Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDor

Mucize Doktor - Bölüm 22 - Bence biz resmen bir çiftiz!

- "Doruk! Ya sen?" - dedi Ali.

Hem Eylül hem de Doruk utanmıştı. Düşündü Doruk, kendini toparladı ve düşündüklerini söyledi.

- "Evet Ali, Eylül ve ben birbirimizi seviyoruz! - kesinlikle söyledi - Ve tebrikler, ilk bilen sizsiniz."

- "Ben?? - Ali panikledi - Ferman şimdi beni de kesecek !!"

- "Merak etme! Kardeşimle konuşacağım. Şanslıysan beni senden nefret edeceğinden daha çok seviyor, ve o zaman sorun olmaz"-  dedi Eylül.

Doruk, Eylül'ün yüzünü okşayarak: - "Merak etme, senin için her şeye katlanabilirim" - dedi.

- "Ama yalan söyleyemem!!!!! Hemen Ferman'a söylemeliyim!!!!!" - dedi Ali, hala tam bir panik içinde.

- "Hayır hayır hayır! Ali lütfen! Bu sadece işleri daha da kötüleştirirdi. Yarın Ferman'la konuşmama izin ver. İnan bana, yanlış bir şey olmayacak. Önce Belize ile konuşacağım, bana kesinlikle yardım edecek. Bana bak... Sorun olmayacak, tamam mı?"

- "T-tamam..."

Hastanede sessizlik olduğu ve koridorlar boş olduğu için Eylül ve Doruk el ele tutuşarak Eylül'ün koğuşuna geri döndüler. Ali de onlarla gitti. Ali ve Doruk gitmek zorundalar, Eylül yatağına uzandı.

Doruk, Eylül'ü güzelce okşadı alnından öperek, "Şimdi gitmeliyiz, sen dinlen canım, işimiz bitince geri geleceğiz." - dedi.

- "Tamam :)" - dedi Eylül gülümseyerek.

Çocuklar gittiler ve Eylül Belize'ye bir sms yazdı, hemen sabah, konuşmalılar Ferman'sız...Ertesi sabah Beliz hemen Eylül'e gitti.

- "Günaydın! Buradayım, ne oldu, dün bir şey mi oldu?"

- "Şey, evet ve yardımına ihtiyacım var."

- "Allah Allah..."

- "Dün Doruk'la her şeyi konuştuk..."

- "Ve???"

- "Ve bence biz resmen bir çiftiz!"

- "Nasıııııl? Bu harika!!"

- "Ama Ferman'a söylemeliyiz..." - dedi Eylül.

O sırada kapıdan Doruk girdi.

- "Ah! Günaydın Belize Hanım, merhaba Eylül! Ben, ben sadece kontrol etmeye geldim ... "

- "Bırak, ona her şeyi anlattım. :)" - gülümsedi Eylül.

Doruk rahatlayarak gülümsedi ve Eylül'e hızlıca bir öpücük verdi.

Beliz, "Çok mutluyum Doruk" - dedi.

- "O zaman bize yardım edecek misin?"

- "Kolay olmayacak ama tabii ki burada olacağım."

Sonra birden Ferman geldi. Herkes güzelce anlatmanın zamanının geldiğini biliyordu.

- "Herkese günaydın. Bu sabah burada böyle bir kalabalığın olmasını beklemiyordum..."

- "Girin, sizinle bir şey konuşmak istiyoruz..." - diye başladı Eylül.

Ferman tuhaf görünüyordu ama içeri girdi ve Eylül'ün yatağının kenarına oturdu.

- "Belki ben konuşurum..." - dedi Doruk cesurca.

- "Peki, o zaman tamam seni izliyorum......" - dedi Ferman, ama Doruk'a çok sert baktı.

- "Ferman. Şimdi bana kızgın olduğunu biliyorum ve haklı. Ama inan bana neyi batırdığımı çok iyi biliyorum... Ama ben ablasına aşığım ve onu dünyanın en mutlu kızı yapmak için her şeyi yapacağım..." - dedi Eylül'ün elini tutarak

.Ferman'ın gözleri bir an buğulandı ama sonra Eylül devam etti.

- "Onu seviyorum kardeşim. Ve benim mutlu olmamı istediğin için kabul edeceğini biliyorum..."

Eylül'ün cümlesini birkaç saniyelik sessizlik izledi.

- "Pekala, bu doğru. Merak etme, ne kadar mutlu olduğunu görebiliyorum canım. Doruk'a bakarak. Ama sana göre ben yine de şu ana kadar söylediklerimi söyleyebilirim Doruk. Eğer ona incitirsen, muhtemelen seni öldürürüm. :)" - dedi ve Doruk ile el sıkıştı.

Doruk, Ferman'la el sıkışırken, "Bunu tamamen kabul ediyorum ve güveniniz için teşekkür ederim. :)" - dedi.

- "Teşekkür ederim kardeşim ve seni çok seviyorum." - dedi Eylül.

- "Bende seni seviyorum. Ama gördüğüm kadarıyla Beliz'e benden daha çok güveniyorsun..." - dedi Ferman, sevgisine sarılarak.

- "Sanırım senin tepkinden daha çok korktu tatlım ve ancak şimdi öğrendim ve onun adına çok mutlu oldum."

- "Aynen öyle. Ferman, dünyada en çok sana güveniyorum ama ne yazık ki Beliz benim en yakın arkadaşım..." - dedi Eylül yüzünde kocaman bir gülümsemeyle.

Beliz de gülümsedi çünkü Eylül'le ilişkisinin bu kadar iyi olmasına çok sevindi.

Doruk gülerek, "Görüyorsun, Ali'nin her şeye aşırı tepki vereceğini söylemiştim..." - dedi.

Eylül'ün yüzü, Doruk'un bunu söylememesi gerektiğini hemen gösterdi.

- "Ne? Nasıl yapılır? Ali biliyor mu? Benden daha erken mi biliyorsun?" 

- Ferman sinirlenmeye başladı.

- "Hmm, ama tesadüfen..." - diye açıkladı Eylül.

- "Onunla bugün tanıştım ve hiçbir şey söylemedi! Ali, hiçbir şeyden şüphelenmedin bile! Yine de, bana hemen söylememesi için onu nasıl fırtınaya soktun?"

- "Evet, öğrenir öğrenmez aramak istediği doğru ve doğru. Ama ben senin kiz kardeşin, ben inan bana ben de en iyisiyim! :)" - dedi Eylül ve herkes kocaman güldü.

- "Güzelim iyi haklısın ama o yüzden Ali'ye daha çok öğretiyorum..." - dedi Ferman haince. :)