Mucize Doktor - Bölüm 43 - Eylül ve Fatoş

37 2 0
                                    

Hafta sonu Başak Hanım, Leyla'ya bakmak için geldiğinde, Ferman, Beliz ve Eylül arabaya binerek Fatoş'u ziyaret ettiler.

Eylül arabada zaten çok heyecanlıydı, tedirginliği içinde sürekli hareket ediyordu, bir an bile durmadı.

- "Eylül, lütfen zıplamayı bırakın! Biz oraya varmadan araba parçalanacak!" - Ferman Eylül'e döndü.

- "Tamam... Özür dilerim, biraz gerginim..." - Eylül durdu.

- "Öyle demiyor musun!?" - Ferman güldü.

- "Allah Allah! Sakin olmayı tercih edersin!" - dedi Beliz, Ferman'ın elini tokatladı.

O sırada Ferman park etti. Büyük, beyazımsı, hastaneye benzer bir binanın önündeydiler.

- "Hadi, içeri girelim!" - dedi Ferman.

- "Ahh... Tamam gidelim..." - dedi Eylül.

Üçü de geldiğinde resepsiyonist onları karşıladı.

- "Merhaba Ferman, Beliz Hanım!"

- "İyi günler Hayal Hanım!" - dedi Ferman.

- "Yanında misafir getirdin mi?"

- "Evet merhaba, ben Eylül!"

- "Merhaba, hadi, Fatoş sizi bekliyordu!"

Fatoş'un odasına ulaştıklarında Fatoş heyecanla onları bekliyordu.

- "Abiiiim!"

- "Merhaba Hazine. Nasılsın?"

- "Baaaak, hayvan bulmacamı yeni bitirdim!!"

- "Çok zekisin! Bak, bugün sadece Belize'ye gelmedim, başka birini getirdim."

- "Kimi getirdin? Bu kız kim?"

- "Merhaba Fatoş, ben Eylül."

- "Hazine. Sana önemli bir şey söylemek istiyorum... Eylül... Peki Eylül... O bizim kardeşimiz... Ben de geçenlerde biliyordum..."

- "K-kardeşimiz??? Ferman kardeşim ne diyorsun? Bizim abimiz bile yok..."

- "Fatoş gönlüm, şimdiye kadar biz de bilmiyorduk. Biliyorsun, annen baban onu ondan sakladı ve o da bizi Eylül'de buldu..." - dedi Beliz, gözleri yaşlı bir şekilde.

- "Fatoş... Seni incitmek istemiyorum... Biliyorsun ağabeyimizin yanında getirmesini istedim çünkü seninle tanışmak istedim..." - dedi Eylül.

- "Hayır!!! - diye bağırdı Fatoş - Hayır! Benim ve Ferman'ın kardeşim yok!!! Hayır!!"

- "Fatoş, Fatoş, sakin ol! Ferman doğruyu söylüyor!!" - dedi Beliz.

- "Hayır!!!! - diye bağırdı Fatoş - Sen benim kardeşim değilsin!! Ferman benim kardeşim!! O benimle hep ilgilendi ve ben onun tek kardeşiyim!!!"

- "Ama Fatoş..." - dedi Eylül ve ağlamaya başladı.

- "Sen bizim kardeşimiz değilsin!! Ve asla olmayacaksın!!" - Fatoş hala bağırıyordu.

- "Abla, abla lütfen sakinleştirici getirin! Çabuk!! - diye bağırdı Ferman - Fatoş, sakin ol lütfen!!"

Eylül, Beliz'in elini tuttu ve ağladı ve şöyle dedi:

- "Beliz, ben, şimdi gidiyorum ..."

- "Hayır, bekle, nereye gidiyorsun?"

Ama Eylül, Beliz'in elini bıraktı ve odadan dışarı fırladı. Binanın önüne koştu ve ağladı. Telefonunu çıkardı ve Doruk'a bir SMS yazdı.

"Fatoş'u ziyaret ettik.
Bu benim için işe yaramayacak.
Yalnız kalmak istiyorum."

Mesajı gönderdi ve sonra bir taksi çağırdı. Eve gitti ve bazı şeyleri topladı ve şehirdeki bir otel odasını aldı.

Bu sırada Ferman gözyaşlarına boğuldu ama Fatoş'u başarılı bir şekilde sakinleştirmeyi başardı. Zar zor ama uyuyakaldı. Ferman, Beliz'in koridorda beklediği odadan çıktı. Ona sıkıca sarıldı.

- "Eylül nerede?"

- "Gitmiş."

- "Nereye gitti? Söylemedi mi?"

- "Hiçbir şey söylemedi. Her şey onun başına çok kötü geldi. Onu durduramadım."

- "Beliz, söyle bana, şimdi ne yapacağım?" - Ferman sordu ve ağlamaya başladı.

O sırada Ferman'ın telefonu çaldı. Doruk aradı.

- "Doruk, ne oldu? En iyi zamanda aramıyorsun..."

- "Ne oldu?! - diye bağırdı Doruk telefona - Eylül'ü neden yanına almak zorundaydın?"

- "Neden bahsediyorsun??" - diye sordu Ferman.

Doruk, Eylül'ün gönderdiği mesajda neler olduğunu anlattı.

- "Şimdi neredesin? Hastanede misin?"

- "Evet."

- "Tamam, hemen oraya gideceğiz, orada görüşürüz!" - dedi Ferman.

Doruk'un kendilerini kapıda beklediği Beliz ve Ferman, ağlayan gözlerle hastaneye girdiler.

- "Ofisime gidelim." - dedi Beliz hemen.

Gelirken Doruk hemen bağırmaya başladı.

- "Ferman! Eylül nerede??"

- "Ben de bilmiyorum!" - diye bağırdı Ferman.

- "Onu neden yanında götürmek zorundaydın???" - diye bağırdı Doruk.

- "Yeter Doruk! Gelmek istedi!" - Beliz de sesini yükseltti.

- "Gitmek istemedi! - dedi Doruk daha sakin ama bir o kadar da öfkeli -  Gitmek istemedi. Çok korktu, sadece seni mutlu etmek istedi!!"

- "Dur Doruk! Oraya zorla götürmedim! Bunu konuştuk, düşündüğünü söyledi ve gelmek istediğini söyledi." - diye bağırdı Ferman.

- "Kalbini bin parçaya ayırdın!" - diye bağırdı Doruk.

- "Yeter! Günah keçisi aramanıza gerek yok! Suçlanacak kimse yok. - dedi Beliz - O mesaja başka bir şey yazdı mı?"

- "Hayır. Sadece yalnız kalmak istediğini yazmış. O zamandan beri boş yere arıyorum telefonu kapalı..."

- "Harika." - dedi Ferman.

- "Artık yalnız kalmak istiyorsun... Bu anlaşılabilir bir durum... Neler olduğunu çözmelisin..."

- "Beliz, anlamıyorsun. Aşkım nerede? Deliyim, nerede olduğunu bilmiyorum..." - dedi Doruk.

- "Doruk, ben de endişeleniyorum! Kardeşim... Biliyorsun... Küçük kardeşim, Fatoş gibi... Az önce ona kötü şeyler söylediler..." - dedi Ferman.

Beliz: - "Sabırlı olmalıyız - dedi - Ancak oldukça bağımsız, yetişkin bir kız olan Eylül'ün hiçbir sorunu olmadığından emindir. Sakinleşirse başvuracaktır."

Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin