BÖLÜM 10

318 13 0
                                    

Bölüm yazma konusunda şevke geldiğime göre hızlı hızlı yazıp yayımlayabilirim, dedim.

Herkese keyifli okumalar. 🙏🏼

Oy verip yorum yapmayı es geçmezseniz gerçekten mutlu edersiniz.

Görüşmek üzere! ❤️🥰

Arzu'nun bize verdiği odaya geçtik gerisin geri Melek şimdi tutturacaktı ve ben onu üzmek istemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arzu'nun bize verdiği odaya geçtik gerisin geri Melek şimdi tutturacaktı ve ben onu üzmek istemiyordum. Yatağa geçip yan yana uzandık üçümüz. Melek bizim aramıza girmişti. Kızım halinden çok çok memnun duruyordu şimdi. Eğildim ve pamuk gibi yanaklarından öpücük çaldım. "Şimdi uslu uslu uyursun değil mi güzel bebeğim?",

"Hıhı..." Belli belirsiz homurtu çıkarırken başını sallayıp gözlerini yumduğundaki o sevimli haline sırıtıp yanağına sıkıca öpücük koydum. "Hadi bakalım iyi uykular Melek Hanım."

Dedikten sonra yanağına öpücük koydu babası. "Ben uyuduktan sonra gitmeyin olur mu?"

Uykulu uykulu sorduğu soru karşısında minik elini tutup öpücük koydum. Şu an şu hali öyle masum ve tatlıydı ki, içim gidiyordu resmen bebeğime. "Seni yerim ama..."

Kesinlikle en tatlı olduğu anlardan birisiydi bu an. Bebeğimi izlemeye doyamıyordum. Elimden gelse onu yeniden içime sokacaktım neredeyse. Bana belli belirsiz bir gülümseme gönderdi kızım ve ardından ikimizin elini de çekip kendi göğsüne getirdi. Sonrada ellerimizi üst üste koydu. Benim elim Alp'in elinin altında kalmıştı şimdi. "Bu gece böyle uyumak istiyorum."

Alp ile göz göze geldiğimiz gibi gözlerimi çektim ondan ve Melek'e başımı sallayıp diğer elimle uzun altın sarısı saçlarını okşadım. Kızım için sadece bir gece bu duruma katlanabilirdim. Zamanında eğer kızımızı isteseydi ve ona değer verseydi ben zaten her şeyi bir kenara bırakıp Alp'in beni aldattığını unutur, kızımı babasından ayırmazdım. Ancak o zamanlar durumlar böyle değildi. Yüzüne bile bakmıyordu Melek'in... Kızımız uyumaya başlayınca elimi yanağına götürüp okşadım. "Çok güzel uyuyor. Bazen uyurken izliyorum onu."

Alp'in yaptığı itiraf beni şaşırtsa da belli etmemeye çalıştım. Bu adam kızımı terk eden adam değildi sanki; daha varlığından haberdar olduğu anda kızımızdan vazgeçen ve onu istemeyen o adam değildi sanki Alp. Bu benim için şaşırtıcı olduğu kadar da sinir bozucuydu. "O bebekken de böyle güzel uyurdu."

Dedim burnumu asi bir tavırla havaya dikerken. Canım kızıma çevirdim sonra gözlerimi aramızda olmasının verdiği bir huzur vardı sanki o güzel hüzünde. Eğilip saçlarına ve yüzüne öpücük koydum. "Uyandıracaksın Selin.",

"Merak etme, kolay kolay uyanmaz o. Uyku konusunda aynı sana benziyor." Dememle bana yüzünde oluşan o garip gülümsemeyle bakınca sinirle soludum. Bu sözcükleri etmeme şimdi hiç ama hiç gerek yoktu açıkçası. Kendime oldukça kızmıştım şimdi sanki onu unutmamış gibi neler demiştim böyle! Silmiştim ben bu adamı, silmiştim. Yaşadığım onca hayal kırıklığından ve özellikle bebeğimin babasız kalmasından sonra çok büyük bir itinayla silmiştim hem de!

Yıllar Sonra  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin