Yıllar Sonra ile herkese bir kez daha merhabalar! Bu artık son yazmaya başlayışım diye umut ediyorum. Hikayeyi hala okumak isteyenler varsa mutluluk duyarım. Herkese bir kez daha keyifli okumalar dilemeden önce yeniden okumaya başlama ya da okumaya başlama tarihinizi bırakmanızı rica ediyorum.
Oy ve yorum sınırlaması koymayacağım ama oyları ve yorumları bırakmayı ihmal etmeyelim lütfen. Düşünceleriniz oldukça önemli, bunu unutmayın.
Keyifli okumalar dilerim. ❤✌🏻
Melek'in dağıttığı oyuncakları toparlarken diğer yandan da onun etrafta koşturmasının beni çok yorduğunu fark ettim. Her geçen gün daha zor bir çocuk haline geliyordu ve ayrıca çok çok da inatçıydı. İnadı ve asiliği bana çektiği için aslında katlanmam gerek diye düşünsem de zaman zaman gerçekten çok zor oluyordu. "Hani bundan sonra oyuncaklarını sen toplayacaktın, öyle anlaşmıştık.","Ben daha oynamak istiyordum.",
"Ama bebeğim senin uyku saatin geldi." Dediğimde soludu ve odada koşturmaya devam etti. Soluğu ortadaki sehpanın üstüne aldığı sırada kaşlarımı çatmış bir şekilde Melek'e bakıyordum. En sevmediğim şeylerden birisini yapıyordu. Zaten şu sıralar sürekli olarak benim sabrımı denemeye çalışır gibi bir hali vardı kızımın ve ben bu durumu ne yaparsam yapayım anlayamıyordum.
"Off! Tamam." Bazen gerçekten çok zor bir çocuk haline geliyordu kızım ama bazen de tek diyecek şeyim vardı okun hakkında, "evimin neşesi" o olmasa bu ev gerçekten çok ama çok sıkıcı olurdu benim için. Bu yüzden etrafa dağıttığı bebekleri dahi zaman zaman benim kendimi mutlu hissetmeme olanak sağlıyordu.
"Yarın erken kalkacaksın ama söz veriyorum bir sonraki gün istediğin saate kadar oynamana izin vereceğim. Dememle mavi gözleri ışıdadı ve sevinçle ellerini çırparken aniden gözlerindeki ışıltı silinip durgun bir yüz ifadesiyle bana bakarak konuşmaya başladı bebeğim.
"Anne, neden babam beni görmeye gelmiyor? Arkadaşlarımın da anne - babası ayrı ama babaları onlara zaman ayırıyorlar. Hatta Petek her haftasonu babasında kalıyor. Babam beni sevmiyor değil mi?" Melek'in ansızın ettiği sözler benim içimin parçalanmasına neden oldu. Her babasını sorduğunda ona neler söyleyip onu avutacağımı düşünmekten artık gerçekten çok ama çok yorulmaya başlamıştım. Ben dahi ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorken kızım ne düşüneceğini nereden bilsindi ki?
"Bana sorduklarında yalan söylemek zorunda kalıyorum anne çünkü onların babası çok ilgili ama benim babam yok gibi..." Yutkundum ve dudaklarımı ıslattığım gibi kızımın minik ellerini ellerimin arasına alıp öpücükler koymaya başladım. Alp'ten bir kez daha nefret etmem söz konusuydu çünkü kızımı ne kadar üzdüğünü bir kez daha çok açık şekilde görebilmiştim.
"Bebeğim baban seni çok seviyor ama çok yoğun çalıştığı için fazla bir araya gelemiyorsunuz.",
"Petek'in babası da çok çalışıyor anne ama haftasonunda dahi Petek'i yanında istiyor. Babası çalışırken Petek'de yanında resim yapıyormuş. Benim babam hangi renk pastel boyayı sevdiğimi bile bilmez ama!" Haklısın kızım hem de çok haklısın ama biliyorum ki senin bir suçun yok; tüm suç bizde. Bu konuda yalnızca Alp'i suçlamak da büyük bir hata olur. Melek'e baba, kendime eş olarak onu seçen bendim ve şimdi sadece ama sadece Alp'i suçlayıp eteklerimi silkeleyerek bu işten sıyrılamam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
Romance"Ben gidiyorum ve Melek'e dört ay sen bakacaksın." Selin'in ettiği birkaç kelimenin ardından yıllar sonra aynı hikâyenin kapağı yeniden aralandı. Alp, Selin ve Melek'i yeni bir hayat bekliyordu bundan böyle. Büyük sözler etmek kolaydı ya da kırıcı h...