~2~

2.4K 194 5
                                    

       Helin hanım oğlunun geleceğini öğrenince gelini ile ikisini baş başa bırakmak için Urfa Halfeti'deki abisini ziyarete gitti. Bir zamanlar o da genç olmuştu kocası askerdeyken yolunu gözlemişti  kaynanası anlayışsız olsa da kendisi halden anlardı. Bir haftanın sonunda konağa döndüğünde halden anlamayacağı bir durumun içine düştü.  

        Oğlu ile kızı yerine koyduğu gelininin odasının kapısı kırılmıştı. Konağın kapısında bekleyen en çok güvendiği adamı Samet'i yanına çağırdığında duydukları ile başından aşağı kaynar sular döküldü. Oğlu yanında bir kadın ile beraber gelmişti konağa, kızı canı kadar sevdiği gururlu naif güzel kızı kocasını başka bir kadınla el ele görünce yıkılmış olmalıydı. Tam gelinini kontrol etmek için odaya gireceği sırada hemen bitişikten gelen kahkaha sesleri dikkatini çekti ve ses gelen odanın kapısını var gücüyle çalmaya başladı. Bir süre sonra bu en büyük pişmanlığı olacaktı ilk olarak Ada'nın durumuna bakmaması yüzünden içi içini yiyecekti. Hatta bu pişmanlık canına mal olacaktı.

        Oğlu ağzı kulaklarında açtı kapıyı içeride her yerini açıkta bırakan kırmızı mini geceliğiyle her hareketi basit bir kadın duruyordu. Kenan'ın yüzü Helin hanımdan yediği tokat ile savrulurken içerideki fahişenin çığlığı odanın duvarlarında yankılandı. Annesinin dolu dolu gözlerle bakışı karşısında başını önüne eğdi çünkü biliyordu suçunu. İhtisas için İstanbul'a gittiğinde ilk bir ay otelde kalacak bu sürede görev yapacağı hastaneye yakın bir ev kiralayacaktı. Ada'yı kendince sevdiği karısını da getirecekti üstelik söz vermişti ona çalışmasına izin verecekti.

       Çok fazla yer bilmediği için yemeklerini otelin restoranında yiyordu. Karısı İstanbul'lu olduğu için kaldıkları dört yıl boyunca bu koca şehri beraberce keşfederlerdi nasıl olsa. Restoranda kendisine servis yapan garson fazlasıyla dikkatini çekiyordu gömleğinin üç düğmesini birden açtığı için göğüs dekoltesi onu bir süre sonra cezbetmeye başladı. Kadın da onu beğendiğini her şekilde belli ediyordu. Gece uyurken kapısının çalınmasıyla uyku sersemi bir şekilde kapıyı açtı ve kadın ile yüz yüze geldi. Kadın şaşkınlığından faydalanıp içeri geçtikten sonra kapıyı arkasından örttü. Üzerindeki trençkotu çıkararak sadece kırmızı iç çamaşırı ile karşısında dikilmeye başladı.

         Kenan da kayıtsız kalamadı bu görüntüye kadın aklını başından almıştı. Hiç utanması yoktu önünde diz çöküp erkekliğini ağzına alınca neye uğradığını şaşırdı. Ada ile güzel giden seks hayatları vardı karısı her zaman istekli ve arzu doluydu ama bu kadın bambaşka bir şeydi. Gece boyu hiç bilmediği ve deneyimlemediği şeyler yapmış Kenan'ı daha fazlasını arzularken bırakmıştı. O geceden sonra her gece devam etti ziyaretleri ve adam karısını unuttu. Ada'yı her gün ararken haftada bire düştü bu aramalar. Bir süre sonra da sadece karısı aramaya başladı kendisini.

        Kenan evi tuttu ama karısı Ada yerine garsonluğu bırakan Sare ile birlikte yaşamaya başladı. Kredi kartını vermesi yeterliydi kadın başka bir şey istemiyordu. Sonra kendisini gelip almasını bekleyen Ada'ya babasına rastladığı ve ondan dayak yediği yalanını uydurdu. Babasının "Kızım buraya geldiği anda onu çekip alırım." dediğini ve eğer İstanbul'a gelirse onları ayırmalarından korktuğunu söyledi. Zavallı kadın inandı kocasına dünya üzerinde en çok ona güveniyordu çünkü. Hiç bilemedi böyle bir kazık yiyeceğini bilemedi hayatının şokunu en çok güvendiği adamın yaşatacağını.

        Razı oldu kocasının yılda sadece bir aylığına gelmesine ve bir yılın özlemini bir ayda çıkarmaya. Dört yıl bu şekilde geçti hiç korunmadıkları halde hamile kalamadı Ada. Diğer kadın Sare ise işini garantiye almak için iki kere hamile kaldı  ama ikisi de düşükle sonuçlandı. Ortak acıları daha da yakınlaştırdı iki şerefsiz yüreği. Kenan böylece ihtisasını tamamlayınca bırakmayı düşündüğü kadının elinden tutup ilk görev yeri olacak memleketi Mardin'e getirdi.

        Ada kocası temelli olarak geleceği için yerinde duramıyor sevinçten içi içine sığmıyordu. Konakta çalışan kadınlara kocasının en sevdiği yemekleri hazırlattı. Kocasının en çok sevdiği esmer tenini, beline kadar gelen siyah saçlarını ve gece karası gözlerini ortaya çıkaran bordo renkli elbisesini giymişti. Uzun bir aradan sonra ilk defa her zamankinden daha ağır bir makyaj yapmış ve elbisesiyle aynı renk ruj sürmüştü. Bu gece her şeyin kusursuz olmasını istiyordu ve öyle de olacaktı. Konağın büyük kapıları açılınca kocasının arabası görüş alanına girdi.

        Merdivenleri inerken son basamakta durmak zorunda kaldı. Çünkü yolcu koltuğunda oturan kızıl saçlı kadın dikkatini çekti. Beyaz teni  yeşil gözleri ve ateş kırmızısı saçlarıyla çok dikkat çekici olduğu su götürmez bir gerçekti. Arabadan inen kocasını buldu bakışları arabanın yolcu kapısını açışını ve bu kadın benim der gibi elini tutuşunu ağır çekimde izledi. Öylece kalakalmıştı ne kıpırdayabiliyor ne konuşabiliyordu. Onları baş başa bırakmak için Urfa'ya giden Helin annesinin yanında olmasını çok istedi çünkü o ne yapılacağını bilirdi.

      Kocasının koluna sarılan kadının aşağılayıcı bir şekilde kendini süzüşüne takıldı bu sefer bakışları. Kenan'a çevirdi şaşkınlıkla kırpıştırdığı kara gözlerini, en azından utanıp başını eğebilmişti. Daha fazla onları görmek istemiyordu zira canı daha önce hiç hissetmediği bir şekilde yanıyordu. Arkasını dönüp merdivenleri tırmandı ve odasına güvenli kozasına attı kendisini. Yatağa yatıp hıçkırıklarını boğması için yastığına bastırdı yüzünü. O anda anlamıştı nasıl da ayakta uyutulduğunu ve aptal yerine konduğunu ama iş işten geçtikten sonra neye yarardı?

     Aldatılmıştı üstelik ne kadar süredir devam ettiğini bilmiyordu. Kocası geldiği zaman neredeyse yataktan hiç çıkmazlardı bir ay sürerdi bu üstelik. O yüzden hiç aklına gelmedi başka bir kadın olabileceği. Sadece yoğun olduğu için telefonla bile çok fazla konuşamazlardı. Demek ki yoğunluğu sadece dersleri sebebiyle değildi. Bu nefesini ciğerlerine tıkamaya yetmişti. İçi yanıyordu içten dışa doğru onu yakıp tarumar ediyordu. Kayıpları daha çok yaktı canını o kocası için hiç yapmaması gereken bir şey yapmış değmeyecek bir adam için ailesinden ve kariyerinden vazgeçmişti.

      Bir türlü hazmedemedi gördüklerini gözlerini yummaktan ve az önceki anları yeniden yaşamaktan korkuyordu. Bu yenilir yutulur bir şey değildi ne gidecek ailesi ne de çalışacak bir işi vardı. Hayatının yedi yılı heba olmuş ve boşa gitmişti. Koskoca yedi yıl bu adam için harcamaya değmezdi ama o harcamıştı. Kendisini bir zavallı gibi hissediyordu aciz hiçbir işe yaramayan bir kadındı. Güzel bile değildi öyle olsa kocası onu bu şekilde aldatmazdı.

       O gün odasından hiç çıkmadı bitişik odadan gelen kahkaha sesleri ile defalarca yara aldı ve defalarca kan kaybından öldü. Kalbi delik deşik olmuş yine de sürekli hırpalanmaya devam etmişti. Yavaş yavaş ölüyordu ve bunun farkındaydı çalan kapıyı açmadı gelen yemekleri geri çevirdi. Birkaç gün sonra yine ağlamaktan yorgun düşüp uyuduğu gecelerden birinde sırtında hissettiği sıcaklıkla uyandı ve o kişinin tanıdık kokusunu alınca içi buz tutarak üşümesine sebep oldu.

       Yeniden akmaya başlayan gözyaşlarını silerken "Ne işin var bu odada?" diye sordu. Kenan pişkince cevap verdi "Karım değil misin?" yüzüne bakmadı bakamadı Ada. "Ben karınsam diğer odada seni bekleyen kadın kim?" cevap yoktu. Böyle bir sorunun cevabı yoktu. Tekrar dile geldi "Hatırlıyor musun üşüdüğüm zaman ellerimi avucunun içine alıp nefesinle ısıtırdın. Üşüyorum hem de çok üşüyorum ama artık bütün nefeslerini harcasan da ısıtamazsın beni. Kelebek ömrü kadar sürdü mutluluğum. Şimdi ise ölüyorum. Artık çık odamdan beni yalnızlığımla baş başa bırak."

    Önce arkasındaki sıcaklık kayboldu sonra kapısı kapandı odasının. Yalnızlık doldurdu her bir hücresini yüreğinde kocaman bir boşluk vardı. Bitmiş tükenmişti artık. Ondan geriye içi bomboş kuru bir kabuk kalmıştı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu yada nereden başlaması gerektiğini. O yüzden tek yapabileceği şeyi yaptı. Şu dünyadaki her şeyi olan kadını beklemeye karar verdi. Mutlaka Helin annesi ona yardım ederdi. Bekledi ama çok geç kaldı Helin hanım, hem de çok geç...

İyi okumalar. Öpüldünüz. 😘

KELEBEK ÖMRÜ MUTLULUK 🦋(TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin