6. Bölüm "İki Gün Sonra"

111 14 11
                                    



"Fiziksel bir acı yok ama yemin ederim az önce belirsizlikler boğazımı sıktı..."

Keyifli okumalar 🖤

***

Ruhum bir adamın kelimeleri altında can çekişirken, bedenim dediği şeyleri idrak edebilmek için büyük bir çaba veriyordu. Her şey bir anda soyutlanıyor, canım dediğim adamın bu dünyadaki en büyük zaafım olduğunu aklımda dolanan sorular kanıtlıyordu. Önce gözlerimi açıyordum, sonra kulaklarımı sağır etmek istiyordum bir kelime daha duymamak için.


Dünya üzerindeki bütün karlar üzerime yağıyor, bana çıkmazlardan çıkmam için tek bir yol gösteren kalmıyordu. Ölüyordum sanki ama gören olmuyordu.


"Ne, ne diyorsun sen?" Ağzımdan kelimeler çıkmak için büyük bir çaba sarf ediyor, bu anın gerçek olduğuna, dediği şeyin gerçek olduğuna inanmak istemiyordum.


"Sevgilinin mekandayım güzelim, yani diyorum ki; kalkıp hazırlanmaya başla, nede olsa sevdiğin adamın canı iki dudağımın arasında saklı." Boğazıma bir el yapıştı sanki, evet tamam belki büyütülecek bir şey yoktu ama Deniz'e bir şey yapma korkusu içimi çürütüyormuş gibi hissediyordum.


"Cenk, neden benimle bu kadar ilgileniyorsun? Neden sevgilime kadar bulup beni onunla tehdit ediyorsun?"

"Başka şekilde o odadan çıkartmam mümkün müydü seni? Hızlı ol bekletilmek istemiyorum, sana söyleyeceklerim var."

"İlk ve son kez seninle bir yere geliyorum, onu da sen istediğin için yapmıyorum." Sözlerim bitince telefonu suratına kapattım. Kulağımdan çekip avuçlarımın arasında kayan telefonu sıktım bir kaç saniye, beni sevdiğim ile tehdit ediyordu, onun yanına gitmem için sevdiğim adamı kullanıyordu!


Zorla kalktım oturduğum yerden, gitmek istemiyor, onunla tek bir saniye bile geçirmek istemiyordum. O adam bana neden kafayı bu kadar takmıştı bilmiyordum ama bulacaktım, gerçekten bulacaktım. Ama ben daha ilk gördüğüm anda demiştim 'bu adamda bir tuhaflık var,' diye. Sanki ben ölmek için zaman kolluyormuşum gibi babam bana kızmıştı bir de o gün.


Saf, salak kızlardan değildim, hiç bir zamanda olmamıştım. Olma gibi bir düşüncemde yoktu, Cenk'in bir bakışından bile anlayabiliyordum benden beni istediğini, adam o gün odamın önüne geldiğinde belli etmişti niyetini, bunu bilirken zaten Deniz'in canından başka bir şey yerimden kaldırıp onun yanına götüremezdi beni.


Gardrobumu açıp içinden giyebileceğim süslülerin en süssüz kıyafetini arıyordum. Yaklaşık on dakikalık bir bakma süresinden sonra altıma siyah beyaz kaz ayağı desenli bir mini etek, içime siyah bir külotlu çorap, ayağıma siyah dizlerimin üzerine kadar gelen bir çizme, üstüme beyaz boğazlı bir kazak giymiştim. Daha fazlası yoktu, en fazla bu kadar güzel giyilebilirdim onun yanına giderken.


Düz saçlarımı tarayıp açık bırakmıştım, yüzüme yok denecek kadar az bir makyaj yapıp beyaz kaşemi ve siyah kol çantamı alıp çıktım odamdan. Biraz başım dönüyordu ama bu gecelik halletmem lazımdı. Zaten ne konuşacaksak konuşup eve gelecektim tekrar. Merdivenleri inerken abimle karşılaşmıştım, kaşları çatık yüzüme bakıyordu.


"Nereye böyle?"

"Şu Cenk midir nedir, yemeğe götürecekmiş, babamdan izin almış. Gelmek zorundaymışım." Abim benim sözlerim bitince elini cebine atmış telefonunu çıkartmıştı, ne yapacağını anlayınca hemen elimi telefon tutan elinin üzerine götürdüm.


SENSİZ GEÇEN YILLARIM (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin