- "Duydum ki yeni komşularınız varmış..." - dedi Eylül temkinli bir şekilde.
- "Ne??" - diye sordu Beliz.
- "Ne??" - diye sordu Ferman.
- "Biz." - dedi Eylül temkinli bir şekilde.
- "Eylül! Ya anlayabiliriz deseydin..." - Ferman sesini yükseltti.
- "Şey... Doruk ve ben... Yanımızdaki evi satın alıyoruz."
- "Neeee??" - Beliz sevinçle sordu.
- "Doruk ve ben taşınmak istiyoruz. Birkaç ay içinde evli olduğumuzan, Demir ve Açelya ile yaşıyor, ben de yanınızdayım."
- "Ama bizimle yaşaman sorun değil! Bizimle yaşamanı gerçekten seviyorum!" - dedi Ferman.
- "Ben de... O yüzden başta istemedim ama Doruk yan evin satılık olduğunu gördü..."
- "Ahha, demek Doruk gördü..." - dedi Ferman.
- "Sevgilim yanına taşınmanın en iyi yolu bu ama yine de sana yakın ol..." - dedi Eylül.
- "Harika bir fikir!!" - Beliz hala mutluydu.
- "Bu... Tabii ki "harika"... Ama gitmeni istemiyorum..." - dedi Ferman.
- "Ferman. Ben artık çocuk değilim. Ama Doruk gece hastaneye gittiyse mesela, ben yine burada uyurum... Nasılsa burada olacağım, ne zaman istersen gelirim. ..." - dedi Eylül ve Ferman'a teselli etmeye çalıştı.
- "Peki bunu bana ne zaman söylemek istedin? Belki bir gece eve gelmeyince...?!" - Ferman homurdandı.
- "Saka yapma, dün gece karar verdik. Ani bir fikir oldu. Öğleden sonra kağıtları imzalayacağız... Ferman, Fermaaan, bana bak... İnanın bana, olacak, gerçekten iyi ol..."
- "Eylül, ağabeyini dinleme bile, bu harika bir şey!" - dedi Beliz.
- "Bir dakika, bir dakika... - dedi Ferman, Eylül'ün elini bırakarak - Dün gece buna nasıl karar verdin? Doruk bizimleydi, sonra eve gitti..."
- "Vay be... Buradan eve gitmemiş. Ona yazdım ve dün kaldığım otele geldi..."
- "Onu öldüreceğim. Ciddiyim Doruk'u öldüreceğim..." - dedi Ferman yüzünde tamamen huzurlu bir gülümsemeyle.
- "Fermaaan..."
- "Aile dürüstlüğü için çok fazla!" - Ferman devam etti.
- "Yaaa... Bir daha yapma... Doruk'a sana söylememesini söyledim çünkü seninle bizzat konuşmak istedim. Ve diyorum ki..." - dedi Eylül.
Eylül, Ferman'ın yüzünü öperek:
- "Ama yine de ilklerdensin... Ama bir sonraki sırrı ilk öğrenen sen olacaksın söz veriyorum, ne olursa olsun :)" - dedi Eylül - Ahhh, kızgın mısın?"
- "Hayır. Sana kızgın değilim çünkü sana kızamıyorum... Ama bu Doruk için geçerli değil. Konuşacağım ona."
- "Ama yanlış bir şey yok. Sadece yetişkin hayatımı yaşamak istiyorum ve seni kendi hayatını yaşaman için bırakacağım. Bebek doğarsa seni rahatsız ederdim. Ama ihtiyacsin olursa her zaman burada olacağım öyle." - dedi Eylül.
- "Üffff... Tamam tamam kabul ediyorum ama biraz haklısın diye..." - dedi Ferman.
- "Biraz??" - diye sordu Eylül.
- "Eylül!"
- "İyi, iyi, tamam, biraz haklıyım... Ferman, çok teşekkür ederim." - dedi Eylül gülümseyerek ve kardeşine sarıldı.
- "Peki evin fiyatını ödeyecek kadar paran var mı?" - diye sordu Beliz.
Ferman:
- "Gerekirse para eklemekten memnuniyet duyarız..." - dedi.
- "Neden herkes basketbolun bu kadar az maliyetli olduğunu düşünüyor? – Eylül öfkeyle sordu - Zaten çok iyisin ama Doruk evin parasını ödemek istiyor ve ben de eksikleri ödeyeceğim çünkü gerçekten birlikte bir evimiz olsun istiyoruz..."
- "Çok güzel..." - dedi Beliz.
- "Ah, küçük kız kardeşim, o gerçekten bir yetişkin oldu!"
Sonra kapıyı çaldılar. Ferman masadan kalkıp kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtı ve Doruk gülümseyerek önünde durdu.
- "Kızgınım." - Ferman merhaba demeden hemen dedi.
- "Ahh... Düşündüm ki... İçeri girebilir miyim?" - diye sordu Doruk.
- "Gel, ama kızgınım..." - dedi Ferman, Doruk'u içeri alarak.
- "Aşkım, günaydın!" - dedi Eylül, koşarak Doruk'a sarılarak.
- "Kızgın..." - diye fısıldadı Doruk kucaklayarak.
- "Evet, biliyorum..." - dedi Eylül yumuşak bir sesle.
- "Gel, otur!" - dedi Beliz.
Doruk oturdu ve şöyle dedi:
- "Ferman, bana kızgın olduğunu biliyorum ama lütfen kızma..."
- "Eylül'ün nerede olduğunu biliyordun ama bana söylemedin!"
- "Haklısın ve üzgünüm!"
- "Bir şekilde bunu sana geri vereceğim!"
- "Ver onu!!"
- "Belki... O zaman bile, BELKI beni affedersim..."
Dördü de buna güldü.
- "Yeni başlayanlar için... Bu gece hastanedeki işimi devralıyorsun..." - dedi Ferman.
- "Tamam! Sorun değil, alıyorum!" - dedi Doruk heyecanla.
- "Ve ben kızları yemeğe götüreceğim..." - dedi Ferman.
- "Ciddi anlamda canım?" - diye sordu Beliz.
- "Evet. Küçük oğlum yakında doğacak, bundan sonra birlikte hiçbir yere gidemeyeceğimiz. O yüzden bu akşam yemeğe çıkacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize Doktor (Türkçe olarak) - FerBel, AlNaz, AcDem, EyDor
Fanfictionmucize doktor ve olası hikayeleri... Belize, Ferman'dan bir çocuk beklerken ortaya gizemli yeni bir karakter çıkınca ne olur? Ekipten bir daha asla görmeyeceklerini düşündükleri biri geri dönerse ve ipleri daha da karıştırırsa ne olur? Ali ve Naz...