~26~

1.2K 137 43
                                    

O gün sabah erken saatlerde Ada ve Semiha hanım yanlarına Helin'i de alarak bir çok valizle birlikte çiftlik evine geldiler. Hasan Efendi onlara çiftliğin büyük giriş kapısını açtı. Arkalarından ağaçlı yolda traktörle takip edip valizleri büyük eve taşımalarına yardım ettikten sonra sessiz sedasız ayak altından çekildi. Ada Helin'i onun için alınan beşiğine yerleştirdikten sonra neşeli sesleri eşliğinde eşyalarını yerleştirirken, Semiha hanım ise kendi kalacağı odayı düzenliyordu. Helin'in odasında işi bitince Seyhan ile ona ait olacak odaya geçti genç kadın. Bu odada kızına ait bir beşik daha bulunuyordu küçük Helin'in yeni mekanı bu sefer o beşik olmuştu. Zaten çok sürmeden minik bebek uykuya daldı. Ada, modern bir yatak odası takımı seçtiği için kendisini tebrik edip kocaman gülümsedi. Klasik çizgilerden ziyade modern ve rahat eşyalar zevkine daha çok uyuyordu Ada'nın. 

Seyhan sağ olsun tüm evin düzenini ve eşya seçimini Ada'ya bırakmıştı. Yatağa bir bakış attığında dün gece yaşananlar aklına geldi ve ürperdi kadın. Seyhan'ın kulağına fısıldadığı Fransızca aşk sözleri, birbirlerine aşk ve tutkuyla dokunuşları gözlerinin önünde sanki dans ediyordu. Üstelik yarın geceden itibaren çok daha fazlasının yaşanacağını vadeden kocaman yatak Ada'ya göz kırpıyormuş gibi geliyordu. Belki de o anları iple çektiği için bu şekilde hissediyordu. Seyhan aklına farklı bir şekilde düşünce yeniden gülümsedi. Çiftlik evinin hazırlanması süresince itaatkar tavırları, Ada'nın üzerine haddinden fazla düşmeleri, bir dediğini iki etmemeleri ve hatta sözleri ile mükemmel adam profili çiziyordu.

Ağzından sadece "Emrin olur karıcığım... hayhay karıcığım... sen ne istiyorsan o olsun karıcığım..."  dışında sözcük çıkmamıştı.

Ada bu duruma hem gülüyor hem de sevdiği adamın tavırlarından dolayı memnuniyet duyuyordu. Seyhan'ın ödülü ise, çevrede kimse olmadığı anlarda vücudundan güçlü bir akım geçmesini sağlayan dudaklardan çaldığı küçük öpücükler olmuştu. Ada günlerdir hiç olmadığı kadar mutluydu. Bu hali yüzüne de yansımış ona çok yakışan kocaman bir gülümseme olarak kendini göstermişti. Elinde değildi Ada'nın. Seyhan ile paylaştığı mutluluk ve neşe dolu günler aklına geldiğinde gülücükler güzel yüzüne kendiliğinden yerleşip kara gözlerinin parlamasına sebep oluyordu. Kalbine adını silinmeyecek şekilde kazıdığı adam, çok mutlu ediyordu Ada'yı. Bulutların üzerinde olmakla eş değerdi Seyhan'a hisleri ve ona hissettirdikleri.

Valizlerini yatağın üzerinde açtıktan sonra düzgünce katlanmış kıyafetlerini gardırobun kendisine ait tarafına yerleştirmeye başladı. Tepeden tırnağa hissettiği heyecan, mutlu ve güzel günlerin beklentisi, işlerinin yoğunluğu yüzünden göremediği adamına duyduğu özlem ile tamamladı işini. Yorulmuştu günlerdir, ama bu tatlı bir yorgunluktu. Başını yastığa koyar koymaz huzurla uyumasını sağlayan türdendi. Sonra Seyhan'a ait eşyaların olduğu tarafa yöneldi. Sürgülü kapağı çekerek açtığı anda adamın kokusu karşıladı onu. Ellerini muntazam  şekilde dizilmiş takım elbiselerin ve gömleklerin üzerinde usulca gezdirdi. Yarından sonra kocası olacak adamla bu evde yeni bir güne uyanacaktı. Bunu düşününce bile vücudunun tümden uyuştuğunu hissediyordu. Gözlerini yumup son bir kez daha aşina olduğu kokuyu duyumsayarak araladı kara güneşlerini. Gardırop kapağını kapatıp odada son bir kez daha göz gezdirdi. Seyhan bir gün önce tüm kıyafetlerini yollamış ve Kadriye ana elinde büyüttüğü, oğlu yerine koyduğu adamın tüm eşyalarının hepsini elleriyle tek tek yerleştirmişti. Herhangi bir eksik veya fazla gözüne çarpmayınca odadan çıktı.

Kadriye ana işleri bitene kadar sık sık gelip Ada ve Semiha hanıma bir istekleri olup olmadığını sormuştu. Hatta öğle saatlerinde acılı ve ekşili kısır, bol köpüklü ayran ile gelmişti kadın. Yanında aralarına sarıp yemeleri için taze haşlanmış asma yaprakları da getirmişti. Tam gitmek için arkasını döndüğünde bir kolunu Ada, diğer kolunu da Semiha hanım tutmuş onu zorla masaya oturtmuşlardı. Ada'nın yapısını, huyunu suyunu bilmeyen kadın biraz çekindiği için yemekte onlara katılmayı düşünmemişti. Seyhan ile çok rahattı oğlu sayılırdı. Onları beklemeden tenceredeki sarmalara el attığı için tahta kaşıkla o ellere az vurmamıştı. Küçük bir çocukken keçi yavrusunu gizlice odasına sokup halıyı ve yorganını kirlettiği için terlikle poposuna vurmuşluğu bile vardı. Ama Ada'yı tanımıyordu yapısı gereği soğuk durduğunu bilmiyordu. Neyse ki düşündüğü gibi bir kadın çıkmamıştı.

KELEBEK ÖMRÜ MUTLULUK 🦋(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin