Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDor

Mucize Doktor - Bölüm 24 - Nazlı tartışması

- "Zaten karar verdin mi?" - diye sordu Beliz.

- "Bu kadar mı? "Evet", hepsi bu mu?" - diye sordu Ferman.

- "Evet."

- "Peki, ve Ali ??"

- "Bilmiyorum ve onunla bir şekilde konuşacağım..."

- "Ali'yi burada bırakır mısın?" - diye sordu Ferman.

- "Ferman. Sen benim yaşıma gelince işe gittiniz. Tanju da. Beliz, Paris'te üniversiteye gittiniz orada da çalışmaya başladınız. Eylül dünyayı gezdi ve dönmeden önce yurtdışında oynadı ve o şimdi aşka odaklanıyor. Önce hepsi kariyerlerini kurdular ve ancak o zaman diğer her şeyle uğraştılar."

- "Sanırım anladım." - dedi Beliz.

- "Ben de. O zaman mı karar verdin?"

- "Evet."

Birkaç saat sonra Beliz eve geldiğinde Eylül ve Doruk evde gün içinde oturma odasında film izlediler.

- "Merhaba Beliz." - dedi Doruk.

- "Merhaba canımm!" - dedi Eylül.

- "Merhaba, hemen geliyorum, Leyla'ya bir bakayım." - dedi ve yukarı çıktı.

Beliz, Leyla'nın kısa süre önce uyuyakaldığını söyleyen bakıcıyla konuştuktan sonra oturma odasına inip Doruk ve Eylül'in yanına gitti.

- "Doruk, canın isterse akşam yemeğine burada kalabilirsin."

- "Gerçekten mi? Tamam, çok teşekkür ederim."

- "Beliz, Nazlı ile nasıl konuştuğunu söyle bana? Doruk'a olanları anlattım..."

- "Nazlı çok mu üzgün?" - diye sordu Doruk.

- "Biz de öyle düşündük. Ama öyle olmadı. Hemen evet dedi ve teklifi kabul etti. Pek düşünmedi..."

- "Nedir bu? - diye şaşkınlıkla sordu Doruk - Bu konuyu Ali yüzünden ve bizim sayemizde çok düşüneceğini düşünmüştüm..."

- "Anladığımı ben düşünüyorum." dedi Eylül ciddi bir şekilde.

- "Ne?" diye sordu Doruk.

-"Etrafa bir bak. Ağabeyim ve Belize, yurtdışında okudukları ve çalıştıkları için ilk başta oldukları yerdeler. Bahse girerim Tanju da öyledir. Bir asker olarak çok başarılı oldunuz çünkü birçok ülkeye gittiniz. Ve şimdi ben de buradayım. Bana atandığında, bir kez onunla yürüyüşe çıktım ve ona birçok ülkede oynayabilmenin hem insani hem de profesyonel olarak benim için ne kadar önemli olduğunu anlattım, bazı şeyleri başardık."

- "Aynen öyle açıkladı." - dedi Beliz.

- "Kız arkadaşımın bu kadar zeki olması inanılmaz..." - dedi Doruk ve Eylül'ü öptü.

Kısa bir süre sonra Ferman da eve geldi. Beliz ve Eylül mutfakta yemek hazırladılar. Ferman içeri girdiğinde Doruk'u oturma odasında Leyla ile oynarken gördü.

- "İyi aksamlar." - dedi Ferman biraz şaşırarak.

- "İyi akşamlar efendim! Ben sadece... um, Beliz ... Beliz beni yemeğe davet etti..."

- "Yanlış bir şey yok. Ve bana evde lordum deme. Evdeyim Ferman. :)" - dedi yanlarına oturarak.

- "Merhaba Prenses! Seni çok özledim!" - dedi Ferman, Leyla'yı öperek.

Beliz oturma odasına geldi ve gülümsedi.

- "İyi akşamlar sevgilim. Ne kadar tatlı olduğunu bir bilsen..."

- "Akşam yemeği hazır! Ah, merhaba kardeşim... Tanrım, ne kadar tatlı olduğunu biliyorsan... Masaya gel."

Yemekte Nazlı ve Ali yine gündemdeydi.

- "Ferman, Nazlı'nın gitmesi konusunda yanılıyor muyum sence?" Eylül üzgün bir şekilde sordu.

"Nasıl yapılır? Hayır! Neden hala öyle olacaksın?"

- "Şey, bu konuda biraz kötü hissediyorum. Unutma, sana Nazlı'yla birlikteyken yurt dışı deneyimine sahip olmanın ne kadar iyi olduğunu onunla çok konuştuğumu söylemiştim..."

- "Dur! Bunu çabucak unut! Buraya geldiğinde Tanju ve ben bütün asistanlara bu konuyu çok konuştuk."

- "Evet. O zaman hepimiz oradaydık." - dedi Doruk.

- "Nazlı da bir yetişkin, ne istediğini bilen ve onun adına karar veremediğimiz bir doktor." - dedi Beliz.

- "Aynen öyle. Bu senin hatan değil." - dedi Ferman.

- "Üzülme, kimse yanlış değil canım." - dedi Doruk.

- "Ali'nin bunu nasıl giyeceğini bilmiyorum. Ya da şimdi onlara ne olacak..." - dedi Eylül, hala biraz üzgün.

- "O zaman bunu güzelce tartışırlar. Belki birlikte ama ayrı ayrı gidebilirler. 3 yıl..." - dedi Beliz.

- "Ama ne karar verirlerse versinler biz Ali için burada olacağız." - Ferman konuyu kapattı.