video gelmiş olabilirdi ki?

Filiz, sakinleşmek ister gibi göğsünü şişiren bir nefes aldıktan sonra gelip Oğuz'un koluna girdi. "Abi gel sen bir otur, biz de videoyu açalım" dedi.

Oğuz sabırsız bir şekilde solusa da ne olduğunu bir an önce öğrenmek istediği için itiraz etmeden Filiz'le birlikte televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu. O esnada Gül de duvardaki televizyonun kumandasını eline alıp internete girdi. Her neyi açacaksa, tereddütlü hissettiği kesindi. Ne olmuş olabileceğine dair bir fikrim yoktu. Oğuz'un yaşadıkları da benim yaşadıklarım da zaten cümle aleme ilan edilmişti. Daha fazla ne olabilirdi, emin değildim.

Gül duraklayınca Oğuz sabırsız bir şekilde "E hadi" diyerek acele etmesini istedi. Bense sesimi çıkartmadan ne geleceğini beklemeye başladım. Gökhan'ın alelacele odaya girmesi bir an için dikkatimizi dağıtmasıyla Gül'ün videoyu açması bir oldu.

Ekranda bu güne kadar gördüğüm en güzel yüzlerden birisi belirdi. Orta yaşlı gibi görünen güzel bir kadın, bir masada oturuyor ve sadece gövdesinin yukarısı görünüyordu. Saçları da gözleri de bal rengi olan kadının pürüzsüz teni, sade beyaz tişörtü ile bile parlıyordu. Kaşlarımı çattım. Bu bir "Oğuz'un benden çocuğu var" videosu olamazdı değil mi? Olsa bile bu kadar etkili olur muydu?

Kadın cümleye "Oğuz... Oğlum" diye başladı.

Fal taşı gibi açılan gözlerle bir anda Oğuz'a döndüm. Bu genç kadın Oğuz'un annesi miydi? Oğuz'un anne bile diyemediği kadın? Babasının katili?

Oğuz hiçbir tepki vermemişti. Öylece ekrana bakıyordu. Sadece dudakları şaşkınlıkla biraz aralanmış ve kaşları karşısındakinin gerçek mi rüya mı olduğunu anlayamamış gibi çatılmıştı. Sanırım ikimizin de tepkisi aynı olmuştu. Donup kalmıştık. Kadının yeniden konuşması ile tekrar ekrana döndüm.

"Bu güne kadar senden uzaktım çünkü beni inanılmaz iftiralarla senden uzaklaştırdılar. Bana kaçıp gitmekten başka bir çare bırakmadılar. Bu güne kadar sustum çünkü yalan da olsa bir dünya kurmuştun, onu mahvetmek istemedim. Başkaları çocukluğunu zaten elinden almıştı. Ben de gençliğini yeniden karıştırmak istemedim. Ama şimdi, bana attıkları iftiraların üzerinden bir de sana iftiralar atıldığını görünce daha fazla dayanamadım" dedi. Gözleri dolmaya başlamıştı.

Ne iftirasından bahsediyordu bu kadın? Oğuz, onun babasını öldürdüğü anı kendi gözleri ile görmüştü. Dönüp bir kez daha ona baktım ve artık oturmadığını, ekrana gözlerini dikmiş bir şekilde yavaş yavaş televizyona yaklaştığını gördüm.

"Senin bildiklerin gerçek değil oğlum" diye devam etti kadın hüzünlü bir sesle. "Ben, senin babanın yaşadığı kaderi yaşamını istemediğim için, her şeye bir son verip sadece senin mutlu bir çocuk olmanı istediğim için kötü kadın oldum. Beynini yıkadılar, içini olmayacak yalanlarla doldurdular ve seni benden kaçırdılar. Senin yaşandığını düşündüğün şeyler asla yaşanmadı. Onlar sadece babanın kaderini yaşamanı isteyenlerin, yıkadıkları beynine doldurduğu hikayeler. Ben asla babana zarar vermedim. Onu hep sevdim. Babanı öldürenler beni de yaraladılar. Bana sarılarak nasıl ağladığını, benden ayrılmak istemediğin için bizi ayıranlara nasıl yalvardığını hatırla oğlum. Senin dehanı da tıpkı babanın dehası gibi, savaşla dolu bir gelecek için kullanmak isteyenler yaptı bunu bize. Bunun daha fazla devam etmesine izin verme."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bahar: DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin