KOMŞU
İZMİR
Yıl 1921
Gün, yavaş yavaş evin penceresine dayanmıştı. Hasat zamanı gelen susam tarlasını olgunlaştırmıştı. Hayvanları elden gitse de umutlarının bitmediğinin ispatı gibi verimli duruyordu. Biraz ilerdeki komşuları, Raziye tavuklarını yemlemeye, kümese girmişti. Ahırlarının boş olduğunu anıpsayıp iç çekmiş, nedeninin karşı komşuları olduğuna inanıyordu. Kümesini yokladıktan sonra çıkışta dik dik komşularına bakarak içinden 'Yediniz koca mahallenin başını. Ne çevirdiğiniz çıkar elbet' diye homurdanarak içeri girdi. Hızlıca koltuğa oturarak soluklandı. Bunu gören eşi Asaf da kapıdan girerek ona seslendi.
"Yine neye homurdanıyorsun " dedi. Raziye yanına gelen eşine dik dik baktı.
"Ne olacak, karşı komşularımız olan Adad ve Melania'nin ne haltlar yediğini bulmaya çalışıyorum." Diyerek eşine çemkirdi. Asaf, yanına oturarak iç çekti.
"Bak Raziye! Kimin ne yaptığını biz bilmeyiz. Başımıza iş açma gurbanın olam. Bilmezsin ne olduğunu, söylenir durursun burada." Deyip yanından kalktı.
Raziye "He yaa! Zaten ben hep yalan yanlış konuşup dururum. Bak ben sana diyorum. Bu karşı komşularımızda vardır bir şey. Sonra lafıma gelirsin." Diyerek açık olan pencereye başını çevirdi.
"Hey Allah'ım! Neyse ben kahveye çıkıyorum. Sende ortalığı karıştırma Raziye Hanım" Diyerek odadan çıktı. Bunun üzerine " Ne sorunu, tövbe yarabbi. Konuşsan suç, konuşmasan sustu diyorlar." Diyerek karşı komşuya dönen bakışlarını önüne çekerek oturduğu yerden doğruldu.
Yan komşuları olan Argos da dışarı çıkmış Melania ve Adad'ın evine bakıyordu. Her şeyin sorumlusu olarak gördüğü kız dışarı çıkıp kümeslere gittiğini gördüğünde, gözlerinde saklayamadığı öfkesi kızın üstüne çoktan çökmüştü. Kız içeri girdiğinde, evden dışarı çıkan Asaf'ı gördü. Yüzüne her zamanki maskesini takarak komşusunun yanına doğru ilerledi. Asaf, Argos'u gördüğünde "Ooo! Argos, Erkencisin. Günaydın." Diyerek gülümseyip selam verdi.
"Günaydın Asaf. Kahveye mi?"
"He ya kahveye giderim. Sen de gelecek misin?
" Evden almam gereken şeyler var. Ben sonradan gelirim." Diyerek gülümsedi. Asaf ise başını sallayarak kahvenin yolunu tuttu. Argos arkadan Asaf'a bakarak gülümsemesini daha da sinsileştirerek hemen harekete geçti. Planını kafasında çoktan kurmuştu. Bütün halka ulaşmanın tek yolunun kahvehaneden geçtiğini biliyordu. Şimdi yapması gereken tek şey Kahveye gidip insanları doldurmaktı.
*
Vanessa ve Behnan gece boyunca birbirleriyle homur homur kavga etmekten uykularını alamamışlardı. Uykusuzluktan hala baygın gibi yatıyorlardı. Adad bozuk düdüklü gibi horlarken bir yanda da Melania ise kardeş acısı, Behnan'ın anlattıklarının şokundan bir gram uyumamıştı. Bu sefer homurdanma sırası ona geçmişti. Melania "gece yatmazlar, gündüz kalkmazlar. Amaaan!" diye bağırarak attı yorganı. Uyuyanlardan hırsını çıkarmak üzere ortak salona ilerlemişti.
"Kalkıııın! Kalkın! Hadi Behnan! Behnan oğlum! Ölü bile bu kadar tepkisiz kalmaz. Kalk hadiii!! Kızzzzzz Vanessa, Vanessa! Kalk kız! Kur kahvaltıyı. Amaaann! Bunlardan hayır yok."
"Deli karııı! Sabaha kadar böğürlerimi deldin dürtmekten. Şimdi de kulaklarımı şişliyorsun. Suuus! Aldığımdan beri vır vır vır vır! Gençleri de soğutun hayattan be. Sus artık!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREJUVA
Mystery / ThrillerBu dünyada, gördüklerimiz ve bildiklerimiz dışında başka zamanlar, başka diyarlar ve gizemler saklı. Vanessa bunları bilmeden bir adım atsa da artık onun için dönüş yapmak zordur. Başına büyük bir bela... Hayır! Büyük bir lanet almıştır. Ve tanrı so...