1.

9.9K 491 136
                                        

(Barbaros)

Araz ile babamın evine geldiğimiz zaman aşırı derecede stresliydim çünkü babam hiçbir şekide sevgilimi kabul etmiyordu ve bizim ayrılmamız için elinden geleni yapmıştı.

Yine de bizi ayıramamıştı ve eninde sonunda bizi kabul etmek zorundaydı  başka şansı yoktu çünkü benim Araz'dan başka bir çıkar yolum yoktu.

Babamın Araz hakkında bilmediği şeyler vardı bu yüzden ondan ayrılamazdım...

Bu yaşıma kadar babama her ne kadar karşı çıksam da eninde sonunda her dediğini yapmıştım, hiçbir şekilde saygısızlık yapmamıştım ama babam bununla yetinmemiş beni iyice her koşulda zorlamaya başlamıştı.

Onun istediği çoğu şeyi yapmasam da bunun acısını her zaman benden fazlası ile çıkarmıştı. Her zaman annemin yanında olmam ve onun tarafından büyütülmüş olmamı babam asla kendine yedirememişti ve önüme her zaman bir engel koymuştu. Artık hayatıma karışmaması lazımdı ve seçimlerime saygı duymayı öğrenmek zorundaydı.

Araz, ellerimi daha sıkı tutmaya başladığı zaman elini tutup dudaklarıma götürüp öpmüştüm, onun da benden farkı yoktu ve babamın tepkisi ikimizi de korkutuyordu.

Babam tehlikeli bir adamdı ve kendi karısına gözünü kırpmadan eziyet eden adam, bana ne yapmazdı ki?!

Bahçeye girdiğimiz zaman omuzlarımı dikleştirdim, adam akıllı bu işi konuşup halletmemiz lazımdı çünkü ben Araz ile maalesef ki ciddi düşünüyordum.

Bahçeye babamı görmek istermiş gibi göz gezdirdiğim zaman babamdan başka bir şeyi fark etmiştim.

Havuzun kenarına oturmuş kaslı bir adam vardı.

Adamı gördüğümüz an Araz ile birbirimize bakıp olduğumuz yerde durmuştuk.

"Babanın bir çalışan aldığını söylememiştin, hayatım?" Araz gözünü kırpmadan adama bakarak bana yönelttiği soru ile iç çekmiştim.

Babam ile konuşmuyordum ki? Bir şey yapıp yapmadığını nasıl haberim olabilirdi?..

Adam'ı baştan aşağı, alıcı gözü ile süzdüğüm zaman istemsizce iç çekmiştim. Oldukça kaslıydı ve kumral saçları güneş vurdukça parlıyordu. Yüzünü net görememiştim ama insanın sırtına baktıkça bile yükselesi geliyor-

Ulan sevgilimin yanında düşündüğüm şeye de bakın...

İçimden Allah'ıma tövbe edip kafamı yanımda duran sevgilime çevirdim.

Araz düşündüğüm şeyi anlarsa çok fena kavga çıkardı ve ben bunu kaldıramazdım, yeterince iş yerinde beynim yoruluyordu ve şu an bunu cidden çekemezdim.

-Benim de haberim yoktu, sanırım kendine koruma falan tuttu. İçeri geçince öğreniriz bebeğim. Hadi daha fazla burada dikilmeyelim hava soğuk, üşümeni istemiyorum. Bünyen aşırı zayıf.

Araz kafasını sallayıp bana gülümsediğinde ben de ona burukça  gülümsemiştim.

Araz, ile okula giderken tanışmıştık ve çok cabuk kaynaşmıştık, ilerleyen zamanlarda da sevgili olmuştuk. Çoğu zaman ilişkimiz iyiydi...

En azından hikayenin görünen kısmı buydu, bir de her ilişkinin görünmeyen bir kısmı da vardı ve bizim ilişkimiz de, buradan çatlak veriyordu.

*********

"Baba sen aklını mı kaçırdın?! Ne demek bu kocan?" Ben evin içinde deli gibi bağırırken hâlâ sevgilim, Araz'ın elini bırakmamıştım.

40 yılda bir eve geliyordum ve babam yine hayatımı kaydırmayı iyi biliyordu.

Bahçede gördüğüm ve adının 'Aden' olduğunu öğrendiğim adamın bu evde ne işi olduğunu sorduğum zaman babamdan aldığım tek cevap ile kan beynime sıçramıştı.

'O senin kocan' demişti...

Hayır şaka falan değildi, bildiğiniz adam yüzüme şak diye söylemişti.

-Sesini yükseltme, burası dingonun ahırı değil, bu adamdan da hemen ayrılıyorsun.

Babam işaret parmağını Araz'a doğru doğrulup benim gibi bağırdığı zaman kaşlarımı çatmıştım.

Şu an sabrım tükeniyordu ve kırılmasını hiç istemediğim adam yanımda ağlamaya başladığında içim acımaya başlamıştı.

Oysaki sabah güne o kadar güzel uyanmıştık ki ve bugün yapacağımız bütün planları 1 hafta öncesinden hesaplamıştık ve babamı ikna etmek için yalvarmaya bile söz vermiştim.

Şu an bütün yaptığımız planlar birer birer çöp olmuştu ve  aklımı kaçırmamak için bir an önce sakinleşmem lazımdı yoksa gözüm bir şeyi görmeyecek eninde sonunda zararlı olan ben çıkacaktım.

*******

Araz ağlayarak evden gittiği zaman sadece arkasından bakmak ile yetinmiştim. Peşinden gidersem bir daha bu eve adım atmak bile istemeyecektim ki bu olay havada kalacaktı o yüzden Babam ile oturup şu meseleyi adam akıllı konuşmam gerekiyordu.

Fakat bırakın konuşmayı, babam mutfağa girip hiçbir şey olmamış gibi yemek yapmaya başlamasıyla beni sinir etmesi yetip yetip arttırmıştı.

Araz'ın ağlaması gözümün önüne geldikçe kalbim sıkışıyordu ve babamla konuşmadan gidersem tekrar böyle bir şey yaşayacağım apaçık ortadaydı.

Araz'ın üzülmesi şu dünyada isteyeceğim en son şey bile değildi ve bugün babam sağ olsun çok üzülmüştü benim minik bebeğim.

Salonda ne yapacağımı düşünmüş bir şekilde otururken içeriye Aden girdiği zaman bütün bedenim yay gibi gerilemişti, onunla hiç konuşmamıştım ve bu olanlardan haberi var mıydı merak ediyordum.

Çocuğu baştan aşağı tekrar aç köpek gibi süzdüğüm zaman  kumral rengi saçları vardı ve hafif kirli sakallıydı, üzerindeki polar bol olmasına rağmen kaslarını gizliyememişti ve her anlamda 'Ben baskın bir karekterim' diye bağırıyordu.

Bırakın bununla evlenmeyi, asla geçinemezdim.

Ben zaten baskın bir karekterdim ve benden bir tane daha asla ama asla çekemezdim.

Aden / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin