BÖLÜM 3

439 21 0
                                    

Herkese bir kere daha keyifli okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Herkese bir kere daha keyifli okumalar dilerim. 🥰

Hep dediğim gibi oy verip yorum bırakmayı ihmal etmeyin lütfen düşünceleriniz benim için çok önemli. Tekrar keyifli okumalar diliyorum. ❤️🙏🏻

Gözlerim tekrar kızıma doğru kaydığında Aydan Ablasının yanında bana gözyaşları içerisinde baktığını gördüm. Sarp'tan uzaklaşarak kızıma yöneldiğim sırada benimde yanaklarıma yaşlar akmaya başlamıştı. Melek, "anne" diyerek hışımla bana yeniden sarılınca saçlarını okşayıp hem onu hem de kendimi sakinleştirmeye çalıştım. "Gitme" diyor başka bir şey demiyordu. Bu kez bizi ayırmaya çalışan Aydan olduğunda gözlerimi ona çevirdim. "Yapma Selin, bırak hadi." Diye mırıldandı bana bakarak ve zor bela Melek'i benden kopararak kucağına aldı. Kızım çok ağlıyordu bende onun minik elini hafifçe tutmuş bırakmamak istiyordum. Gözlerime dolan yaşları göndermeye çalıştığımda Alp'in sesi doldurdu kulağımı.

"Madem bu kadar üzüleceksin ne diye gidiyorsun ki?" İç çektim. Konuşmak üzereydim ki, Sarp araya girdi.

"Hayatım geç kalacaksın daha pasaport kontrolden geçmen lazım." Başımı sallayarak onay verirken gözümden akan yaşları sildim ve birkaç adım atıp ardımda bıraktıklarıma bakarken "kendinize iyi bakın" diyerek yürümeye başladım. Yeniden ağlamaya başlamamak için kendimi zor tutuyordum. Arkadan sürekli olarak kızımın bağırarak ağlayış sesi gelirken bu benim için haddinden fazla zorlayıcıydı. Pasaport kontrolden geçtikten sonra yürürken yeniden dökmeye başladım yaşlarımı. Attığım her adımda kızımın sesi gitgide kayboluyor ve başka insanların sesleri kulağıma pelesenk olmaya başlıyordu. Geri dönmemek için kendimi çok zor tutuyordum ama dönmeyecektim. Böylesine güzel bir fırsatı kaçıramazdım. Dört ay, sadece dört ay dayanıp kazandığım o güzel fırsatla dönecektim buraya. Dört ay neydi ki zaten? Su gibi akıp geçerdi sonuçta. Öyle değil mi? Uçağa geçtiğim gibi gözlerimi sıkı sıkıya yumdum. Ağlama hissiyatımı kovmaya çalışıyordum diğer yandan. Her şeyin harika olacağına dair inancımı kalbime Bir güzelce kazıdıktan sonra hostesin verdiği komutlara göre uçuşa hazırlandım, diğer yolcular gibi. Çantamda duran kitabı çıkarıp okumaya başladım havalandığımız sırada, kafamı da dağıtmam gerekiyordu ayrıca. Okunan her satır insanı bambaşka bir dünyaya getiriyor ve adeta insanın kendi dertlerinden soyutlanmasına yardımcı oluyordu. Neredeyse yolun sonuna kadar okudum kitabı. İniş yapmamıza yakın kitabı kapatıp kemerimi bağladım yeniden. Burası küçük ve yeni, kısa süreli bir başlangıç olacaktı benim için! Of... Ama daha şimdiden küçük meleğimi çok özlemişken nasıl dayanacaktım bilemiyordum. Uçaktan indiğim gibi çıkışa doğru yürümeye başladım. Bavulumu da aldıktan sonra daha hızlı adımlarla hareket ettim. Beni burada yaşayan üniversiteden bir arkadaşım karşılayacaktı. Onunla bir araya gelmeden önce çantamdan telefonumu çıkarıp açtım ve hemen Alp'in numarasını tuşladım. Daha ilk dakikalardan herhangi bir sıkıntının çıkmamış olmasını umut ediyordum diğer yandan da.

Yıllar Sonra  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin