(Barbaros)Aden gelip karşıma oturduğu zaman oturduğum yerde toparlanıp bakışlarımı yüzüne diktim, o kadar donuk bakıyordu ki açıkcası bu beni biraz ürkütmüştü.
Babam sayesinde fazla çevrem yoktu herkes benden korkuyordu ve babam yüzünden arkadaşlık kuramıyorum. Bir tek Araz vardı ve birbirimize kol kanat geriyorduk.
Karşımdaki adam gözlerini bana dikip alaycı bir ifade ile bana bakmaya başladığı zaman iç çekmiştim, Bu adamın derdi tam olarak neydi?
Kafamda birçok soru işaretleri vardı ve bu adam beni yanıtlayacak gibi durmuyordu.
Benimle evlenmek istemesi gerçekte var olan bir şey miydi? Yoksa babamın uydurması mıydı? Merak ediyordum.
Kendimi biraz toparlayıp ayaklarımı hafif yukarı doğru kaldırıp adamın dikkatini çekmek için öksürdüm, bakışları tekrar bana dönerken onunla ilk ve son olacak bir biçimde konuşma yapmam gerekiyordu ve sanırım başaramayacaktım.
-Beni, güzel dinlesen iyi olacak, buraya hangi maksat ile geldin bilmiyorum ama aklındaki o saçma sapan düşünceyi silsen iyi edersin. Bu evlilik olmayacak, benim bir sevgilim var ve bizden olmaz. Geldiğin gibi gitsen çok iyi olacak, fakat zorluk çıkartıp gitmezsen para avcısı olduğunu düşüneceğim. Ama öyle biri gibi durmuyorsun.
Adamın yüzü git gide şekil değiştirirken, şizofren gibi gülümseyesim gelmişti çünkü yüzü o kadar masum duruyordu ki bir şeyden haberi yok gibiydi.
Bu durum benim aklımı fena derecede karıştırmıştı.
Dolgun, kalp şeklinde dudakları ve küçük biçimli bir burnu vardı, sanki bütün yüzü estetik yaptırmış gibi duruyordu ama öyle olmadığını biliyordum. Çünkü estetik yaptıracak bir tipe benzemiyordu ve adam doğuştan insanın yörüngesini kaydıran biriydi.
Saçları hafif kısaydı ve asker tarzında kesilmiş gibi duruyordu, bu onu aşırı derecede yakışıklı gösteriyordu, çevresinde bir çok kadın ya da erkeğin olduğunu tahmin edebiliyordum.
Ben, bunları düşündüğüm için kafayı yemiş olmalıydım.
Araz'dan başka bir erkeğe bakmamıştım ve ilk defa yıllar sonra başka birini, Aden'i süzdüğümü göz önüne alırsak... Aden erkekten daha fazla, bir afet gibi duruyordu.
Seme olmama rağmen Aden'in uke olmayacağını çok iyi anlamıştım ve ikimizi düşünecek olursak sanırım onun yanında ben uke oluyordum. Gerçi evlendiğimiz zaman onun altına yatmak bile sanırım bir lütuf olarak gelirdi bana...
Adam çok değişik biriydi ve sanki aramızda bir çekim kuvveti varmış gibi hissediyordum, Aden cidden yakışıklı biriydi ve ben sanırım ilk defa başka birine karşı böyle hissediyordum ya da ilk defa yıllar sonra Araz'dan başka bir erkeğe göz alıcı bir biçimde baktığım için aklım bulanıklaşmıştı.
Bu yanlış bir şeydi ve Araz'a ihanet edemezdim.
"ULAN SENİ DE SİKERİM, EVLİLİĞİ DE. BEN GİDİYORUM, BİRAZ DAHA BURADA DURURSAM KAFAYI YERİM" Aden konuşmaya hazırlanırken birden bire aklımdaki saçma sapan düşüncelere inat, bağırınca Aden açtığı ağzını geri kapatmak zorunda kalmıştı.
Yüzümü sakin olmak için kapatıp sıvazladım, resmen aklımı kaçırmamak için büyük bir çaba harcıyordum.
Ulan bu hallere nereden düşmüştüm anasını satayım?
Ayağa kalkıp yanı başımda olan ceketimi aldım, odama çıkıp sakinleşmem gerekiyordu...
******
(Aden)
Karşımdaki kendini bilmez birden bire kendi kendine saçma sapan hiddetlenip bağırdığında ne diyeceğimi unutmuş bir şekilde açtığım ağzımı geri kapatmıştım.
Şu an karşımdaki adamın deli olup olmadığını sorgulamıştım ve ne evliliğinden bahsettiğini aşırı derecede merak etmiştim.
Adam kızarmış yüzü ve koyulaşmış gözleri ile ayağa kalktığı zaman arkama yaslanıp yüzünü incelenmiştim. Dediklerinden tek kelime anlamamıştım ve neden bu kadar sinirlendiğine pek anlam verememiştim...
Adam bir şeyler saçmalayıp yanımdan ayrıldığında elimle yüzümü sıvazlayıp ayağa kalktım şu evlilik işini merak etmiştim ve öğreneceğim kaynak hiç de uzak da değildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden / bxb ✔️
BeletrieTamamlandı. Aden, düşmanı Turgut Kara'ya esir düşen bir Teğmen'di. Esirlikten tek çıkış yolu Turgut'un oğlu, Barbaros Kara ile evlenmekti.