6.

5.2K 326 82
                                    

Nikahımız olduktan sonra Turgut iti, Barbaros ile bana bir tane anahtar verip beni köşeye çekip her zaman yaptığı gibi tehditler savurmuştu ve benden bu evliliği yürütmemi istemişti.

Sevgilisi olan bir adam ile evlenmiştim ve bu evliliği nasıl yürütebileceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu?

Turgut, söz verdiği gibi eskiden canım pahasına koruduğum köyden elini eteğini söylediği kadarı ile çekmişti ve hâlâ ona ne yazık ki güvenmiyordum.

Tamam, verdiği sözleri hep tutan biriydi ona sözüm yoktu ama hep kötü sözler vermişti ve bizi ölüme kadar sürüklemişti.

Ağzından daha önce hiç iyi söz çıkmadığı için doğal olarak o ite güvenemiyordum. Hoş iyi söz çıksaydı bile güvenmezdim ya neyse.

Barbaros ile şaka maka evlenmiştim ve hayatımızın bundan sonraki kısımları ne olacaktı en ufak bir fikrim bile yoktu.

Barbaros, yaklaşık 4 saattir aşırı sinirli görünüyordu ve ağzını açıp tek kelime etmemişti, bu evlilik için direnmesi, bağırıp çağırmasını beklerdim çünkü daha karşılaşır karşılaşmaz tavrını ortaya koymuştu ve bu evliliği istemediğine karşı bir ton şeyler söylemişti.

Evliliği bile ben ondan öğrenmiştim ve şimdiki bulunduğumuz duruma bakacak olursak da kafam gerçekten almıyordu.

Şu an sözde 'Aşk yuvamıza' gidiyorduk ve ben bu gidişle Barbaros denen adamı sikecektim.

Sabahtan bu yana gereksiz bir biçimde tavır almıştı ve benimle neden birden bire evlenmek istediğini, o yarım saatlik zaman diliminde ne olduğunu öğrenmek istiyordum ama ağzımı açmama bile fırsat vermemişti.

Ne zaman konuşmaya çalışsam ya ortamı terk ediyordu ya da elini kaldırıp susmamı işaret ediyordu ve ben oturduğum yerde kriz geçiriyordum.

Ulan ben Teğmendim ve böyle fazla gereksiz yere duyar kasanlardan, saçma sapan hareketlerde bulunanlardan hiç haz etmezdim ama yanımdaki adam maşallah bütün bu hepsini tek tek yapıyordu ve ben artık patlamak üzereydim.
Şu an yanımda arabayı sürmeseydi Allah yarattı demezdim bir tane gelişi güzel çakardım.

Sanırım, aşk yuvamıza (!) gidene kadar sabredecektim.

********

Barbaros

Yanımdaki koltukta uyuklayan adam ile evlenmiştim hem de bütün bunlar bir anlık sinirle olmuştu.

Evet, onları mutfak da konuşurken duymuştum ve Aden'in söylediği kelimeler oldukça zoruma gitmişti ve gururum paramparça olmuştu.

Gururum her şeyden önce gelirdi ve dediği kelimeler oldukça ağırdı, beni babam ile kıyaslamıştı ve beni zengin züppe olarak görmesi iğrenç bir şeydi.

Aşırı derecede sinirlenmiştim ve sinirlenince bütün duyu organlarım kapanıp bir işin sonuna kadar gidiyordum, o an gözüm hiçbir şeyi görmezdi ya da duymazdım.

Kafamın içinde ve bütün kalbimde o sinir olduğum mesele olurdu ve dediğim gibi sonradan pişman olacağım şeyler çok sık yapardım ve şu an o yaptığım şeyin cezasını çekiyordum.

Evlenmiştim a*ına koyayım.

Araz benim sevgilimdi ve bir sevgilim varken gidip tanımadığım adam ile sinirden oturup evlenmiştim.

Tam anlamı ile iğrenç biriydim ve Araz'a dönülmez bir şekilde ihanet etmiştim.

Evet yanımdaki adamı da tam olarak tanımıyordum ve benimle kaç saattir konuşma çabalarını sürekli karşılıksız bırakmıştım.

Şimdi evlenmiş olmasaydık eninde sonunda yine dönüp dolaşıp Aden ile evlenecektim çünkü babam öyle istiyordu (!)

Ne kadar direnirsem direneyim babama asla karşı gelemezdim ve babamın ne kadar gaddar bir adam olduğunu ben dahil bütün Dünya bilirdi.

Hadi bugün evlenmeseydim birkaç gün sonra bu evlilik meselesi tekrar gün yüzüne çıkacaktı ve babam daha çok kin güdecekti.

O zaman, Araz'a bile zarar gelebilirdi.

Evet, belki bütün bu olanlar bahane olarak sayılmazdı ama babam cidden kafasına koyduğunu yapmasaydı, bunları kafamda kurduğumu söyleyebilirdim.

Tam tamına bir saattir ne yapacağımı bilemez bir durumda arabayı evin kenarına park etmiş bir biçimde arabanın içinde oturuyordum ve Aden'i daha uyandırmamıştım.

Dediğim gibi, babam kafasına koyduğu yapan bir adamdı ve şu an önünde durduğumuz evi sözde bize almıştı.

Yani her şeyi kendi kafasında planlanmıştı...

Daha öncede dediğim gibi babam çok gaddar bir insandı ve istediği şey için öz oğlunu bile gözünü kırpmadan harcardı.

Eli uzundu ve kimse ona karşı gelemezdi, herkes karşısında tir tir titrer, fazla duramazdı. Ben bile duramazdım, ben oğlu olduğum halde duramazken, Adeni düşünemiyordum.

Onu da bir şeyler için tehdit ediyordu ve ben sinirlendiğim için tam anlamıyla dinliyememiştim.

Şu an babamı kısmen atlatmıştım ve saatler geçtikçe çığ gibi büyüyen bir meselem vardı.

Araz...

Yumruk yaptığım elimi direksiyona sert bir şekilde vurduğum zaman korna çalmıştı ve çalan korna ile Aden uyanmıştı.

Sanırım artık ikimize alınan eve girme vakti gelmişti...

Aden / bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin