KELEBEK ÖMRÜ MUTLULUK 🦋(TAMAMLANDI)

~18~

Seyhan otele ulaşıp asansörlere yöneldi evinden ayrıldığı an Melike aklından uçup gitmişti. Günün yorgunluğunu atmak için ılık bir duş aldı. Sadece bir pijama giyerek banyodan çıktığında saçları hala ıslaktı. Tam hayatının kadını düşüncelerini işgal ettiği sırada telefonun sesi dikkatini dağıttı. Sanki düşüncelerini duymuş gibi Ada görüntülü arıyordu. Bu tesadüf yüzünde güller açtırdı. Yatağa uzandıktan sonra başını yastığa bırakıp telefonu açtı Ada söz verdiği gibi kucağına oturttuğu Helin ile birlikte ekranda göründü. Onları karşısında görmek ama yanlarında olamamak çok dokundu adama. Şimdiden nasıl da özlemişti iki meleğini, burnunun direği sızladı içi kor gibi yanıyordu sanki. Hisleri sesine yansımıştı "Güzellerim, hayatıma anlam katanlarım." derken boğuk çıkmıştı.

Ada gözünden kaçan damlaları silince ikisi de bir süre susmak zorunda kaldı. Helin ağzından baloncuklar saçarak ekrana elini uzatınca Ada'nın "Galiba seni özleyen biri daha var." demesi üzerine Seyhan zor bir an daha yaşadı. Elinde olmadan gözleri doldu utanmasa belki de ağlardı "Kızım, meleğim ben de seni çok özledim." derken gözleri ekranda görünen kadına kaydı "Tabi anneni de çok özledim." diyerek hasret dolu gözlerle ikisine baktı. Özlem kor olup yaktı içini işi olmasa hemen o anda Adana'ya dönerdi ama ne yazık ki bunu yapamazdı. Ada bir anda konuyu bambaşka bir noktaya taşıdı. Kara gözlerini kısmıştı "Senin üzerin çıplak mı? Seyhan lütfen tişört giyer misin?" dedi. Seyhan onun bu tepkisine önce şaşırdı şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra keyiflendi. Telefonu biraz daha uzaklaştırıp tüm göğüs kasları görünecek şekilde ayarladı kadın gözlerini bir an kapatıp geri açtı "Dikkatimi dağıtıyorsun." diye mırıldandı. Seyhan'ın ağzı kulaklarındaydı gülümseyerek "Bu mu dikkatini dağıtıyor?" diye sordu.

Ada derin bir of çekti sadece o olsa yine iyi ıslak saçları, göğüs kasları, ah o dudakları o güzel dolgun dudakları ve onu öperken hissettirdiği duygular adamın her şeyi dikkatini dağıtıyordu. Seyhan'ın gözlerinin çevresinde gülünce oluşan minik kırışıklıkları bile güzeldi. Bugüne dek gördüğü en güzel adamdı Seyhan ve onunla nişanlı olduğuna bazı zamanlar inanamıyordu. Ada "Üzerine tişört giy! Seni kimsenin o şekilde görmesini istemiyorum." diye diretti. Seyhan "Güzelim beni bir tek sen görüyorsun oda servisinden bir şey istemedim ki. Sabaha kadar kimseyi beklemiyorum senden başka gören olmaz." dese de işe yaramadı. Kadın onu kıskanıyordu itiraf etmek gerekirse bu durum adamın çok hoşuna gitmişti "Allah korusun ya yangın çıkarsa ya başka bir şey olursa ve dışarı çıkmak zorunda kalırsan. Seni benden başka kimsenin o şekilde görmesini istemiyorum kıskanıyorum işte anlasana!" sözler ağzından döküldükten sonra Ada ne dediğini fark etti. Aman Allah'ım bu ayrılık ona hiç iyi gelmemişti ağzının filtresi yok olmuştu. Seyhan'ın boğuk kahkahasını duydu "Tamam. Bana iki dakika ver." dedikten sonra telefonu elinden bıraktı. Sonra da kadına tişört giydiğini gösterdi.

Ada utanmıştı Seyhan'a neden onu kıskandığını söylemişti ki? Adam bu duruma bayılmıştı belki de tek tesellisi buydu. Gözleri birbirine perçinledi Seyhan birçok duyguyu barındıran ses tonuyla "Seni seviyorum senin her şeyini seviyorum. Beni kıskanman çok hoşuma gitti. Yüzün gülsün güzelim lütfen surat asma." dediğinde Ada sadece tek bir cümle ile karşılık verdi "Ben de seni seviyorum sevgilim." Bu cümlenin Seyhan için değeri paha biçilemezdi. Onu göklere çıkarır uzun bir süre bulutlarda gezdirirdi işte bu kadar çok seviyordu Ada'yı. Sohbetleri bir süre Helin'in etrafında döndü bebeğin uyku saati gelince görüşmeyi sonlandırdılar. Seyhan bir saat bekledikten sonra Ada'yı yeniden aradı "Helin uyudu mu?" diye sordu olumlu yanıt alınca "En sevdiğin renk ne?" diyerek konuşmayı başlattı.

Saatler saatleri kovalarken bu süre zarfında durmaksızın konuştular. Seyhan telefonu kapattığında saat sabahın beşiydi. Sabaha kadar konudan konuya atlayarak uzun uzun sohbet etmişler ikisi de zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı. Ada ile ilgili önemli, önemsiz birçok şey öğrenmişti bundan dolayı çok mutluydu. Yüzünde bir tebessüm ile uykuya dalıp üç saat sonra alarmın sesiyle uyandı. Normalde uykusuz geçen geceden sonra sersem gibi olurdu gün boyu kendine gelemezdi. Tabi bu Ada ile geçen gecelerden sonra değişmişti. Kadın ile konuşmak onda uykusuzluk değil de tam tersi doping etkisi yapmıştı. Kendini inanılmaz bir şekilde dinç hissediyordu. Hazırlanıp odadan çıkmadan önce "Seni özledim ve sana aşığım." yazıp Ada'ya bu mesajı yolladı. Asansörden inince telefonundan bildirim sesi geldi ekranı kaydırıp mesajı okudu yine o aptal sırıtış kendini göstermişti "Ben de seni özledim ve ben de sana aşığım hem de deliler gibi." yazmıştı Ada. Seyhan elinde olsa bu mesajı çerçeveletip evine asardı onun yerine ıslık çalarak otelden ayrıldı. Özlem doluydu ama aynı zamanda mutluydu seviyor ve seviliyordu.