Bölüm 1

217 18 1
                                    

TANRININ KIRBACI


YUNANİSTAN

Yıl 1821

Olympos dağı

      Kız nereye gittiğini bilmeden nefes nefese koşuyordu. Sık ağaçlarla kaplı ormana girdiğinde tek düşündüğü şey arkasındaki gürültüden olabildiğince uzaklaşmaktı. Ormanın derinliklerinde gökyüzünden çıkan şimşek ve yıldırımlar çıldırmışçasına kıza saldırıyordu. Hava gittikçe kötüleşmeye başlamış, yağmur damlaları şiddetini arttırmıştı. Üstündeki beyaz elbise, çarpan dallardan dolayı yer yer yırtılmış, karanlık ormanda ayakkabılarının bile ne ara çıktığını anlamamıştı. Çıplak ayakları beyaz elbisesinin arkasına onlarca kurşun yercesine çamur fırlatırken sanki tanrısal bir el, kızın sırtına sırtına tüm hırsıyla kırbacını sallıyor gibiydi. Kızın tek amacı, ormanı geçerek kasabaya ulaşmak ve peşindeki gürültüden bir an evvel kurtulmaktı. Korkudan ne soğuğu ne de üşüdüğünü hissedebiliyordu. Biraz uzakta ise yoğun bir enerji oluştuğunu fark etti. Yıldırımlar sanki az ötede çok yoğun bir enerjiyi yumak haline getirmişti. Çok şiddetli bir elektrik akımı oluşmuş gibi cazır cazır ürkütücü sesle birlikte yoğuruluyordu. Vanessa ona doğru yaklaştıkça enerji yumağı daha da büyüyordu. Başka bir durumda olsaydı kız bu görüntü karşısında korkabilirdi. Ama arkasındaki gürültüden dolayı korku yerini can pazarına bırakmıştı. Bu yüzden ormanın derinliklerine ilerlemekte tereddüt bile etmiyordu. İlerledikçe gördüğü enerji, mıknatıs enerjisi gibi hem büyüyor hem de çok güçlü bir çekim oluşturuyordu. Vanessa yarı koşuyor yarı uçuyordu. Ama o ayaklarının yarı havada yarı yerde bile olduğunu fark edecek durumda değildi. Enerjiye doğru çekiliyor gibi ara ara ayakları boşlukta çırpınıyordu. O yaklaştıkça enerji büyüdü, büyüdü büyüdü. O kadar büyüdü ki çok güçlü bir çekim ağına sahip, kulakları rahatsız eden, bir cızırtıyla genişleyip ışık tüneli haline gelerek kızı tünele doğru çekmeye başlamıştı. Arkasında duyduğu ve yeri göğü yırtan tek ses "VANESSAAAAA!" olmuştu. Vanessa kendini bu yoğun enerjiye doğru akar bir şekilde bulsa da sesin gücü o kadar ulvi ve tanrısaldı ki hem enerjiye doğru savruluyor hem de arkasında neyi bıraktığının şaşkınlığıyla kafasını çevirip geriye bakmaya çalışıyordu. Son kez o ulvi ses tüm heybeti ve şiddetiyle "TANRILARDAN KAÇIŞ YOOOOKKK! VANESSAAAA!" dedi ve Tünel Vanessa'yı daha da yoğun bir cızırtı çıkararak içine çekip görevini tamamlamışçasına kendini kapattı. Kız, saniyeler içinde enerjinin kendisini vakumlayıp aynı hızla da fırlatmasıyla birlikte kendini yerde buldu. 

 İZMİR

Yıl 1921

Küçük, toprak bir evde yaşayan iki yaşlı çift, her şeyden habersiz yatıyordu. Melania 55, Adad 58 yaşlarında, hiç çocukları olmamış yaşlı bir çifti. Melenia etine dolgun, 1.55 boylarında, saçları kırlarla kaplı, kıvırcık, göğüsleri kocaman, üst kısmı yuvarlak, bacak bilekleri ise her an kırılacak gibi incecik bir kadındı. Görünüşü onu ciddi kılamayacak kadar komik ama bir o kadar bilge ve zekâyla karışık, espri yeteneği ise onu bam başka harmanlıyordu. Melania bu gece yatağa girdiğinden beri rahat değildi. Adad ise Melania'nin aksine tek dal üstüne uzamış söğüt dalı gibi ince, hafif kambur bedenini, yorganın altına gömmüş bir tek kafasının yarısı, fırça gibi dikilmiş saçları, görünmekle beraber Melania'nin sinirini bozacak kadar da mışıl mışıl uyuyordu. Tam iki saattir evlerinin yanında inleyen yaralı kedi sesi onu bir türlü uyutmuyordu. Ama kalkıp bakmaya da cesareti yoktu. Kararsız kalan Melania böyle de uyuyamayacağını anlayınca isteksiz bir şekilde yatağından kalktı. Sıkıntıyla iç çekti ve ayağa kalkarak mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Sesi tekrar duyunca mutfağın penceresine doğru yöneldi. Pencerenin önüne vardığında hafifçe başını öne uzatarak gözleriyle dışarıyı taradı fakat görünürde bir şey görünmüyordu. Evlerinin bitişiğinde bulunan susam tarlasına doğru gözleri kaydı. Sesin oradan gelebileceğini düşünerek pencereden sarkıttığı başını usulca çekti. Sırtını pencereye döndü ve tekrar yatak odasına doğru yöneldi. Mışıl mışıl uyuyan eşine sitemkâr bir şekilde seslendi.

GREJUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin