Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDor

Mucize Doktor - Bölüm 49 - Eski arkadaş

Ertesi gün Eylül ve Doruk iş çıkışı Ferman'ın yanına gittiler. Kapıyı Beliz açtı.

- "Merhaba!! İçeri gel!! :)"

İçeri girerlerken Eylül sordu:

- "Abim nerede?"

- "Çocuk odasında. Kızgın..." - dedi Beliz gözlerini devirdi.

- "Sana?" - dedi Doruk, Belize'ye sordu.

- "Ah, hayır... Bebeğin yatağına..."

- "Bebeğin yatağına mi? Şimdi benimle dalga mı geçiyorsun?" - Eylül güldü.

- "Şaka değilim... Gerçekten yeterince gergin... Bebeğin dünyaya gelmesi için her şeyin mükemmel olmasını istiyor... Ama beşiği bir araya getirmek zor bir iş..."

- "Sorun değil. Bu yüzden geldik, ben yardım edeceğim!" - dedi Doruk heyecanla.

- "Bekle! Önce yanına gideyim. Onu biraz sakinleştireceği ve yine de onunla konuşmak istiyorum..."

- "İyi fikir. Ben de sana kahve yapayım... Doruk, o zamana kadar Leyla'ya bakar mısın?" - diye sordu Beliz.

- "Tabii!! - dedi Doruk, Leyla'yı Beliz'in kucağından alarak - Buraya gel prenses!!!!"

- "Kahve hazır olunca biz de yukarı çıkacağız! Tamam mı?" - diye sordu Beliz.

- "Tamam!" - dedi Eylül ve merdivenlerden Ferman'a koşarak çıktı.

- "Fermaaan... Ben geldim..." - dedi kapıyı açarken.

- "Küçük, bak, çok gerginim, lütfen gülme ve beni daha fazla üzme..."

Eylül, yerde oturan Ferman'a arkadan sarılarak: - "Merak etme seni güldürmeyeceğim, huzur içinde geldim" - dedi.

- "Tamam, gerçekten barış içinde geldiysen gel otur."

- "Doruk da geliyor, sana da yardım edecek, sadece Beliz bize kahve yaparken Leyla'ya göz kulak ol. Kafeine ihtiyacımız olacağını hissediyorum." - dedi Eylül, Ferman'ın yanına oturarak.

- "Burada sorun olmayacak... Ve söyle bana, ne var?" - diye sordu Ferman.

- "Şey... seninle biraz konuşmak istedim... Burada bir şey olurdu..." - dedi Eylül temkinli bir şekilde.

- "Bir daha yapma... Yine yapıyorsun... Her hafta duygusal bir hız trenine biniyorsun ve ben daha da kötüye gidiyorum... En son taşındığını söylediğinde dışarı... Bununla arkadaş olmakta zorlandım..."

- "Bu rahatlatıcıysa, şimdi roller coaster'ın önünde oturuyorsun, çünkü söz verdiğim gibi, sen ilksin..."

- "Çok gizemlisin... Bekle! Bir bebek beklediğini söylemiyorsun, değil mi??"

- "Ne?? Hayır!!! Ailemizin bir beşik toplantısına daha dayanamadığını görüyorum... 😂😂 O kadar da ciddi değil, sadece fikrinize ihtiyacım var..." - dedi Eylül.

- "Söyle bana..."

- "Çok iyi bir arkadaşım var, size daha anlatmadım, o bir sporcu, adı Çağrı. Paris'te yaşarken gerçekten en yakın arkadaşlarımdan, hatta oda arkadaşıydık. aynı yetimhanede ve birlikte çok seyahat ettiler. Ben basketbol oynadım, o hokey oynuyor. Hep aynı ülkelere seyahat etmeye çalıştık, böylece birlikte çok şey yaşayabiliriz."

- "Anlıyorum. Veee... Sadece arkadaşsınız... Yoksa geçmişte başka bir şey mi vardı...?? Bana söyleyebilirsin..." - dedi Ferman gizlice.

- "Hayır. Asla. Biz sadece arkadaşız... Geçmişte, ama şimdi belli ki... Mesele şu ki, birkaç gün önce bana buraya İstanbul'a taşınma için yazdı."

- "O zaman bu adamı merak ettiğimi söyle... Ama benim fikrime ne gerek var...? - Birkaç saniyelik sessizlik... - Ohhhh...!!" - Ferman güçlükle fark etti. :)

- "Şey, evet, Çağrı benimle yaşamanı isterdi..."

- "Anlıyorum... Doruk'tan haberi var mı?"

- "Elbette biliyor, her şeyi biliyor."

- "Peki Doruk, Çağrı'yı ​​biliyor mu?"

- "Hayır, henüz bir şey söylemedim..."

- "Eylül!"

- "Ferman! Yardım etmeyi tercih edersin! Çağrı'nın şehre alışmak için bizimle birkaç hafta geçirmesini gerçekten istiyorum... Peki bunu Doruk'a nasıl söylerim? Ve hepimiz kıskanmanın nasıl bir şey olduğunu biliyoruz... Şimdi bundan kaçınmak istiyorum."

- "Hım... Nazik ol ama bana söylerken sert ol... Ondan bahsederken, kıskanması için bir sebep verme. Güzel, sakin. Sana bir şekilde yardım edeceğim..." - dedi Ferman.

- "Teşekkür ederim... En iyisisin. Zaten çok profesyonel konuşuyorsun... Tecrübe değil mi...?" - diye sordu Eylül alaylı bir şekilde.

- "Bunu sana bir gün anlatacağım..."

O sırada kreşin kapısı açıldı ve önce elinde kahveyle Beliz, ardından kucağında o sırada uyuyakalmış olan Leyla ile Doruk içeri girdi. 💕 Beliz kahveleri boşalttı ve ardından dedi ki:

- "Doruk, Leyla'yı yatağına bırakmaktan çekinme, şimdi sabaha kadar uyuyacak... :)"

- "Peki. :)"

- "Doruk, Leyla'yı bana ver, ben onu uyutayım, sen Ferman'a yardım et. - dedi Eylül yumuşak bir sesle, sonra da Leyla'yı Doruk'un elinden nazikçe aldı. - Hemen orada olacağım..."

Leyla ile dışarı çıktı ve Doruk Ferman'ın yanına yere oturdu.

- "Eh, bakalım neler yapıyoruz..." - dedi Doruk.