Araz ile konuşmak için onun evine gelmiştik ve gelir gelmez beni gördüğü andan itibaren kıyamet kopmuştu.
Barbaros bıkkınlıkla bana bakmaya başladığı zaman alışmış olduğu her halinden belli oluyordu.
-Araz bak Dünyanın sonu değil ya, sadece arkadaş kalalım dedim. Neden her zaman bu kadar tepki veriyorsun anlamıyorum. Ben artık bu ilişkiye devam etmek istemiyorum.
Barbaros konuştuğu zaman duyduğum şey ile kapının kenarına yaslanmayı bırakıp salona tam olarak giriş yapmıştım. Başta ilişkilerine karışmak istememiştim hatta buraya gelirken Barbaros'a dediğim gibi ben konuşacaktım ama sabah Barbaros ile yaşadığımız ufacık tartışma yüzünden benim kendi işime bakmamı söylemişti.
Eh fazlası ile dediklerime takmıştı ve aşırı derecede tepki verdiğini düşünüyordum...
"O adam yüzünden değil mi? Baban ile konuştun ve seni kandırmasına izin verdin." Araz oturduğu yerden kalkıp Barbaros'un yanına bir hışım ile gidip göğsünden ittirdiği zaman Barbaros'un bakışları bir bana bir de önünde bağıran adam arasında mekik dokumuştu.
Kafasının içinden ne geçtiğini bilmiyordum ve bu durumda nasıl müdahale edeceğimi de pek bilmiyordum o yüzden sessiz kalsam en doğrusu olurdu ama bana her zaman ki gibi rahat batardı.
"Artık sana karşı bir şey hissetmiyorum" Barbaros, kendisini göğsünden ittirip bağıran Araz'ın ellerini tutup durmasını sağladığı zaman bakışlarımı kenetlenmiş ellerine sabitlemiştim.
Hem bir kere aşırı uyumsuzlardı ve yakışmıyorlardı da.
Ayrılmaları en doğru karardı ve Barbaros benimle evliydi.
"Lütfen işleri ikimiz için daha da zorlaştırma, bu karar için kimsenin dolduruşuna gelmedim Araz. Uzun zamandır böyle bir konuşmayı planlıyordum ama kendine zarar vermenden korktuğum için hep sustum. İkimize arkadaş kalmak daha iyi gelecek, başın ne zaman sıkışırsa ve yaslanacak bir omuza ihtiyacın olduğu zaman her zaman beni arayabilirsin. Normal arkadaşların yaptığı her şeyi yapabiliriz ama artık sevgili olamayız Araz, anla beni ne olur." Barbaros, ellerini çekmeden Araz'ın ellerini okşadığı zaman kaşlarımı çatmış bir şekilde karşımdaki görüntüye hipnoz olmuş gibi odaklanmıştım.
Ulan ne yapıyordu bu adam?
"Tamam, istediğin gibi olsun." Araz burnunu çekip konuştuğu zaman gözlerimi kısmıştım, hiç inandırıcı gelmiyordu ve masum ayaklarına yatması aşırı derecede beni sinir etmişti.
En ufak bir şeyden kıl kapan bir yapım vardı ve bu huyumu en üst safhada tutardım.
Barbaros'un anlattığına göre, Araz fazlası ile takıntılıydı ve hemen 5 dakikada ayrılığı kabul edecek biri gibi de durmuyordu.
Barbaros'a sarıldığı zaman sinirle iç çekip salondan dışarı çıkmıştım, bu evde boşu boşuna durmam gereksizdi ve Araz'ı hiç sevmemiştim.
Başlarda onun bu haline çok üzülsem de şu an ona karşı bir şey hissetmiyordum aksine onun saman altından su yürüten bir kişiliği olduğunu görmüştüm ve bu işin peşini asla bırakmayacağı apaçık ortadaydı.
Araz'ın bilmediği bir şey varsa karşısında benim olduğumdu ve ben ona Barbaros'u asla yedirmeyecektim.
*****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
