14. Bölüm "Son"

96 4 0
                                    



Bu bölüm bol bol yorum istiyorum. Benim için çok kritik bir bölümdü...

Oy verdiysek başlayabiliriz.

Herkesin sevdiği bir slow parçayla okumasını tavsiye ediyorum...

Keyifli okumalar hepinize❤️

***

İnsan hayatı o kadar tuhaftı ki...

Hiç tahmin etmediğimiz şeyler hiç tahmin etmediğimiz anlarda hiç tahmin edemeyeceğimiz şekilde gelebiliyordu.

Benim Deniz ile olan ayrılığım da tam böyle bir anda gelip Tokat gibi çarpmıştı suratıma. Önce ona aşık olmuştum, gerçekten bir insanı sevmenin ne demek olduğunu onunla öğrenmiştim. Sonra beynimde çıkan Allah'ın cezası bir şey beni ondan ayıracağını söylemişti. Direnmiştik. Kurtulacağıma inanmıştık.

Ve onun bilmediği o çıkmaz sokağımız vardı şimdi de. Ne yaparsak yapalım bu gerçekten ömrümüz boyunca kaçamayacaktık. Bir lanet gelip bulmuştu bizi, ve bizimle beraber bütün bir geleceğimiz boyunca yürüyecekti...

Gözyaşlarımla beraber sevdiğim adamın kollarının arasına girdim. Çok duygusal bir an yaşıyordum. Sırf arkadaşlarımla beraber de kutlayabileyim şimdi böyle bir şey yapmıştı. Bu kadar çok düşünmek zorunda mıydı? Keşke beni bu kadar sevmeseydi.

Bir gün böyle düşüneceğimi söyleseler güler geçerdim, ama işte şimdi burada, onun kollarının arasında böyle düşünüyordum. Korkak ve acizdim.

"Biz ne zaman şöyle bir aşk bulacağız, birbirlerine sarıldılar ağlıyorlar." Aslı'yı duymamla kafamı kaldırıp Deniz'e baktım. O da ağlıyordu, benim gibi... Gerçekleri bilse ne yapardı acaba diye düşünmeden edemedim, yine böyle ağlar mıydı yoksa beni kaçırmanın bir yolunu mu arardı?

Çıktım kollarının arasından, ortam ne kadar duygusal olursa benim ağlamalarım o kadar şiddetlenirdi, bu şu an ihtiyacımız olan son şeydi.

"Sana ne kadar teşekkür etsem az," dedim. Şimdi aramızda bir adımlık mesafe vardı, bir elim onun sağ kolunun üzerinde duruyordu. İkimizin de gözleri kızarmıştı. Bana gülümseyince bende ona güldüm.

"Selam," yan taraftan biz ses duyunca o tarafa doğru döndüm. Liseden arkadaşım olan Mert'de buradaydı. O zamanlar çok yakın arkadaştık. Sonradan ayrı üniversiteler tutturmuştuk, ve ben Deniz ile tanışınca açıkçası çok da görüşmek istememiştim. Deniz sevmiyordu böyle şeyleri, görüşmek istesem beni üzmemek için bir şey demezdi belki ama onu zor duruma sokmak istemiyordum.

Kocaman gülümsedim, onu özlemiştim. "Sana da selam Mert, uzun zaman oldu," dediğimde yanıma doğru yaklaşıp elini uzattı sıkmam için, düşünmeden sıktım elini. Deniz bizi izliyordu.


"Evet uzun zaman oldu İpek, kocaman olmuşsun," dediği şeyle sesi güldüm, keyfim iyiden iyiye yerine geliyordu.

"E olduğum halimle kalamazdım değil mi?"

"Olsun sen küçükken de çok güzeldin, şimdi de öylesin," dediği şeyle kanım donmuştu adeta, ben bunu bana asılmak için söylemediğini anlayabilirdim ama Deniz için aynı şeyi söyleyemeyecektim. Mert bana eskiden de hep güzel olduğumu söylerdi, ve o şu an nişanlıydı. Yani bana hissettiği hiç bir şey yoktu. Kafamı çevirip Deniz'e bakmamak için zor tutuyordum kendimi. Şimdi burada olay çıkartabilirdi, o potansiyeli görüyordum.


SENSİZ GEÇEN YILLARIM (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin