10. Bölüm

1.6K 86 105
                                    

***

Ön Uyarı: Söz'ün 3. Sezonunu izlemedim. Yalnızca Youtubedan birkaç videolarını gördüm hepsi bu. O yüzden Derya ve Yavuz ilişkisine dair yazacaklarım, gördüğüm ufak parçaları birleştirdiğimde aklımda oluşan hikayeden ibaret olarak kalacak. İzleyen varsa "Ama öyle değil ki" diyeceği bir yer olduğunda, demesin. Bu hikaye için bile oturup Derya - Yavuz aşkı izleyemem, üzgünüm. Şimdi hem Yavuz'un hem de Oğuz'un bakış açılarına bir bakış atacağız. Son derece yoğun bir bölüm oldu. Yorumlarınızı hevesle bekliyorum. 

Bir de bana sürekli sorulan, "Oğuz'un oyuncusu kim?" sorusu için, Twitterımdan görselini paylaştım. Instagramdan da paylaşacağım. @BirCiigdem kullanıcı adı ile beni iki mecrada da bulabilirsiniz. Ama ben yine de sizin hayal gücünüzü kullanmanızı tercih ederim. İyi okumalar :)

***

Yavuz, mutfağa dönen Bahar'ın arkasından üzgün ve kızgın bir şekilde baktı. Bahar'ın ona söyledikleri onu, onun Bahar'a gösterdiğinden çok daha fazla hırpalıyordu. Bahar hep onun güvenli limanı olmuştu. Yavuz, onun yanında olmasa da ona "Hayır" dese de çekip gitse de döndüğünde Bahar'ı hep orada bulmuştu. Şimdi onu böyle bir buz dağı gibi görmek canını acıtıyordu. Bahar'ın onu anlamadığını düşünüyordu. Derya, Yavuz'un en zayıf zamanlarında karşısına çıkmıştı. Onunla mücadele ederken onun için de mücadele etmişti. Yavuz yaralı bir adamdı. Yaralarına merhem olabilecek birisini bulmuşken tutunmak istemesi gerçekten bu kadar kötü bir şey miydi? Anlamıyordu. Daha doğrusu, ona kızgın olmasını anlayabiliyordu ama onu böyle kesip atmasını hazmetmekte zorlanıyordu. En azından anlamak için çabalayabilirdi ama yapmıyordu.

Yeniden yerine oturdu ve stresle kafasını ovuşturdu. Ellerini indirirken parmağındaki yüzüğü gördü. O yüzüğün ağırlığını sadece parmağında değil tüm bedeninde hissediyordu. Ne istediğine karar vermediği için kendisine de kızdı. Ne Derya'dan ne de Bahar'dan geçebiliyordu ve bunun doğru olmadığını biliyordu.

Bahar'ın, Oğuz denen adamla konuştuğunu duyunca suratında öfkeli bir ifade belirdi. Ama bunu yaptığını fark bile etmedi. Bahar'a inanamıyordu. Nasıl yapardı? Nasıl gidip de hiç tanımadığı bir adamla aynı evde yaşamayı seçerdi? Bahar'ın evimdeyim diye bağıran kıyafetleri bile Yavuz'u deli ediyordu. Bu evi, o adam kullansın diye teklif ettiğinde Bahar'ın geri döneceğini bilmiyordu. Sadece evdeki fotoğrafların toplanmasını istemişti. Başka bir adamın yaşayacağı evin Bahar'ın fotoğrafları ile süslenmiş olmasını istememişti. Ama kendisi kalkıp da buraya gelmemişti. O fotoğraflara ne olduğunu bile bilmiyordu. Sadece Erdem Albay'dan rica etmişti.

Sorumsuz diye bağırdı içinden bir ses. Onu kaşlarını çatarak susturdu. Adamın ve Bahar'ın konuşmasını dinliyordu. Bahar'ın adamla konuşurken kullandığı ses tonu, Yavuz'la konuşurken kullandığı ses tonundan farklıydı. Laubali değildi ama daha sıcak ve yumuşak bir sesle konuştuğu kesindi. Bu, Yavuz'un dişlerini sıkmasına neden oldu. Bahar'ın her şeye rağmen bir asker olarak ona olan güvenini anlattığını duyunca içine bir sıcaklık yayıldığını hissetti. Bahar onu hala önemsiyordu. Yavuz bir an önce ne yapacağına karar verip harekete geçmeliydi. Aksi halde dönmek istese de Bahar'ı orada bulamayacağı belliydi.

Bahar, adama içinden geçenleri söylüyordu. Nasıl oluyordu da sadece bir gün önce tanıştığı adama samimiyetle bir şeyler anlatılabiliyordu? Yavuz'un kafasının içinde tehlike çanları çaldı. Kesinlikle bu görevde kalacaktı. Bu görevde kalacak ve Oğuz ile Bahar'ın gerekli mesafeyi koruduğundan emin olacaktı. Bahar ona karşı böylesine sertken bunu nasıl yapacağını bilmiyordu ama elinden gelen her şeyi deneyecekti.

Kendi kafasının içindeki düşüncelere daldığından konuşmanın geri kalanını duymadı. Bahar ve Oğuz'un arka arkaya mutfaktan çıkıp ona doğru yürüdüğünü gördüğüne ise kafasını kaldırdı. Bahar ona şöyle bir baktıktan sonra sanki Yavuz orada yokmuş gibi kafasını çevirip bir zamanlar birlikte paylaştıkları yatak odalarına gitti. Oğuz da hemen arkasından temkinli bir yüz ifadesiyle karşısındaki koltuğa oturdu. Anlaşılan aralarında ciddi bir konuşma geçmesi gerekiyordu. Yavuz ona karşı duyduğu öfkeyi ve onu yumruklama isteğini bastırmaya çalışırken derin bir nefes aldı. O bir askerdi ve görev için buradaydı. Sakin olmak zorundaydı.

Bahar: DönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin