Mucize Doktor - Bölüm 51 - Çağrı geldi

43 1 0
                                    

Ertesi gün Doruk, Ali ve Nazlı ile hastanede görüştü.

Nazlı: "Bu gece birlikte bir yere gitmiyor muyuz? Çok iyi olur..." - dedi.

- "Gerçekten çok iyi olur ama ne yazık ki yapacak başka işlerimiz var... Eylül'ün arkadaşı biri birkaç günlüğüne yanımıza taşınıyor, bu gece buraya geliyor ve burada işim bitince gideceğim, çünkü onlarla ve Ferman ve Beliz ile akşam yemeği yiyorum." - dedi Doruk.

- "Ne tür bir arkadaş?" - diye sordu.

- "Bilmiyorum... Çocukluk... Ali saçma sapan sorma artık..."

- "Yani bir erkek arkadaşı, anladıysam..." - dedi Nazlı.

- "Nasıl sence? Ben bir şey demedim..."

- "Söylemedin galiba... Açıkça görülüyor..." dedi Nazlı yüzünde bir gülümsemeyle.

- "Neyden bahsediyorsun? Ben sana birkaç günlüğüne bizimle yaşama fikrini söylemiştim..." - diye övündü Doruk.

- "Aslında??"

- "Elbette!" - dedi Doruk kendinden emin bir şekilde.

Akşama doğru Eylül havalimanı terminalinde Çağrı'yı ​​bekliyordu.

Birkaç dakika sonra saat 6'da uçak indi ve Çağrı terminale yöneldi. Eylül'ü görür görmez mutlu bir şekilde ona doğru koşmaya başladı.

- "Canım! - Çağrı diye bağırdı ve birbirine sarıldı - Seni çok özledim!"

- "Çağrı! Sen de bana! Senin adına çok sevindim!! Hadi ama anlatacak çok şeyim var!!!"

- "Tamam, gidelim! Bana her şeyi anlat, çok merak ediyorum!!"

Eve giderken, Eylül arabada bana hemen hemen her şeyi anlattı. Kardeşi, Beliz, Leyla ve diğerlerini hastaneden.

- "Kardeşini ve ailesini tanımak için gerçekten sabırsızlanıyorum. Bu kadar havalı bir kalp cerrahının senin kardeşin olduğu gerçeği aklımıza gelmezdi... :))"

- "Pek değil... Onları çok seviyorum, ve kardeşim hayatımdaki en güzel şeylerden biri oldu..."

- "Şey... Biliyorum hep bir kardeş istedin..." - dedi Çağrı gülümseyerek.

Çok fazla trafik yoktu, bu yüzden nispeten hızlı bir şekilde eve geldiler. Evin önüne park etti ve Çağrı araçtan eşyalarını çıkardı.

Eylül yandaki evi işaret ederek: "Bak - dedi - Ferman ve Beliz orada yaşıyorlar. Daha sonra gelecekler!"

- "Ya hareket?" - eve girerlerken Çağrı sordu.

- "Eh, taşınmak benim fikrim değildi... Doruk'un fikriydi ve birkaç gün içinde taşındık. Zor olacağını düşünmüştüm ama çok çok iyi bir karardı."

Eylül Çağrı'yı ​​evin içinde gezdirip misafir odasını da gösterdi, sonra tekrar oturma odasına geçtiler ve orada konuşmaya devam ettiler.

- "Her neeeeyse... Yüzüğün çok güzel..."

- "Ahh... Çok teşekkür ederim. :)"

- "Bu aşk gerçekten ciddi olabilir! Nişanlanmak, taşınmak... Hatta basketbol oynamayı bile bu yüzden bıraktın..."

- "Bu pek doğru bir tabir değil... Sanki yanlış bir şey gibi. İlk önce, sana incindiğimi ve ailemi bir daha bu kadar korkutmak istemediğimi söyledim. Ya da çok iyi biliyorsun ki eğer sen atletsin hayatında başka hiçbir şeyin yeri olamaz. Doruk ile tanıştığımda bunun değişmesi gerektiğini biliyordum :)" - dedi Eylül.

Çok geçmeden kapıyı çaldılar. Eylül önden atladı ve kapıyı açtı. Beliz ve Ferman'dı.

- "Merhaba! Hadi, hadi!"

- "Doruk daha gelmedi mi?" - diye sordu Ferman.

- "Hayır, hayır, ama yakında geliyor olmalı."

Ferman ve Beliz, Çağrı'nın kendilerini selamladığı oturma odasına geçti.

"İyi akşamlar, ben Çağrı! Tanıştığımıza memnun oldum!" - dedi Çağrı, Ferman'la tokalaşırken.

- "Merhaba! Ben de mutluyum, ben Ferman!" - dedi Ferman gülümseyerek.

- "Merhaba! Ben Beliz!"

- "Çok mutluyum!" - dedi Çağrı, Beliz ile tokalaşırken.

Dördü de oturma odasında oturdular ve orada konuşmaya devam ettiler. Ferman ve Beliz, Çağrı'ya çok sempati duyuyorlardı, gerçekten kibar ve kibar kabul ediliyorlardı ve Çağrı da kısa sürede onları sevdi.

Doruk eve geldiğinde yarım saat kadar konuştular.

- "Merhaba - dedi Doruk - Üzgünüm geciktim ama son ameliyatım uzun sürdü." - söyledi.

- "Tamam gel bebeğim! Seni Çağrı ile tanıştıracağım. Çağrı, o benim aşkım, Doruk."

- "Çok mutluyum. :)" - dedi Çağrı tokalaşırken.

- "Ben de." - dedi Doruk.

- "Eylül, hadi sofraya hazırlanalım, erkek çocuklar biraz konuşsun." - dedi Beliz.

- "Tamam. Çağrı, sadece yumuşak söylüyorum, hiçbiri ısırmaz;)." - dedi Eylül ve Beliz ile mutfağa gittiler.

Çocuklar gülümsedi, ardından Çağrı sordu:

- "Az önce cerrah olduğunu mu söyledin Doruk, Ferman'la mı çalışıyorsun?"

- "Evet. Şey, Ferman benim öğretmenim... Yani patronum..."

- "Ama aramızda bir problem yok. Sanırım hastanede birbirimize nasıl davranacağımızı öğrendik. Çünkü eğer kabul edersem patron benim. Ama bu kadar güçle Beliz hepsinin patronu. Biz... bir aile olarak... Sanırım en çok Eylül yüzünden... :)" - dedi Ferman.

Çağrı: - "Bu kulağa çok hoş geliyor!" - dedi.

- Doruk, inan bana, sen bir şanslısin. O harika bir kız ve seni çok sevebilir. Onu sporu her şey olan biri olarak tanıyordum ve bitireceğini söylediğinde ona pek inanamadım..."

- "Merak etme, benim için ne kadar Eylül fedakarlı yaptığı tam olarak biliyorum ve seni mutlu etmek için elimden geleni yapacağım." - dedi Doruk.

- "Tamam. :) Bir de Ferman söyle Eylül'le aranız nasıl? Büyük bir sırrı açıklayamayabilirim ama çok küçük bir erken saat, bütün hayalleri bir erkek kardeşe sahip olmaktı..."

Ferman buna gururla gülümsedi.

- "Kesinlikle... İlk andan itibaren sanki birlikteymişiz gibi geliyor bana. Bazen beni ne kadar iyi tanıdığından utanabilirsin... Çok benziyoruz ve aramızda anlaşmazlıklar olsa bile, anlamsızlar..." - dedi Ferman gülümseyerek.

- "Ciddi bir kavga edeceğimiz aklıma gelmezdi... :) - Eylül yanlarına geldi ve kardeşine sarıldı - Hadi, yemek hazır."

Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin