"Ezberimden çıkmayan bir şiir gibisin..."Keyifli okumalar...
***
Bazı kokular insanı sarhoş ederken, bazıları ise kusması için ona teklifte bulunurdu. Başlangıçların zor olduğunu bilirdim. İnsanları tanımanın zor olduğunu, ilk görüşte asla birilerine ısınamadığımı. Ama hiç kimse ile sadece göz göze geldiğimde bu kadar nefret duyduğumu hatırlamıyordum.
Karşımda olan isminden bile hoşlanmadığım adam tam yüzüme bakıyor, adeta bir hareketimi bekliyordu sanki cesaret almak için. Kendimi geri çekerek uzaklaştım ondan. Tuhaf havası bana hiç rahat hissettirmiyordu, bu yüzden gözlerine bakmaya devam etmemiş, edememiştim. Hoş, yeterdi bu kadarı da zaten.
"İpek güzelim yanıma gel de otur." Abimin sesini duyduğum zaman onun yanına gittim. Salondaki üçlü koltukta daha yeni tanıştığım bu aile, iki tekli koltukta annem ve babam, ikili olan koltukta da abim ile ben oturuyorduk. Ben girince sanki ortamın havası gerginleşmiş hissediyordum. Abim bunu anlamış olmalı ki bir koluyla bana sarılarak kendine çekti vücudumu.
Bunlar kimdi, benim için ne gibi bir önemleri vardı, ya da babam iş yaptığı insanları daha önce hiç evimize getirmediği hale bunları sadece iş için mi çağırmıştı? Annemin dediği sürpriz ne oluyordu peki? Oğulları olamazdı değil mi? Bu lafı abim ve babamdan bekleyebilirdim belki, ama annem Deniz ve beni biliyorken bunu ondan beklemezdim. Hem öyle işleri için kızlarını tanımadıkları etmedikleri adamla evlendirecek insanlar değildi.
Evet, evet, böyle saçma düşünmemem lazımdı. Yalnızca işleri için gelmişler, ve gideceklerdi. Peki ben neden anlamsız bir gerginliğin içine girmiştim? Elimde olan telefonumun kilit ekranını açıp Deniz'den bir mesaj var mı diye baktım göz ucuyla. Abimin bakmayacağından emin olduğum için rahattım. Gerçi Deniz'de bir şey yazmamıştı. Muhtemelen dersteydi şu an.
"İpek kızım, bizde sen gelmeden önce senin hakkında konuşuyorduk tam. Cenk beyin Amerika'da çok yakın bir arkadaşı varmış beyin cerrahı. Seni ona gösterebilir miyiz diyorduk." Annemin söylediği şeylerle abimden ayrıldım yavaşça. Ne düşündüğümü, ne istediğimi biliyorlardı hepsi, neden tedavi konusunda ısrarcılardı anlayamıyordum.
"Anne, yeniden başlamayın lütfen. İstemiyorum tedavi falan." Abimin elini elimin üzerinde hissettim. Bu yanındayız demek mi oluyordu?
"Canım, bak benimde bildiğim bir doktor, gerçekten senim gibi olan bir çok kişiyi kurtarmış biri. Ben kendim doktorla görüştüğümde müsait olmadığını, randevularının çok dolu olduğunu söylediler." Abimin gözlerinin içine baktım, beni düşünüyordu hepsi, anlayabiliyordum ama Amerika dünyanın öbür ucuydu. O kadar uzak bir yere gitmek istemiyordum. Artı tedavi olmakta istemiyordum.
"İstemiyorum. Hem randevuları doluysa bana neden bu konuyu açıyorsunuz?"
"Ben rica edersem kabul eder çünkü." İsminin Cenk olduğunu öğrendiğim adam konuşmamıza girdiğinde yavaş yavaş sinirlenmeye başladığımı hissediyordum. Sesinden özgüvenin getirdiği bir ukalalık akıyordu. Kendine olan fazla güveni hiç hoş değildi, hiç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ GEÇEN YILLARIM (+18)
Romance"Seni seviyorum." Kelimelerini katledeceğim gece gideceğim senden. Şafak ağırmadan evvel, cenneti sakladığın kollarının arasından sana bir cehennem bırakarak gideceğim. Saçlarımın arasına biraz kokunu serpip gideceğim. Gözlerime silüetini hapsedeceğ...