♡
******
Aden
Barbaros sonunda yanıma gelmeyi teşrif edebildiği zaman gözlerimi devirip arabanın arka koltuğuna iyice sindim.
Asla yanına ön tarafa oturmayacaktım ve ne derse desin tek kelime söylemeyecektin, bunu sonuna kadar hak etmişti ve o aptal hatasını anlayana kadar onunla konuşmayacaktım. Gerçi bu aptalın hatasını anlaması bile büyük bir başarı sayılırdı...
Barbaros, öne kurulup dikiz aynasından bana bakmaya başladığı zaman ona bakmamak için bedenimi sağ tarafa kaydırıp cama doğru dönmüştüm. Amacım onunla teması kesmekti, onunla konuşmak istemiyordum ve yaptığı iğrenç bir şeydi.
Benimle evliyken gidip Araz'ın elini tutup okşamıştı ve kim bilir ben çıktıktan sonra neler yapmıştı?
-Bir şey mi oldu Aden? İstersen arabayı sen kullan?
Hiçbir şey olmamış gibi sorduğu soru ile histerik bir şekilde gülümseyip iç çektim, buna laf anlatana kadar deveyi hendekten geçirirdim daha iyiydi.
Omuzlarımı dikleştirip arkama yaslandığım zaman onun sesli bir şekilde iç çektiğini duymuştum ve bu beni daha çok germişti.
"Ben o evden taşınmak istiyorum, babana da güvenmiyorum. Eve kamera koyup bizi izliyor olabilir. Daha küçük bir eve çıkalım. Eğer hayır falan dersen Arazcığın ile yaşayabilirsin, meraklısın. Yapmadığın bir şey de değil." Bıkkın bir ses tonu ile konuştuğum zaman Barbaros koltuğunda yan tarafa dönerek direkt arkaya doğru dönüp bana bakmıştı.
-Sen kıskandın mı? Ayrıca ben de başka bir eve geçme taraftarıyım, o ev kocaman ve çok göz yorucu... Sana her türlü uyarım kocacığım.
Araz meselesini açmadan laf sapıştırdığı zaman gözlerimi kısıp yüzüne baktım. 'Kocacığım' kelimesini özellikle bastırmıştı şeytan yavrusu.
Allah yarattı demeden bir tane yapıştırası geliyordu ama bir taraftan da sakinliğimi de korumam gerekiyordu.
"Rahatsız olmazsın değil mi?" Sorduğum soru ile kaşlarını anlamamış gibi kaldırdığı zaman sırtımı dikleştirip oturuşumu düzeltmiştim.
Hâlâ Araz'ın evinin önünde araba da oturuyorduk ve bunu düşünmek bile kanımın kaynamasına sebep oluyordu.
-Neden olayım Aden? Ne oluyor Allah aşkına, iyi misin sen?
"Yok bir şey, eve gitmek istiyorum." Yüzüne son bir kez bakıp kafamı çevirdiğim zaman sesli bir şekilde oflamıştı.
Tabii Araz olsa böyle yapamazdı...
*******
Ordu evinin önünden geçerken bizim erleri gördüğüm dakikadan itibaren gözlerim dolmuştu ve ağlamamak için kendimi tutmaya başlamıştım.
Evet askeriye güzel bir yer değildi ama orasının benim evim olduğunu varsayarak ilerlersek, benim için son derecede cennetti.
Bütün hayatım -Yetimhaneden sonraki- burada geçmişti ve ben hâlâ oradan ayrı kalmaya alışamamıştım.
Daha da alışamayacaktım.
Ordu evi arkamızda kaldığı zaman ağır gelen şeyler yüzünden derin bir nefes alma ihtiyacı hissetmiştim ve bu yaptığım şey Barbaros'un dikiz aynasından bana bakmasına sebep olmuştu.
On beş dakikadır yoldaydık ve nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Onunla konuşmak istemediğim için de sormamıştım ve meraktan çatlamak üzereydim.
-Aden, beni endişelendirmeye başladın? Ne oluyor söyler misin?
Barbaros'un sesini işittiğim zaman sessiz kalmak için kendimi tutmaya başlamıştım, ağzımı açarsam felaket kavga çıkardı ve ben bunu bu sefer istemiyordum.
Tabii Barbaros'u ben değil Araz endişelendirmişti çünkü onun elini tutup okşamıştı, benim değil...
******
love... yani hayatinin sikilme nedeni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden / bxb ✔️
Ficción GeneralTamamlandı. Aden, düşmanı Turgut Kara'ya esir düşen bir Teğmen'di. Esirlikten tek çıkış yolu Turgut'un oğlu, Barbaros Kara ile evlenmekti.