********
ArazYarım saat önce gördüğüm şeylerden ötürü büyük derecede bir moral bozukluğu yaşıyordum ve içimdeki acının hiçbir şekilde tarifi yoktu ve canım aşırı derecede yanıyordu.
Elimdeki su şişesini titreyen ellerim ile açıp derin bir nefes aldım, Aden denen adamın benim sevdiğim adama o şekilde sarılıp sahiplenmesi beni çok üzmüştü.
Barbaros'un ise Aden'e olan bakışlarını görmüştüm ve en çok da canımı acıtan şey bu olmuştu çünkü bizim ilişkimiz varken bana ne zaman öyle baktığını gram hatırlamıyordum ve bu çok iğrenç bir şeydi.
İkisinin evlenmiş olma düşüncesi bile tüylerimi ürpertirken her zaman en kötü şeyi düşünen ben, bu sefer bu düşünceyi aklıma getirmeye bile korkuyordum.
Ben Barbaros'dan ayrılırken onun gidip başkası ile bir beraberliği olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyordu.
Benden ayrılırken bile o adam ile gelmesi...
İşte her şey yavaş yavaş netlik kazanıyordu.
Elimdeki su şişesini bir yudum bile almadan tekrar kapatıp masama koydum, aklımın her köşesi Barbaros ile doluyken onu şimdi daha kötü bir şekilde hayal etmem normal miydi?
Dolan gözlerimi titreyen ellerim ile silip hıçkırdım. Zor biri olduğumu biliyordum ve bunu sonuna kadar söyleyebilirdim ama kimse benim yaşadığım şeyi ne yazık ki istemezdi.
Barbaros ile çok mükemmel, ahım şahım bir ilişkimiz yoktu, olmamıştı da. Sıradan, herkes gibi çalkantılı giden bir beraberliğimiz vardı.
Basının sürekli ilişkimize karışması sinir bozucu olsada bu konuda da hiçbir şikayetim yoktu çünkü Barbaros beni hiçbir zaman yarı yolda bırakmamıştı.
Aden denen kas yığını ile olan evliliği ya da çıkmalarının da bir sebebi olduğunu düşünüyordum çünkü Barbaros cidden beni bırakmayacağını biliyordum.
Barbaros'um öyle bir şey yapmazdı.
(y/n= Barbaros'un yaptı Araz'ım, yaptı 😮)
Babasının bu işte bir parmağı vardı ve ben bunu bozmak için elimden geleni yapacaktım, Barbaros beni seviyordu o adamı değil.
*******
Gazel
Koridorun bir başından sonuna kadar sinirle yürüyen adama bakıp gözlerimi devirdim.
Eren'in dar görüşlü biri olduğunu biliyordum ama bu kadar da at gözlüklü biri olabileceği aklımın ucundan geçmemişti.
Gerçi ikimizin yaşadığı o kadar şeyden sonra Eren'in bana karşı yaptığı şeyler pek iç açıcı şeyler değildi ve onun bu kadar kalın kafalı olabileceğine ihtimal vermemiş olmak tamamen benim aptallığımdı.
Oturduğum rahatsız sandalyeden kalkıp Eren'in kolunu tutup durmasını sağladığım zaman sinirli olduğu her halinden belli olan gözlerinin içine baktım.
Bal rengi gözlerinin rengi iyice koyulaşmış ve göz bebekleri sinirle saldırganca bir tavır sergilermiş gibi kocaman olmuştu.
Ondan deli gibi hoşlanmam onun umrunda değildi, hoş bunu bilmiyordu o yüzden kesince yargılamak kolayıma gidiyordu, gerçi bunu bilse bile yine umrunda olmaz benden ışık hızında uzaklaşabilirdi çünkü onun hamile olan bir nişanlısı vardı.
İstemsizce kendimi kontrol edemiyormuş gibi bileklerini tutan ellerim aşağıya kaydırıp bu sefer ellerini tuttuğum zaman göz rengi tekrar eski halini almaya başlamıştı ama göz bebekleri ne yazık ki eski büyüklüğünü koruyordu.
Eren, bir şey demeden bakışları hâlâ yüzümde sabit dururken ne yaptığımı izler iş gibi bir hali vardı.
Parmaklarımı onun parmaklarına sabitleyip ona karşı bir adım atıp iyice yaklaştığımız zaman heyecanlanmıştım.
Bu tarz yaklaşımlar yaparak en çok umudu maalesef enayi gibi kendime veriyordum ama yapacak pek bir şeyim yoktu.
"Sen böyle yaparak, Yoğun bakımda yatan Osman'a ya da o deli gibi sinirlendiğin ama hâlâ kardeşin gibi gördüğün Aden'e yararın olmuyor. Sen böyle deli dana gibi önümde ordan oraya yürürken en çok bana zarar veriyorsun, sabah haberi aldığım zaman kahvaltı yapmak üzereydim ve evden nasıl çıktığımı bile bilmedim, senin yüzünden başım dönüyor ve artık sakin olmalısın. " Çocuk gibi sitem eder gibi konuştuğum zaman Eren'in dudağının kenarı yana doğru kıvrılıp ellerimi güven vermek ister gibi sıkmıştı.
"Gaze-" Eren, tam bir şey söyleyeceği sırada arkasından "Eren aşkımmğm" sesi geldiği zaman kendime gelmiş gibi gözlerimi kırpıştırıp ellerimi ondan kurtarıp kendimi geriye doğru çekmiştim.
Cidden bu kızın bize çip falan taktığını düşünüyordum çünkü Eren ile ne zaman yakınlaşsak kız bir yerden 'aşkımmm' diye cırlayıp çıkıyordu.
"Gitsem iyi olur, akşama ben kalırım Osman'ın yanında. Bu arada Aden falan gelirse tek kelime etme bozuşuruz Eren." Evren'e bakmadan konuştuğum zaman kız yanımıza gelmişti zaten.
Aden'in ne olursa olsun yanında duracaktır, benimle aynı şeyleri yaşamasını istemiyordum.
~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden / bxb ✔️
Ficción GeneralTamamlandı. Aden, düşmanı Turgut Kara'ya esir düşen bir Teğmen'di. Esirlikten tek çıkış yolu Turgut'un oğlu, Barbaros Kara ile evlenmekti.