KELEBEK ÖMRÜ MUTLULUK 🦋(TAMAMLANDI)

~16~

        Ada Helin'i Seyhan'ın kucağına bırakıp elindeki gül buketiyle evin içinde gözden kayboldu. Seyhan giydiği şortu görünce sinirlenip çenesini sıkmaktan başka bir şey yapamamıştı. Kadının bacaklarını sadece o değil pek çok erkeğin göreceği düşüncesinden hiç hoşlanmamıştı. Biçimli esmer bacaklarının, salına salına yürüyüşünün çok cezbedici olduğundan haberi yok muydu bu kadının? Gözlerini kapatıp içine derin bir nefes çekti lanet olsun ki Ada'nın kıyafet tercihine saygı duymak zorundaydı. Dikkatini kucağındaki minik Helin'e verdi ve az önce düşündükleri buhar olup uçtu. Bu durum Ada'yı yeniden görene kadar devam etti. Ada Seyhan'ın bakışlarından giydiği şortu onaylamadığını anlamıştı herhangi bir şey söylememek için kendisiyle mücadele ettiğini fark edecek kadar adamı tanıyordu.

       Helin'i kucağına aldığında Seyhan da bebek çantasını aldı ilk defa Helin ile dışarı çıkacakları için ikisi de heyecanlıydı. Ada Seyhan'ın arabasının arka koltuğuna sabitlenmiş bebek oturağını görene kadar Helin'i nasıl götüreceklerini hiç düşünmemişti. Bir anne olarak aklına dahi gelmeyen şeyi adamın düşünmesi utanmasına sebep oldu. Seyhan erkenden kalkmış Helin için alışveriş yapmıştı. Ada bu düşünceli hareketinden dolayı onu yanağından öptü "Çok teşekkür ederim." derken ikisi de gülümsüyordu. Çocuklu bir aile gibi üçü beraber Seyhan Nehri'nin kıyısında bir kafeteryada  kahvaltı yaptılar. Hava çok güzeldi Seyhan arabasının bagajını açıp bugün bebek koltuğu ile beraber aldığı bebek arabasını çıkardı. Katlanmış arabayı açmak için uğraşıyor bir türlü yapamıyordu. Utangaç bir şekilde gülümsedi "Hay Allah! Görevli gösterirken çok kolay görünmüştü." diye mırıldandı.

       Ada'nın ağzı kulaklarındaydı hatta ayakları yere basmıyordu bu adam neler neler düşünmüştü. Helin'i Seyhan'a uzatıp tek bir hareketle bebek arabasını açınca adam şaşkınlıkla baktı. Helin'e "Gördün mü kızım ben çok beceriksizim ama annen mükemmel."  dediğinde bir an ağzından çıkanı fark etti. Ada'nın tepkisi konusunda emin değildi o yüzden kadına bakmaya çekindi. Ada hariç her yere bakıyordu. Beline sarılan kollar ve "Asıl sen mükemmelsin." sözlerini duyunca içinde tuttuğu nefesi verdi sonra da kadınla göz göze geldi. O kara gözler sıcacık bakıyordu hatta pırıl pırıl parlıyordu. Şöyle bir düşününce ne halde oldukları kafasına dank etti. Boşta kalan kolunu Ada'ya sardı kucağında kızı kollarında müstakbel eşi vardı. İçi aynı Adana'nın meşhur sıcağı gibiydi yaksa da insan vazgeçemiyordu. Bebek arabasına Helin'i yerleştirdikten sonra nehir kıyısında yürüyüş yaptılar. Yeşil çimenlerle kaplı ve rengarenk çiçeklerle çevrili parkta bir bank bulup soluklandılar.

          Helin temiz havanın etkisiyle uyumuştu bir süre huzur dolu yüzünü, minik bedeninin her nefes alışverişinde inip kalkan göğüs kafesini seyrettiler. Ada Seyhan'a biraz daha sokuldu adam bu hareketine kayıtsız kalamayıp kolunu ona sardı. Başı omzundayken kızına bakarak "Hani sen bana hediye olduğumu söylemiştin ya asıl hediye sensin hem benim için hem Helin için." dediğinde şakağında bu gece onu kendinden geçiren dudakları hissetti. Seyhan'ın yüzü gülüyordu Ada'nın sözleri etkisini göstermiş onu bulutların üzerine çıkarmıştı. Eve döndüklerinde hava kararmaya başlıyordu güneş yavaş yavaş yerini karanlığa bırakıyordu. Seyhan Ada'nın yanağına buse kondurup evine geçerken ikisinin de içinde hissettiği boşluk neyin nesiydi? Adamı her an yakınında hissetmeye onun yanındayken güven duygusuyla sarmalanmaya alışmıştı. Kapıyı kapattığında gülümserken başını iki yana salladı çok çabuk kapılmıştı Seyhan'a. Helin'i emzirip Semiha hanıma emanet etti kendini banyoya atıp uzun bir süre ılık suyun altında kaldı.

          Odasından çıktığında Semiha hanım çoktan bebeğini uyutmuştu. Kadının "Ada dayın seni aradı önemliymiş 'Beni arasın.' dedi." sözlerini duyunca telaşa kapıldı acaba kötü bir şey mi olmuştu? Telefonunu çantadan çıkarıp dayısını aradı ilk çalışta açınca "Dayı iyi misin? Bir şeyin yok ya." dediğinde ilk başta ses gelmedi.