Masaya gelen o birer kadeh şarabı yudumlarken diğer yandan da konuşuyorduk. Melek'te halinden epey memnun duruyordu bu sırada. Hatta belki de en mutlu anlarından birisi bile sayılabilirdi. Onun mutluluğundaki gölgeye neden olduğumuz için kendime ve Alp'e bir kere daha kızmadan edemedim böyle düşününce. Küçücük bebeğim eksik, yarım kalmıştı. Hayat ve verdiğimiz kararlar işleri bu raddeye kadar getirmişti işte. Tek başına Alp'i suçlamak da sanki sorumsuzca bir hareket olurmuş gibi geliyordu bana. Biz kendi kendimize konuşmaya devam ederken "Selin" diye seslenen Aydan'ın sesini duyunca gözlerimi sesin geldiği yöne çevirdim. Çevirmemle beraber de Nedim ile yan yana olduklarını gördüm. Demek ki bu geçen süre içerisinde görüşmeye daha doğrusu birlikte bir şeyler yapmaya başlamışlardı. El sallayarak hemen onları yanımıza çağırdım. Bu sırada şaşkınlığımı da atmıştım ki Alp kulağıma doğru eğilip fısıldadı. "Bunlar iyice olmuş sanki... Senden sinema diye çıkmışlardı."Bana karşı yakın tavrına karşılık olarak duraksasam da kendime çeki düzen verip yutkunduktan sonra dudaklarımı ıslattım ve başımı onaylarcasına bir tavırla salladım. Gerçi bizdeyken sinemaya diye ayrılmışlardı yanımızdan, Alp'in dediği gibi. "Selamlar!"
Nedim ve Aydan aynı anda konuşunca gülümseyip ayaklandık bizde ve sarılıp öptük. "Sizi burada gördüğümüze şaşırdık.",
"Siz mi yoksa biz mi?",
"Sinemadan sonra yemek yiyelim dedik sonrasında da burada bulduk işte kendimizi." Ne garip sanki hepimizi geçmiş buraya davet etmiş gibiydi.
"Bizde Melek isteyince burada aldık soluğu." Nedim ve Aydan ikimize birden manidar birer bakış gönderdikten sonra hemen Piraye Hanıma kendileri için sipariş vermeye başladılar. Diğer yandan da hala sohbete devam ediyorduk. Sanırım bugün için bunu planlamış olsak asla denk getiremezdik ama şimdi olmuştu ve çok da güzel olmuştu.
"İyi yapmışsınız buraya gelmişsiniz." Nedim'e bakıp gözlerimi onaylarcasına kırptıktan sonra önüme döndüm. Ona hala kızgındım aslına bakılırsa bilip sustuklarını düşündükçe sinirlerim bozuluyordu. Ondan böyle bir şeyi beklemezdim ancak o böyle bir duruma dahil olmuştu. Yemeklerimizi yerken de belki de buna bağlı olarak bir sessizlik hakimdi şimdi. Ara ara konuşup bir şeyler diyen Melek'imden başka kimsenin pek sesi çıkmıyor desem abartmış olmazdım sanırım.
"Burası çok güzel demi Aydan teyze?",
"Evet güzelim." Dedikten hemen sonra Melek'in yanağından makas aldı Aydan ve daha sonrasında yemeğinden yemeye kaldığı yerden devam etti. Bende şarabımdan birkaç yudum aldım.
"Sen pek Melek yanındayken içmezsin hayırdır?"
Dudaklarımı bükerek Nedim'e baktıktan sonra konuşmaya koyuldum. "Bugün bir serserilik yapmak istedim sanırım hem fazla içmeyeceğim yani sıkıntı edecek bir durum yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıllar Sonra
Romance"Ben gidiyorum ve Melek'e dört ay sen bakacaksın." Selin'in ettiği birkaç kelimenin ardından yıllar sonra aynı hikâyenin kapağı yeniden aralandı. Alp, Selin ve Melek'i yeni bir hayat bekliyordu bundan böyle. Büyük sözler etmek kolaydı ya da kırıcı h...