Barbaros
Mutfağın kenarında duyduğum şeyler ile adeta bütün kanım çekilmiş gibi hissediyordum.
Bütün her şeyi duymuştum ve Aden olacak yakışıklı şerefsizin, hakkımda dediği şeyleri de duymuştum.
Ağır şeyler söylemişti ve açıkçası kalbim kırılmıştı. Bu tür şeyleri ilk defa duymuyordum ama böyle cümleleri aden gibi birisinden duymak, onurumu incitmişti ve aşırı derecede sinirlenmiştim.
Babam ile aralarındaki meseleyi tam olarak bilmesem de ben babam gibi değildim ve olamazdım da.
Beni tanımadan benim hakkımda böyle saçma sapan yargılarda bulunmaması gerekiyordu...
Mutfaktan içeri girdiğim zaman Aden ve babam bana dönmüştü babama anında yüzüne sırıtış eklemişti ve Aden bana bakmamak için kafasını sol tarafa cama doğru çevirmişti.
Tabii bakmazdı, hakkımda o kadar yargısız infaz yapmıştı.
Aden'e gözlerimi dikip Yanlarına doğru ilerlerken kafamda bana dediği sözleri iyice yankılanmaya başlamıştı.
Ulan ben şımarık velet değildim ki...
Hep babamın arkasına da saklanmıyordum.
Neden beni tanımadan bunları söylememişti ki?
Beni neden kendine evlenmeye layık görmüyordu?
Tamam şu an doğru düşündüğüm asla söylenemezdi ve vereceğim kararlar pek mantıklı olmazdı çünkü duyduğum şeyler çok ağrıma gitmişti ve aşırı derecede sinirlenmiştim.
Ulan benimle neden evlenmek istemiyordu bu lavuk? Ben o kadar kötü biri değildim ki anasını satayım.
- Baba, Ben evlenmek istiyorum. Hemen şimdi gidip evlenelim. Beyefendi hakkımda gereksiz saçma sapan sözler kullandı ve bütün bunlar için köpek gibi pişman olmasını istiyorum.
Sert ve yüksek sesle konuştuğum zaman Aden bana dönüp baktığında gözlerinin içine bakmaya başladım, bütün sözlerini tek tek yedirecektim.
*******
(Aden)
Konuşmadan 2 saat sonra
Kafama dayanmış silah ile zoru ile nikah masasına oturtulmuştum ve yanımdaki adam tek kelime ile kafayı yemişti. Barbaros'un yukarı çıkıp tekrar indiğinde o kısa zaman diliminde ne değiştiğini çok merak etmiştim.
Evlenmek için nikah memuru benden tarafa bakmayarak sözlerini söylemeye başladığı zaman içinde bulunduğum bu kara durumu düşünmeye bile zamanım hiç olmamıştı. Sol şakağıma dayanmış silahın soğuk namlusunu hissederken istemsizce 'Evet' sözünü söylemiştim. Adamın bileğini ters çevirip silahı almak isterdim fakat dört bir yanım korumalar ile çevrili olduğu için anında acımadan vururlardı ve ben kendi canım dahil o kötü de tehlikeye atmış olurdum.
Barbaros işe söz verdikten sonra çaprazımızda oturan iki it de sözde şahitliğimizi yaparak kendi üzerlerine düşen görevi yapıp onlarda bu evliliği onaylamıştı, şu an yapılması gereken tek şey imza atmak kalmıştı ve benim elim gitmiyordu.
Barbaros deftere imzasını atıp gereksiz bir sinirle kalem ile birlikte defteri bana doğru iteklediği zaman onu boğasım geliyordu.
Hem suçlu hem de güçlüydü pezevenk.
Titreyen elim ile imzayı deftere attığım zaman elimin altındaki kalemi sıktım. Bu kadar aciz kaldığıma inanasım gelmiyordu ve benim şu an boyun eğmekten başka çarem yoktu.
Hadi benim kabul etmeme gibi bir şansım asla yoktu ama bütün umudum Barbaros'dan yanaydı, asla kabul etmez diye kendi kendime onca söylemiştim çünkü bir sevgilisi vardı ve evlenmememek için onca bana ahkam kesmişti.
Yarım saat sonra mutfağa gelip benimle evlenmek istediğini söyleyerek ikimizi birden büyük bir girdabın içine çekmişti ve onunla yalnız konuşmak için çabalasam da benimle konuşmamış ve nikah memuru gelene kadar hep beni atlatmıştı.
Şu an onunla konuşabileceğim en ufak bir imkan yoktu ve Barbaros anlamadığım bir türden çok sinirli gözüküyordu, onun nasıl bir ruh halinde olduğunu anlamıyordum ve neden bu kadar sinirli olduğunu da anlamamıştım.
Ona doğru hafif bir şekilde kafamı eğip baktığım zaman sinirden ellerini yumruk yapmış bir şekilde masanın altına gizlemişti.
Benimle babasına inat mı evlenmişti yoksa başına saksı mı düşmüştü çözemiyordum ama yakında bunun sebebini de elbet öğrenirdim.
Şu an kaçabilmem imkansızdı ve evin içinde sayısız koruma vardı, resmen Barbaros ayağıma sıkmıştı.
Sakin olmak için derin bir nefes aldım, şu an kendimi kasmaktan dişlerim ağrımaya başlamıştı ve kesin hasta olacaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden / bxb ✔️
General FictionTamamlandı. Aden, düşmanı Turgut Kara'ya esir düşen bir Teğmen'di. Esirlikten tek çıkış yolu Turgut'un oğlu, Barbaros Kara ile evlenmekti.