Bölüm 14

95 5 1
                                    


İKİ TUTSAK


YUNANİSTAN

Yıl 1821

Abdera, Elza için mutfakta su kaynatırken içinden düşünüyordu. "Bir kadının yaşayacağı en ağır şey bu. Zavallı bir hayvandan farksız. Aynı koşullarda kaç gündür eziyete maruz kalmış bir kadın. Elza öncesinde de bir hayat kadınıydı ama en azından bu hayvanın yanındaki koşullardan dağa ağır değildi."

Elza'nın içerden iniltisi geliyordu "Ahh! ahh!"

Abdera düşüncelerinden sıyrılıp "Geldim, geldim Elza! Şu su kaynasın geldim. Hemen! Kımıldama lütfen! İp izleri enfeksiyon almış. Temizlememiz lazım."

"Abdera hadi kızı kurtardın. Yarım akıllı kadın! Köpekler ne olacak. Ya içerdeki domuz adamı? Biblo mu yapacaksın. Eski püskü evime de ne yakışır. Düşün Abdera, düşün. Bu domuzu ne yapacağını bulmalısın. Artık senin düşmanın. Bıraktığın anda kapında bekle salak kadın."

Abdera "geldim, geldim"

Elza "Ahhh!"

"İşte burdayııııımm. Hadi bakalım. Dayan, tutun bana ve ayağa kalk."

Elza "Ahhhh!"

Abdera "Yavaş yavaş! Acele etme! Tamam, doğruldun. İşte oldu. Hadi bakalım şu sıcak suyla temizleyelim her yerini."

Elza "Ahhh!"

Apollo "Ihhh ıhh" diye seslenmeye çalışırken Abdera "Sana noldu be adam. Şu kadının haline bak! Sen niye inliyorsun sancısı gelmiş hamile kadın gibi."

Apollo başını eğip "Ihhh ıhh" diye paçasının arasını gösteriyordu.

Abdera "Sıç stersen umrumda değilsin. Sana da pisliğinin üstünde oturmak yakışır zaten. Castor gelsin. Merak etme, bak ne fantaziler yapacağım sana. Sen rahat ol."

Elza kesik kesik "Abderaaa, aaçım ben. çokk aaaçç." Diye seslendi.

Abdera "Tamam, tamam şu yaralarını temizleyeyim. Doyuracağım seni. Leş gibi kokuyorsun. Dur sabret biraz."

Elza "Aaahhh" diye inledi.

Abdera "Tamam az kadı." Dedi. Elza'nın bacaklarını temizlemek için eğildi. Ama gördüğü manzara sesini boğdu. "Amaan tanrımm! Bu da ne!" diyerek dehşetle elini ağzına götürdü.

Elza'nın organı tamamen yara, iltihap içindeydi. Abdera hışımla Apollo'ya gözünü dikti. Suçunu bilen Apollo ise gözünü yere dikti. Elza hiçbir şeyi yargılayacak durumda değildi.

Abdera "Orospu çocuğu! Sıç, sıçta sana akşam yemeği vermek zorunda kalmayayım. Tamam mı?"

Derken dışarıdan kapı tıklama sesi duyuldu. Abdera sesi duyunca koştu. Castor dışardan "Aç benim, ben Abdera." Diye seslendi.

İçeriden "Geldiiimm. Geldim." Sesleri duyulduktan sonra Abdera kapıyı gıcırtıyla açtı.

Castor "Al bakalım. Bunlar işini görür." Dedi ve Abdera'nın eline tutuşturdu.

"Aaaa! Elbet görür. Sargı bezi, krem, dezenfekte suları... İyi iyi" derken Castor birden hızlıca gözünü elleriyle kapatıp "Aaaaa! Hala giydirmemişsin." Deyip söylendi.

Abdera "Ah! Unuttum." diyerek koşarak Elza'nın koluna girip, içeri sedire uzandırdı. Son kalan bacak ve organını temizleyip "Bak, neler almış Castor. Bunları da sürüp gazlı bezle kapatalım hiçbir şeyin kalmaz." Dedi.

GREJUVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin