Mucize doktor - Bölüm 55 - Paten kaymak part2

40 1 0
                                    

Çocuklar fotoğraf çekiminden sonra kovalamaya geri döndüler.

- "Ben arabadan Eylül ve Ferman'ın çayları yaptığı termosları getireceğim." - dedi Doruk.

- "Ben dışarı çıkacağım, koltuk değneği ile getiremezsin..." - dedi Beliz.

- "Yook! Eylül hepsini bir çantaya doldurmuş. Alırsam kolayca gelebilirim..."

- "Elbette?"

- "Tabii. :) Hemen geliyorum."

Doruk irkildi çünkü koridorda yürürken Çağrı'nın fısıltısı kulağına çarptı... Çağrı boşuna aradı, öyle yankılandı ki Doruk her şeyi duydu.

Tabii ki neden bahsettiğini çok merak ediyordu, bu yüzden duvarın yanında durup dinlemeye başladı.

- "Evet Simos Teyze, kasabaya taşındım bile... Evet, Eylül'i buldum, onunla yaşıyorum!"

Çağrı'nın Eylül'den bahsettiğini duyar duymaz Doruk'un tansiyonu yükseldi.

- "Vay Simos Teyze! Tabii kii de harika! Bir yandan hala tatlı küçük kız ama aynı zamanda güçlü, kararlı bir kadın. Ayrılmaz erkek kardeşini buldu. Kardeşinin adı Ferman. Ben de ondan gerçekten hoşlanıyorum." - dedi Çağrı telefona.

Doruk bir köşe ötede hâlâ dinliyordu.

- "Evet, sevgili var, o adam da cerrah. Ama Eylül'e yakışmaz. İnan bana Simos Teyze, o adam ona yakışmıyor. Eylül niye sürekli yanında bilmiyorum. Daha iyisini bulurdu." "

O anda Doruk nefes alamadı. Ne yapacağını bilemedi... Ortadan kaybolmak istedi... Utandı... Kulağına sadece bu cümle defalarca tekrarlandı...:

- "Daha iyisini bulurdu..."

Doruk, Çağrı'nın yaklaşan ayak seslerini duyunca fark etmemek için en yakın odaya atladı.

Çağrı'nın ardından Doruk çayi için arabaya gitti. Bu arada o da düşündü, Eylül son zamanlarda onun için gerçekten her şeyi yapmıştı ama bir türlü karşılık veremiyordu. Eylül'den "daha iyisini" bulacağını söylerken Çağrı'nın kendi kendine düşünmüş olabileceğini de düşündü... Peki, telefonda konuştuğu kişi kimdi ve Eylül'le ilgili her şeyi neden öğrenmek istiyordu?

Eve giderken arabada Eylül'ü, yanında oturan Doruk'u ve arkada Çağrı'yı ​​kullandı. Doruk duyduklarıyla ilgili tek kelime etmedi.

- "Bebeğim, evde iki kişilik bir şeyler yapmıyor muyuz?" - diye sordu Doruk.

- "Yani... Topalsin sen... Ne yapmak istiyorsun dostum...?" - Çağrı gülerek Doruk'un omzuna vurdu.

- "Sana sormadım... Seninle gerçekten konuşmadım bile... - dedi Doruk - Her neyse, bil diye söylüyorum, artık ayaklarım çok az ağrıyor, inanın bana kız arkadaşımla bir program düzenleyebilirim!"

- "Çocuklar lütfen yapma... Doruk, isterseniz, tabii ki..." - dedi Eylül.

- "Görüyorsun. - dedi Doruk, Çağrı'ya, ardından Eylül'e döndü - Teşekkür ederim."

- "Ama neyse... Bu akşam maçım var Eylül, geleceğini söylemiştin!" - dedi Çağrı ve Doruk yüzünü ellerinin arasına gömdü.

- "Çağrı dinle bak bir dahaki sefere orada olacağım söz veriyorum ama ben de çok yoruldum bütün hafta çalıştım evde kalabilsem bana da iyi gelecek..." - dedi Eylül.

- "İyi, tabii ki, nasıl istersen." - dedi Çağrı.

- "Ama bana kızmanı istemiyorum..."

- "Hadi ama sana asla kızamam, canım." - dedi Çağrı.

Doruk hiçbir şey söylemedi.

Ferman'ın arabasında eve dönüş yolunda Eylül ve Çağrı da konu oldu.

- "Söyle bana... Çağrı'yı ​​gerçekten seviyor musun...?" - diye sordu Beliz.

- "Sanırım öyle. Normal bir adama benziyor ve Eylül ona güveniyor, o yüzden ben de..." - diye yanıtladı Ferman.

- "Ne demek istiyorsun?"

- "Eylül buraya geldiğinde belli ki kime güvenip kime güvenemeyeceğini bilmiyordu... Bu yüzden benim için önemli olan insanlara güvenmeye başladı. Mesela sana ve Ali'ye en başından beri güveniyor. Sadece beni dinliyor, bu başka bir şey... :)"

- "Anlıyorum... Peki neden Doruk'un da aynı şekilde düşündüğünü düşünmüyorsun? Tek yapman gereken Eylül'e güvenmek çünkü Çağrı sonsuza kadar yanlarında kalmayacak..." - dedi Beliz.

- "Doruk'un başı hâlâ dertte mi?" - diye sordu Ferman.

- "Sürekli ..."

- "Vay... İçimde kötü bir his var... Bence Doruk, birkaç gün sonra Çağrı'yı ​​vuracak..." - dedi Ferman.

- "Sakın karşılık verme Çağrı... Bilirsin, hokeyciler iş kavga denince pek düşünmezler... Sahada birbirlerini rahat kırarlar." - dedi Beliz.

- "Tamam tamam Eylül'le konuşmam lazım! Felakete engel olalım..." - dedi Ferman.

Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin